Sevgili okuyucularım, geçen yazımda da belirttiğim gibi umudum kadınlarda. Her konuda özellikle de yaşamımızın en önemli sahalarında. Siyasette ve sivil toplum örgütlerinde.
Siyasette gördüğümüz erkek egemen tablo toplumun beklediği barış, inanç, güveni veriyor mu? Pek öyle görünmüyor. Uzlaştırıcı, barışa yönelik TV görüntülerinde, gazetelerde, demeçlerde, birbiriyle kavga eden, anlaşamayan erkek görüntüleri ve demeçlerle dolu. Kadınlarımızın belki siyasette sayıları gittikçe azalıyor, sesleri duyulmuyor ama sivil toplum kuruluşlarında da oldukça kalabalıklar ve seslerini duyurmaya uğraşıyorlar. Medyada pek yer bulamıyorlar ancak topluma yararlı birçok hizmet projelerinde koşturuyorlar.

Bugün köşemde 36 kadın derneğinin birlikteliğinden oluşan İzmir Kadın Kuruluşları Birliğinden (İKKB) bahsetmek istiyorum. Geçmiş dönemlerde Türkan Miçoğulları, Emel Denizaslanı, Sema Övgün'ün de yönettiği yönettiği İKKB'nin bu yılki dönem sözcüsü Tülin Eraslan. Geçmişin projelerine eklediği çalışmalarla çıtayı yükseklere taşıyor. Toplantıları her ayın son pazartesisi Konak Belediyesi Türkan Saylan salonunda yapılıyor. Nisan ayı toplantısının konuk konuşmacısı DEÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalından Prof.Dr. Akça Toprak Ergönen idi. Konu: cinsel şiddet ve yaşanan travmalar. Sözcü Tülin Eraslan diyor ki 'Kadın kuruluşları olarak üzerinde önemle durduğumuz sıkı çalışmalar yaparak takip ettiğimiz kadınlar ve erken yaştaki tüm çocuklarımızın görebildiği bu tehlikelerin çocuk yaştaki evliliklerin, lütfen toplum olarak farkına varalım, vardırtalım. Onların yaşamlarını kurtarmak bizlerin elinde lütfen yardımcı olalım. Bu durumda olan vakalarda korkan, bilinmesini istemeyen, bildikleriniz, hissettikleriniz varsa lütfen bizlerle de temasta olun. Onları sağlıklı mutlu bir birey olarak tekrar topluma kazandırmak bir vatandaş olarak hepimizin görevi.'
Gelin hep birlikte çocukları koruyalım.

Özellikle, cinsel istismarda en önemli konu, banyo yapmadan ve elbiseleri üstündeyken hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmak. Delil açısından çok önemli. Ayrıca TKDF Başkanı Canan Güllü ile de iş birliği yapıp, belediyeler ile imzalanacak bir protokol hazırlayarak 'Acil şiddet istismar yardım hattı' logolarını birçok ilde herkesin özellikle de kadınların göreceği uygun yerlerde uygulamaya geçilen bu hizmeti İzmir'de vermeye hazırlanıyorlar. Bu konuda temas ve çalışmaları belediyelerin toplu taşıma araçları, muhtarlıklar ve mahallelere yaygınlaştırmak için girişimlerde bulunuyorlar. Basına yansımasıyla gündeme gelen 13,14,15 yaş kız çocuklarının, ailelerinin rızası veya zorla kaçırılarak evlendirilmeleri sorunuyla ilgili paydaş kuruluşların katılımcıları ile Kiraz İlçesi Olgunlar ve Sırımlı köylerini ziyarette bulunmuşlar. Sahada gözlem ve bilgi edinmişler. İKKB olarak bu köylerde, kısa ve uzun vadede yararlı olabilecek durum ve tespit önerileri raporu hazırlamışlar.

Bu köylerin durumu içler acısı. Sağlık evi ocağı yok, PTT şubesi yok, elektrik var telefon var.
İlkokul kapalı (taşımalı eğitim yapılıyor), su şebekesi yok, kanalizasyon yok, su kontrolü yapılmıyor. İnternet yok, ulaşım (yol) yok. İşsizlik var, gelir yetersizliği var.
Sevgili okuyucularım, bu Kiraz'a bağlı iki köy Türkiye'nin batısında Ege'de,
İzmir'in burnunun dibinde. Geri kalan bölgelerdeki halleri varın siz tahmin edin.
Her şeyi devletten bekleyenler de, edebilirseniz hakkınızı helal edin. Kendinizi de katarak.
Vatan, millet, laf çok iş yok. Bu nedenle STK'lar iyi ki varlar ve siz duyarlı kadınlar da...
Teşekkürler İKKB.