İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, sabah saatlerinde, yeni kurulan sulh ceza hakimliğinden alınan arama ve gözaltı kararıyla operasyon başlattı. Askeri casusluk davası ve liman işletme müdürlüğündeki rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili dinlemelerde görev yaptığı iddia edilen polisler gözaltına alındı. Limanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın bacanağı C.H.'nin de adı karışmıştı.

32 GÖZALTI KARARI

İzmir'in yanı sıra Aydın ve Erzurum'un da bulunduğu illerde görev yapan 32 kişi hakkında gözaltı ve adreslerinde arama kararı alındığı öğrenildi. Sabah saat 05.30 sıralarında eş zamanlı yapılan operasyonlarda gözaltına alınan emniyet mensupları, Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden alınan sağlık raporunun ardından eski Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü binasının bulunduğu Bozyaka Hizmet Binası'na getirilmeye başlandı. Yaklaşık 10 kişinin gözaltına alınarak emniyete getirildiği öğrenildi.

FUAT AVNİ YAZMIŞTI

Twitter fenomeni fuatavni, İzmir'deki emniyet mensupları için gözaltı ve arama kararı alındığını bildirmişti.

fuatavni, şu iddialarda bulunmuştu: "İzmir'de iki önemli olayın intikamı alınıyor: Bacanak operasyonu ve casusluk operasyonu. İkisinin de ucu AKP'nin zirvesindekilere uzanıyor. İzmir Limanı'ndaki rüşvet çarkına yönelik operasyon yapılmış ve çarkın başında Binali'nin bacanağı Cemalettin'in olduğu anlaşılmıştı. Hükümet liman yolsuzluğunu 17-25 Aralık operasyonu gibi darbe diye lanse etti. Efkan 'Bu üçüncü darbe girişimidir' demişti. Tiran'ın talimatı ve Efkan'ın gayretiyle İzmir Limanı rüşvet operasyonu emniyet istihbarat raporuna hükümete darbe girişimi diye yazıldı. İzmir Valisi Mustafa Toprak, 'Kaç Cemalettin Kaç' diye haber uçurmuş bacanak zemin hazır hale gelinceye kadar ortadan kaybolmuştu. Binali'yi ihale havuzunda aracı olarak kullanan Tiran, Binali'nin bacanağına yapılanı hazmedemediğinden şimdi bacanağın intikamını alıyor. İzmir Emniyeti'ne yapılacak intikam operasyonunun ikinci nedeni daha vahim. Askeri Casusluk Davası'nda ortaya saçılan 'sivil çamaşırlar'. İzmir'deki askeri davayı yürüten emniyet mensupları birçok kişiye ait yüzlerce yatak odası görüntüsü ele geçirdi. Dosyadaki askerlerin yatak odası görüntüleri Tiran'ın çok hoşuna gitti. Her fırsatta askere belden aşağı vurmanın imkanını bulmuştu. Tiran, avenesi ve medyası bu görüntüler nedeniyle askeri köşeye sıkıştırmıştı. Görüntülerin savunulur yanı yoktu ve asker sinmişti. Hükümet, bu kozun keyfini bayağı sürdü. Ele geçirilen görüntülerde bazı bürokratların da olduğu tespit edilince keyifler alt üst oldu. Bürokratların bel altı ilişkileri deşifre edildikçe hükümetin ve havuz medyasının davaya bakışı doğal olarak değişti. Bürokratları yönlendiren tepe isimler kendilerinin de bel altı ilişkilerinin kayda alınıp alınmadığının tedirginliğini yaşadı. AKP üst yönetimi kendi görüntülerini dosyadan sildirtmek için her yolu denese de başarılı olamadı. Davayı durdurmaya çalıştı o da olmadı. Dava ilerledi, iddianame kabul edildi ve yargılama başladı. Deliller ve görüntüler artık devletin kasasında yani adli emanetteydi. Selam-Tevhid ve 17-25 Aralık delilleri takipsizlikle karartılsa da İzmir davası mahkemece kabul edildiğinden delillere kimse dokunamıyor. Ulaşılamayan ve içlerinde kendi görüntülerinin olduğunu düşündükleri deliller bir şekilde itibarsızlaştırılmalı ve yok sayılmalıydı. Önlem almazlarsa devletin kasasında olan o görüntülerin bir gün mutlaka ortaya çıkacağını biliyorlar. Operasyonun temel nedeni bu."

13 İLDE 32 ARAMA


İzmir merkezli başlatılan operasyonun Aydın, Erzurum, Ankara ve Kayseri başta olmak üzere 13 ilde 32 arama kararı ile devam bildirildi. Şu ana kadar 20 polis gözaltına alınırken bunlardan 19’unun İzmir'de olduğu ifade edildi. Gözaltına alınan polislerin, kamuoyunda "askeri casusluk" davası olarak bilinen, gizli bilgi ve belge bulundurma davası ile aralarında eski Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın bacanağı C.H.'nin de bulunduğu, İzmir Liman İşletme Müdürlüğü'ndeki rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili dinlemelerde görev yaptığı iddia edildi.

