Altındağ, Çamdibi, Yeşilova Bisiklet Farkındalık Platformu sözcüsü Ferdan Tokul, bisikleti sahilde gezinti için değil ulaşım amacıyla kullandıklarını söyleyerek, trafik güvenliğinin sağlanmasına yönelik çalışmaların yapılmasını istedi. Tokul, 'Biz bisiklet yollarının her yerde olmasını istiyoruz. O zaman İzmir'e bisiklet şehri diyebilirler. Belediye zaman zaman çalıştay düzenliyor, fikirlerimizi sunuyoruz. Tamam deniyor. Uygulamada hiçbir şey yok. Biz artık bunların uygulanmasını istiyoruz' dedi.

Çamdibi, Altındağ ve Yeşilova bölgeleri İzmir'de bisikletin en çok kullanıldığı yerleşim alanları. Burada 7'sinden 70'ine herkes bir yerden bir yere giderken ulaşım aracı olarak bisikleti kullanıyor. Ancak halkın bir sorunu var, bisiklet yolu... Altındağ, Çamdibi, Yeşilova Bisiklet Farkındalık Platformu sözcüsü Ferdan Tokul burada bisiklet kültürü yerleşmiş durumda. İnsanlar bisikleti yalnızca gezme aracı olarak değil ulaşım aracı olarak da görüyor. En büyük sıkıntımız bisiklet yollarının olmaması. İzmir bisiklet şehri değil' dedi
Çamdibi'ne gittiğiniz zaman her yaştan insanı bisikleti ile ulaşım sağlamak isterken görebilirsiniz. Bu kadar bisiklet sürücüsünün olduğu yerleşim alanında halkın en büyük sıkıntısı bisiklet yolunun olmaması. Çamdibi, Altındağ ve Yeşilova Bisiklet Farkındalık Platformu sözcüsü Ferdan Tokul bisiklet sürücülerinin karşılaştığı zorlukları ve beklentilerini anlattı.

Aktif olarak ne zamandır bisiklet sürücüsüsünüz?

Bisikleti hayatıma adapte etmiş durumda kullanıyorum. 5 sene oldu. Evin bütün işleri benim üzerimdeydi. Yük taşımak bana zor geliyordu. Bisikleti de o şekilde aldım. Daha sonra gezmek işin içine girdi. Sema Gür önderliğinde Süslü Kadınlar Bisiklet Turu vardır bilirsiniz. Merak ettim, oraya gittim. Bir de oranın havasını koklayayım dedim. Önceden yalnızca Çamdibi çevresinde kullanıyordum. Onun dışına çıkmamıştım. Bütün işlerimi bisikletimle yapıyorum ve bisikletsiz adım atmıyorum. Sema Gür Hanım'ın o etkinliğinden sonra o gün trafiği de kapatmışlardı. Çamdibi ile Alsancak arası 20 dakika. Otobüsle gittiğin zaman en az yarım saatten önce bir yere varamıyorsun. Tabii bunun otobüs beklemesi var. Duraklarda durması ve benim otobüsten indikten sonra da yürüme mesafem var. Onunla beraber bir saati geçebiliyor. Ama ben bisikletimle 20-25 dakikada Alsancak'a gidebiliyorum.



Bisiklet sürücüsü olmanın zorluklarından bahseder misiniz?

Trafik içerisinde sürmeye anlattığım şekilde başladım ama daha sonra Bostanlı ve Göztepe'de bisikletli kadın grupları var. Onlar turlar düzenliyorlar. Kimisi İnciraltı'na kimisi de Sasalı'ya gidiyor. Ben meraklı biriyim. Yapabildiğimi da anlayınca ulaşımımı bisikletle sağlamaya karar verdim. Sahil kesimindeki bisiklet yollarını görünce çok güzel dedim ve ulaşımımı artık bisikletle yapmaya başladım. Kent Ormanı'ndan buraya ben bir saatte geliyorum. Benim Çamdibi'nden bisiklet yoluna ulaşabilmem için trafikte 7-8 kilometre gitmem lazım. Güvenliğimizin oluşturulması için bisiklet yolu şart. Şoförler bazen tabir-i caizse uyuyorlar. Bizi fark edemeyebiliyorlar. Kornayla tacize uğruyorsunuz. Araçla sıkıştırma, 'Senin burada ne işin var' diyenler mi dersin, arkadaşlarımızın yüzüne pet şişe atanlar mı dersin. Avukatından tutun, doktoru, ev hanımı, tasarımcısı işe bisiksetle gidebiliyor. Bu şekilde ulaşımını sağlayan arkadaşlarım var. Bu insanlar ulaşımlarını isteseler araba ile sağlayamazlar mı? Bisiklet kullanan insanlarda öyle bir durum oluşuyor ki zaman içinde bunu fark edebiliyorsunuz. Örneğin bir yere gitmek için otobüs kullanmak zorundasınız ve otobüsün içinde sıkıldığınızı hissediyorsunuz. Her durakta durmaktan, her trafik sıkışıklığında durmaktan sıkılıyorsunuz. Bisikletim olduğu zaman kırmızı ışıklarda kaldırım yolundan devam ediyorum. Bir arkadaşımız çok ciddi bir kaza geçirmişti. Ondan sonra biz bir etkinlik başlatmıştık. İsmi 'Trafikte Biz de Varız'dı. Bu tür etkinliklerimiz oluyor. Trafikte biz de varız farkındalığını yaratmak için, kendi güvenliğimizi sağlamak için kask, reflektör gibi kendimizi koruma ve trafikte gösterme amaçlı birçok önlemi aldığımız halde trafik sürücüleri tarafından hala fark edilemiyor olmamız bizim için üzücü.

