Karaciğer kanseri teşhisi konulan 50 yaşındaki Muhlis Barut, bir süre sonra yeşil kartının süresini uzatmak istedi. Ancak, kartın iptal edildiğini öğrendi. Bunun üzerine 8 Ekim 2010 tarihinde Bayraklı Toplum Sağlığı Merkezi’ne pompalı tüfekle giden Barut, görevlileri tehdit etti ve çevreye ateş açtı. Polis tarafından ayağından vurularak yakalanan Barut, öldürmeye teşebbüs, tehdit ve hakaret suçlarından toplam 16 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Barut, 1 Mayıs 2012’de, Buca Cezaevi’nden Aliağa Şakran Cezaevi’ne nakledildi. Ancak durumu kötüleşince, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı.

Doktorlar, geçen 15 Haziran’da, "Hepatit B virüsü enfeksiyonuna bağlı karaciğer sirozu ve ileri evre kanser tanıları ile tedavisi düzenlenen hastanın yaşam beklentisinin altı aydan kısa olduğu öngörülmektedir" diye rapor verdi. Barut ve ailesi, özgürce vedalaşmak için verdikleri mücadeleyi sürdürürken onlara destek olan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi’nden avukatlar da Adalet Bakanlığı’na başvurdu, ancak Bakanlık Yargıtay’a yönlendirdi. TBMM İnsan Hakları Komisyonu’ndan Yargıtay 2'nci Ağır Ceza Dairesi’ne kadar çalmadık kapı bırakmayan ÇHD’nin çabalarının yanında CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da Adalet Bakanlığı’na durumun aciliyetini içeren bir dilekçe yazdı. Uzun süre sonra harekete geçen Bakanlık, hastanenin raporuna rağmen Barut’un yeniden sağlık heyeti önüne çıkmasını istedi. Bu nedenle Barut, İzmir’deki bir dizi incelemenin ardından İstanbul’da heyet karşısına çıkacak ve tahminen 15 günlük bir süre içinde somut bir adım atılacak.

KIZI: UMUT IŞIĞI DOĞDU

Muhlis Barut’un kızı Gönül Barut, doktordan aldıkları yeni haberle umut ışığı yandığını söyledi. Adalet Bakanlığı’ndan cezaevi savcısına yazılı talimat geldiğini ve bunun da doktorlar aracılığıyla kendilerine iletildiğini anlatan Gönül Barut, şöyle dedi:

"Babam için yeniden laparoskopisi yapılacak. Buradan alınan sonuçla önümüzdeki hafta İstanbul’a giderek heyet önüne çıkacak. En son durum da Cumhurbaşkanı’na iletilecek. Bu süre durumu gittikçe kötüleşen babam için çok uzun ama yine de bir umut ışığı doğdu. İzmir’deki hastanenin raporunun neden geçerli olmadığını da anlayamıyoruz."