İzmir'e uyuşturucu girmesin diye yollarda yattım

İzmir'de emniyet mensuplarına yönelik düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan bir emniyet mensubu, Bozyaka Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilişi sırasında, "İzmir'e uyuşturucu girmesin diye günlerce yollarda yattım. Biz bir şey yapmadık." diyerek bağırdı.

Sabah erken saatlerden itibaren düzenlenen operasyonda 25 kişinin gözaltına alındığı, 32 kişi hakkında gözaltı kararı verildiği öğrenildi.

BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA


İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, yasa dışı dinlemelerle ilgili olarak gerçekleştirilen operasyon konusunda yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şöyle denildi:

"İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde suç tarihinde görevli olan bir kısım personel tarafından kamu kurumlarında görevli bazı memurların farklı isim ile meslek grupları adı altında ve asılsız suç isnatları ile 2010-2011-2012 ve 2013 yılları arası, yasaya aykırı olarak usulsüz dinlendiklerinin, denetimlerde tespit edilerek Cumhuriyet Başsavcılığımıza bildirilmesi ve aynı yönde ulusal medyada yer alan haberlerin ihbar kabul edilmesi üzerine; Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturma kapsamında, toplanan delillere göre haklarında yeterli şüpheye ulaşılan, aralarında rütbelilerin de bulunduğu ve bir kısmı değişik illerde görev yapmakta olan 32 emniyet personeline yönelik olarak 19.08.2014 tarihi itibariyle gözaltına alınma talimatı verilmiş olup, konuya ilişkin soruşturma devam etmektedir."


VALİLİKTEN OPERASYON AÇIKLAMASI


İzmir Valiliği, yasa dışı dinlemelerle ilgili olarak gerçekleştirilen operasyon konusunda yazılı bir basın açıklaması yaptı. İzmir merkezli olarak 12'de başlatıldığı belirtilen operasyonla ilgili açıklamada, şöyle denildi:

"Ulusal olarak yayın yapan bir gazetenin 18.03.2014 tarihli nüshasında çıkan haberle çeşitli kurumlarda çalışan kamu görevlilerinin telefonlarının yasadışı dinlendiği bildirilmiştir. Gazete haberinde isimleri geçen an itibariyle 62 müştekinin İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına ve Emniyet Müdürlüğü'ne başvurarak şikayetçi olmalarıyla birlikte İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatılmıştır. Ayrıca, yasa dışı dinleme iddiaları üzerine İzmir Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde Mülkiye ve Polis Baş Müfettişlerince idari inceleme- soruşturma başlatılmış, bu inceleme- soruşturma neticesinde hukuka aykırı olarak telefon dinlemesi yaptıkları tespit edilen görevliler hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştur. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan adli tahkikat neticesinde; 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, kurulan örgüte üye olmak, kurulan suç örgütü kapsamında resmi görev ve yetkinin kötüye kullanılması yoluyla sahte, gerçeğe aykırı belgeler düzenleyip mahkemelerin dinleme kararları vermesini sağlayarak, kamu görevlilerinin resmi belgede sahteciliği, kamu görevlisine ait araç ve gereçleri suçta kullanmak, iftira, suç uydurmak, özel hayatın gizliliğini ihlal, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek, elde edilen ilgili ilgisiz ya da özel yaşama ilişkin verileri suç örgütünün çıkar ve amaçlarına hizmet etme odaklı olarak arşivleme ve kullanma' suçlarıyla ilgili olarak şüpheliler hakkında tahkikat başlatılmıştır."

32 EMNİYET GÖREVLİSİ


Yapılan açıklamada, suç tarihlerinde İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli olan, daha sonra çeşitli rütbelere terfi eden 1 birinci sınıf emniyet müdürü, 1 ikinci sınıf emniyet müdürü, 1 üçüncü sınıf emniyet müdürü, 1 dördüncü sınıf emniyet müdürü, 2 emniyet amiri, 8 komiser, 2 komiser yardımcısı, 4 başpolis, 12 polis memuru olmak üzere toplam 32 emniyet görevlisi hakkında, 2010-2011-2012 ve 2013 yılları arasında, kamu kurumlarında görevli memurların farklı isim ile farklı meslek grupları adı altında ve asılsız suç isnatları ile anayasaya ve ilgili kanunlara aykırı olarak dinlendikleri gerekçesiyle bugün operasyon başlatıldığı yer aldı.