Topluluğunuzun adının Çamdibi, Altındağ, Yeşilova Bisiklet Farkındalık Platformu olmasının nedeni nedir? Neden bu yerleşim alanları daha çok ön planda?

Sasalı'da arkadaşlar bir gezi düzenliyorlardı. Salı günü kadınlar toplanıp giderlerdi. Ben saatime uygun olduğu için salı günü çıktım. Bir hafta öncesinden giderek bisiklet yollarını göreyim, öğreneyim dedim. Ben de bisiklet yollarını çekip sosyal medya grubumuzda paylaşmıştım. 'Zenginlerin de bisikletleri var mı' gibi esprili bir dille altına yazdım. Bisiklet kullanıcısı Avukat Hüseyin Tekeli Bey de, 'Gel bunu 'Bisikletle İşe Gidenler' grubunda paylaş. Böyle bir derdim var ve bizim de bisiklet yolumuz olsun diye konuyu aç tartışılsın, konuşulsun' dedi. Daha sonra bir etkinlik düzenledik. Hem bölgemizi tanıtalım hem de halktan katılım olsun diye. İnsanların dikkatini çekelim, trafikte farkındalığımız olsun istedik. Ama şu var ki herkesin tek amacı trafikte güvenli bir şekilde hareket edebilmek. Belediyelerin düzenlemiş olduğu yenileme projelerinde bisiklet yolları da işin içine katılsın istiyoruz. Çamdibi bölgesinde çok yoğun olmasının nedeni ise, buraya yakın Pınarbaşı var, Işıkkent Ayakkabı sitesi var. Buradan gittiğiniz zaman Halkapınar'a bağlanılıyor, Altındağ'a bağlanılıyor. Yani birçok bölgenin birleşimi, ulaşım hattı konumunda. Herkesin burayı kullanıyor olmasından dolayı ilk başta tercih ettik. Bunun yalnızca Çamdibi'ne mahsus olarak kalmasını istemiyoruz. Çünkü bisiklet kullanımı çok fazla. İnsanlar bisikletleri işe giderken ulaşım amaçlı kullanıyor.



Bisiklet sürücüsü olmak insana ne gibi tasarruf imkanı sağlar?

En basitinden bir tane araba alıyorsun. Motorlu Taşıtlar Vergisini, kaskosunu, trafik sigortasını ödüyorsun. Haftalık aylık yakıtını dolduruyorsun. Ekstradan bakım masrafları oluyor. 5 senede arabaya yaptığın masraflar arabanın maliyetini neredeyse geçiyor. Bisiklette en fazla ya lastik patlar ya da freni bozulabilir. Çok çok masrafı olan bir araç değil. Ekonomik olarak bakıldığında bir arabayla karşılaştırılınca arasında dağlar kadar fark var. En basitinden bir arabaya verdiğin yakıt parasını say, onu senede bisiklete yapıyorsun. Araba alıyorsunuz, hiç binmeseniz bile vergisi var. Bisiklet aldığınız zaman size ekstra bir yükü olmuyor. Araba kullanan insanlar, ağırlaşıyorlar. Aktif değiller. Otura otura hareket etmeye etmeye çürüyoruz. Spor amaçlı kullanıldığı takdirde vücudun bütün organları aktif oluyor. Hiçbir şey yapmadan günde bir saat bisiklet sürmek ayda 3-4 kilo vermemizi sağlıyor. Hayatımıza kattığı çok şey var, alıp götürdüğü hiçbir şey yok. Çevresel yönden faydalarını zaten söylemeye gerek yok. Kötü bir yanı yok çünkü. En azından bisiklet yolları yapılarak trafik terörüne de dur denilebilir. Bir tane arabanın kapladığı yere 4-5 tane bisikleti park edebilirsin. Biz, 'Arabadan in bisiklete bin' diyoruz. Bisikleti hayatına soktuğun zaman; vakit olarak, nakit olarak, ekonomik olarak, özgürlük olarak kısacası her yönden getirileri oluyor. Mesela ben bir yere gittiğim zaman düşünüyorum, şu kadar zamanda yol aldım, bir daha ki sefere ne kadar zamanda katedebilirim acaba? diye düşünüyorum.

