Dokuz Eylül Üniversitesi'nde görevinden uzaklaştırılan akademisyenlere destek için yaklaşık 100 kişi, Alsancak'taki Rektörlük binası önünde toplandı. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'nin de destek verdiği grup, 'Akademi biat etmedi etmeyecek' yazılı pankart açtı. Grup adına ortak basın açıklamasını Eğitim-Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ulaş Yasa okudu. Yasa, kanun hükmünde kararname ile ihraç edilip, ardından tutuklanan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın açlık grevine başlamalarının üzerinden 114 gün geçtiğini, CHP'nin başlattığı Adalet Yürüyüşü'nün 16. gününde olduğunu, HDP'li milletvekilleri ve belediye başkanlarının hala tutuklu olduğunu söyledi. Adalet arayan herkesi selamladıklarını belirten Yasa, "Bizler de bugün burada tek suçları barış istemek olan, savaş ve yıkım politikalarına ortak olmayı reddeden ve bunun için beyanda bulunan; yani tek suçları 'Savaşa hayır' demek olan barış imzacısı akademisyenlerimiz için adalet aramaya geldik" dedi.


DEÜ'de görevli 12 akademisyenin 28 Haziran'da Rektörlük tarafından süresiz olarak açığa alındığını hatırlatan Yasa, "Barış imzacısı akademisyenler hakkında henüz ne bir dava vardır ortada ne de şimdiye kadar yürütülen bir idarî soruşturma. Arkadaşlarımız hakkında 1 yıldan uzun bir süre önce açılan bir savcılık soruşturması için neden bugün açığa alma kararı alınıyor. 1 yıldır soruşturmanın selametini tehdit etmeyenler şimdi mi tehlike arz etmektedirler? Haksızlık, adaletsizlik açığa almakla da kalmıyor. Hemen dün rektörlük arkadaşlarımızın odalarının kilitlerini değiştirmeye başladı. Onları, özel eşyalarını bile almadan kapının önüne koymaya çalışıyorlar. Rektör ve yardımcıları bu sorumluluktan kaçamaz, bellidir ki bu uygulama kendi inisiyatiflerinde yapılmaktadır. Derse ki Rektör, 'Baskı altındayım, mecburum', o zaman o makamları bırakıp bizim yanımıza inecektir. Üniversiteler özerkliği ve akademik özgürlükleri bizimle beraber savunacaktır. Yani her iki durumda da Rektör derhal istifa etmelidir" diye konuştu.

Açıklamaya katılanlar sıcak hava nedeniyle zor anlar yaşadı. Kimi şemsiye kimi de şapkayla güneşten korunmaya çalışırken, bazıları da başlarını suyla ıslattı. Açıklamanın ardından grup olaysız dağıldı.