7 KİŞİ ARANIYOR

Valilik açıklaması şöyle devam etti:

"Yasa dışı dinleme yaptıkları tespit edilen 32 şüpheliyle ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının talep yazısı ve İzmir 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararı ile 19.08.2014 günü sabah saatlerinde İzmir merkezli 12 ilde (Adıyaman, Ankara, Aydın, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Hakkari, Kayseri, Malatya, Şırnak, Van ve Yalova) toplam 32 adreste eş zamanlı olarak başlatılan operasyonlarda 1 üçüncü sınıf emniyet müdürü, 2 emniyet amiri, 6 komiser, 2 komiser yardımcısı, 4 başpolis, 10 polis memuru olmak üzere toplam 25 emniyet görevlisi an itibariyle gözaltına alınmıştır. Haklarında arama ve/veya yakalama kararı bulunan diğer 7 kişinin arama ve/veya yakalama işlemleri devam ettirilmektedir."

TWİTTER'DAKİ İDDİALARA YANIT


İzmir Valiliği'nin açıklamasında, Twitter üzerinden "Fuatavni" adıyla adıyla birkaç gündür atılan tweet'lerde, İzmir'de liman yolsuzluğu operasyonu ve askeri gizli bilgi ve belge davası operasyonunu yapan polislere yönelik operasyon yapılacağı açıklamalarına da yanıt verildi. Açıklamada, "19.08.2014 günü başlatılan yasa dışı dinleme operasyonunun bir takım basın yayın kuruluşlarında ve sosyal medyada çıkan haberlerde İzmir ilinde daha önceki tarihlerde yapılan askeri casusluk ve liman operasyonları ve bu operasyonları yapan emniyet mensuplarına karşı yapılmış olduğu algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu operasyonun kamuoyuna yansıyan operasyonlarla bir alakasının olmadığı ve bu tür haberlerin kamuoyunu kasıtlı olarak yanıltmak amacıyla yapıldığı değerlendirilmektedir" denildi.


ŞÜPHELİLERİN AVUKATI AKSOY'DAN OPERASYON AÇIKLAMASI


İzmir'de gözaltına alınan bazı polislerin avukatı Ali Aksoy, emniyet önünde basın mensuplarına açıklamada bulundu. Gözaltına alınan polislerin, İzmir'de daha önceden, İran ajanlarına yönelik yürütülen soruşturmayı takip eden personel olduğunu öne süren avukat Ali Aksoy, şunları söyledi:

"Yalnız trajikomik durumlar var, halen görevde olanlardan gözaltına alınanlar var. Şu anki mevcut İzmir İstihbarat Şube Müdürü'nün kendi imzasıyla yaptığı operasyonda, kendisi değil altındaki bir personelini gözaltına almış durumda. Daha komik bir durum var, müvekkilimiz iki gün önce bu operasyonu yürüten Savcı Okan Batu beye, bizzat yürütmekte olduğu El Kaide dosyası ile ilgili rapor vermiş bir insan. Siz savcı olarak birkaç gün önce El Kaide dosyasından bilgi aldığınız bir şahsa şimdi bugün operasyon yapıyorsunuz ve vazifeli bir personele operasyon yapıyorsunuz. Vazifeli bir personele böyle bir operasyon yapılması olayın tamamen kurgu olduğunu gösteriyor.18 Mart 2014 tarihli bir gazetede istihbaratçıların dinlemesiyle alakalı, ön dinlemeyle alakalı bir liste yayımlandı. Önleme dinlemesiyle ilgili hiçbir mevzunun dışarı sızdırılması mümkün değildir, bu suçtur. Bunları dışarı sızdıracak iki tane isim vardır. Birincisi Emniyet İstihbarat Daire Başkanı, ikincisi İzmir İstihbarat Şube Müdürüdür. Önce bu bilgileri havuz medyasına verdiler, yayınlattılar, şimdi de ardından bu şahıslarla alakalı 'Usulsüz dinleme yaptınız' diye operasyon yapılıyor. Yapılan operasyonun özü budur, bunlara dendi ki 'Siz avcısınız, cadı avı yapın, adam getirin.' Bu casuslukla ilgili değil, belge sızdırma davasıyla ilgili değil, daha önce İran ajanlarına yönelik bir dosyayla alakalı. Hatta İran dosyasıyla alakalı MİT Başkanı'nın ve İstihbarat Daire Başkanı'nın emriyle, imzasıyla yapılan bir yürütmedir. Şikayetçi olmaya zorlanan bazı polis memurlarının olduğu söyleniyor. Normal şartlarda bize göre bunların buradan salınması lazım. Ama bir algı oluşturacaklardır."

Operasyon kapsamında Denizli'de de 3 polis gözaltına alınıp, İzmir'e gönderildi.