Hayat kimilerine ılımlı yaklaşırken kimilerine ise kötü yüzüyle daha acımasız olabiliyor… Bunlardan biri de 61 yaşındaki Semra Demircigil. 30’lu yaşlarının sonunda göğsünden kan gelmesiyle doktora giden Demircigil’in kanserle savaşı başladı. İlk önce sol sonra sağ göğsünde ortaya çıkan kötü huylu tümör, iki göğsünü de kaybetmesine neden oldu. Kanser, pankreasına da sıçradı. Ama hiçbir zaman pes etmedi, hayata kendisi ve ailesi için tutundu.

 

HER ŞEYİMİ KAYBETTİM AMA YILMADIM!


Babasının vefatından bir yıl sonra göğüs kanseri olduğunu anlatan Demircigil, “Göğsümün ucundan kan geldi. Hastaneye gittim. Araştırma sonrası meme kanseri olduğum söylendi. 3 kitle varmış. Ameliyat oldum, kitleler alındı. Çok başarılı geçti. Aradan 3 yıl geçti. Gençliğin vermiş olduğum rahatlıkla tedaviye ara verdim. Kendi kendimi sürekli muayene ediyordum. Aynı göğüste bir kitle elime geldi hemen doktoruma gittim. Araştırma sonrası kanserin diğer göğüse sıçradığı ortaya çıktı. Doktorum iki göğsümün de alınması gerektiğini söyledi. O an ‘yıkılmayacağım, ayakta duracağım’ dedim. Çünkü iki çocuğum vardı. Ameliyat oldum. Tedaviye sarıldım. Saçımı, kaşımı her şeyimi kaybettim. Ama hep ‘yılmayacağım’ dedim. Bu hastalık beni yıldıramadı da… Herkes peruk takarken ben erkek gibi sokağa çıktım. Rujumu sürdüm, küpemi taktım. Çocuklarıma, hayata sımsıkı sarıldım. Çevrenin baskısıyla bir takım yıpranmalarım oldu. ‘ne oldu, görebilir miyiz, geçti mi. Neden saçın döküldü?’ dediler hep” diye konuştu.
 

YAPAY GÖĞÜS YAPTILAR


İki göğüsü alındığında psikolojik olarak zor günler geçirdiğini anlatan Demircigil, “İlk başlarda zorlandım. ‘Eşimin karşısına nasıl çıkacağım’ dedim. Doktorum, ‘sana kendi dokularından bir göğüs yapalım’ teklifinde bulunu. O zaman çok mutlu oldum. Yapay göğüs yaptılar. Kendime baktığımda ‘benim göğüslerim var’ diyorum” dedi.
 

KURSLAR SAYESİNDE İNSAN OLDUĞUMU HATIRLADIM


“Deprem olduğunda evler yıkılır geriye enkaz kalır, ben o şekildeydim” diyen Demircigil, Bayraklı Belediyesi’nin Manavkuyu’da açtığı nakış kursuyla hayata adeta yeniden geldiğini belirtti. Demircigil, “Geçen yıl bu kursla katıldı. Buraya gelirken elimde baston, omzumda omuzluk vardı. Düşmüştüm. Kolumu kullanamıyordum. Beni kursa aldılar. 3 gün sonra yaşadığımı, insan olduğumu hissettim. O gün bugün kolumu kullanabiliyorum. Kendimi topluma kazandırdım. Yeni arkadaşlarım oldu. Bayraklı Belediyesi’nin etkinlerine karıştırdım. Buranın bize verdiği avantajlar bize altın tepside sunulduğunu hissediyorum. Bunların kıymetinin bilinmesini gerekiyor. Bu yaşıma kadar 16 kez bıçak altına yattım. Hiçbir zaman hastalıklarımın arkasına sığınmadım. Hayat güzel. Ölümümü kanserden olmayacak. Ben kansere hiçbir zaman yenilmeyeceğim. O bana yenik düşsün. Bu kurslarla hayata bağlandım” dedi.
 

ASLA PES ETMEYİN!


Kanser hastalarına morallerini her zaman yüksek tutmasını tavsiye eden Demircigil, “Hiçbir zaman pes etmesinler. Hayattan kopmasınlar. Her şey bizim için. Ben pollyanna nedir bilmezdim ama pollyannacılık oynadım. Bir yüzüm ağlarken bir yüzüm gülerdi. Kanser dediğin nedir ki? O da bir hastalık. İnsan isterse bunun da üstesinden gelebilir” dedi.
 

KURSLARIMIZA HERKESİ BEKLİYORUZ


Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, belediye bünyesinde çeşitli kurslar düzenlediklerini belirterek, “Kurslarımız aynı zamanda birer terapi merkezi. Kurslarımıza özellikle kadınlarımız yoğun ilgi gösteriyor. Buralarda çok güzel arkadaşlıklar kuruyorlar. Tüm sıkıntı ve streslerinden uzaklaşıyorlar. Semra hanım gibi birçok zorlukların üstesinden gelen kursiyerlerimiz var. Kurslarımıza herkesi bekliyoruz” dedi.