Farkındalık yaratmak amacıyla ne tür çalışmalar yaptınız? Bundan sonra yapmak istediğiniz bir etkinlik var mı?

Trafikte farkındalık için ayda bir yaptığımız Critical Mass isimli bir etkinliğimiz var. Her ayın son cumasında Saat Kulesi'nde buluşup belirlediğimiz bir güzargahta ilerliyoruz. Bunun için trafik yolunu tercih ediyoruz. O tarafta bisiklet yolu var ama özellikle dikkat çekmek ve insanları da buna yönlendirmek için aktif hale getiriyoruz. Yağmur, çamur olsa da biz bu etkinliği gerçekleştiriyoruz. Bu yurtdışında da yapılan bir şey. Sadece Türkiye'ye özgü değil. İzmir'de son 10 senedir yapılıyor. Protestolarımız filan oluyordu. Çamdibi, Altındağ, Yeşilova Bisiklet Farkındalık Turumuz oldu. O organizasyona halk da katılmıştı. Halkın katılımı ile gerçekleşen ilk turumuzdu. Biz bunu yalnızca bu bölge bazında düşünmüyoruz. Haberlerde yazılır hep, 'İzmir bisiklet şehri' diye. Hayır böyle bir şey yok. Evet sözde var, özde yok.

BİSİM bisikleti hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu bisiklet kullanımına bir teşvik olarak değerlendirilebilir mi?

O yalnızca sahil kısmında var. Sadece Üçkuyular'dan arabalı vapura binersin, Sasalı'ya kadar onunla bir şekilde gidersin. O bu bölgeyi ilgilendirmiyor. Kıyı kesimlerini ilgilendiriyor. Gezinti amaçlı dedikleri durum söz konusu. Biz bisiklet yollarının her yerde olmasını istiyoruz. O zaman İzmir'e bisiklet şehri diyebilirler. Belediye zaman zaman çalıştay düzenliyor. Bisiklete gönül vermiş insanlar bu çalıştaya katılıyorlar. Fikirlerini sunuyorlar. Tamam deniyor. Uygulamada hiçbir şey yok. Biz artık bunu uygulamaya koymak istiyoruz. Sadece kıyı kesimlerinde değil, ulaşım amaçlı, hayatımıza adapte edilmesi açısından insanları bisiklete alıştırma ve yaygınlaştırma amacıyla bu tür etkinliklerimiz devam edecek.

Bisikletin bir ulaşım aracı değil de gezme aracı olarak görülüyor olması bu tarz sorunların nedeni olabilir mi?

Aslında bakış açısına göre değişebilir bu. Gezinti amaçlı da kullanılabilir. Herkesin tercihi değişir. Buranın halkı çok fazla bisiklet kullanıyor. Dolayısıyla araçlar da biraz alışık gibi. Genel olarak bisiklet gezinti aracı olarak görülüyor ancak dediğim gibi bisikletle işine giden insanlar da var. Veya ev ihtiyaçlarını karşılamak için bisikletiyle markete gidenler var. Bisikleti ulaşım aracı olarak kullanan çok insan bulunuyor. Sürücülere bu bilincin aşılanması gerek. Sürücü belgesini alırken söylüyorlar. Motosikletliye, bisikletliye nasıl davranılması gerektiğinin eğitimi veriliyor. Bunları aldıkları halde bunu uygulamıyorlar. Her şey sınavı geçene kadar. Geçtikten sonra trafik benim mantığına giriyorlar. Bisikletle ilgili biz şunları istiyoruz: Arabalar ile paylaşılan bisiklet şeritleri, bisiklet park yerleri kamera kontrollü ve güvenli olması gerekiyor. Metro ve İZBAN duraklarına ulaşan kesintisiz bisiklet yolları, mazgal onarımı, asfalt ve yol çalışmaları, fiziksel engelli yerlerin düzeltilmesi, BİSİM kiralama istasyonu, bisiklet tamir istasyonu, okullarda bisiklet kullanımı ve bilinçlendirme eğitimleri verilerek bu tarz sorunların önüne geçilebilir. İnsanların arabadan ziyade, hem ekonomik hem ulaşım kolaylığı bakımından, trafik terörü açısından bisikleti tercih etmesi çok daha güzel. Yollar yapılıyor bir sürü araç alınıyor. Bunun egzozdan çıkan dumanıyla yarattığı çevre kirliği var, sürekli korna sesleriyle oluşturduğu gürültü kirliliği var. Trafikte güvenliğimizi istiyoruz. Taciz istemiyoruz. Kaportamız bizim bedenimiz. Bir araca çarpıldığı zaman ufak çapta bir hasar oluyor ama bisiklete vurdukları zaman hasar büyük oluyor.