İzmir Barosu Kadın Hakları Danışma ve Hukuk Araştırmaları Merkezi sorumlu Yönetim Kurulu üyesi avukat Nuriye Kadan, 20 Temmuz- 31 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen adli tatilde İzmir Adliyesi içinde faaliyet gösteren Kadın Hakları Danışma Merkezi'nin tatile girmediğini, bu sürede nöbetçi avukatlardan oluşan nöbet sistemi ile faaliyetine devam ettiğini söyledi. Kadan, adli tatil süresince merkeze toplam 96 başvuru yapıldığını, bunların 73'ünün eşi, 3'ü eski eşi, 2'si nikahsız eşi ve 18'inin ise anne, baba ve ağabey şiddetinden dolayı yapıldığını belirtti.

Avukat Nuriye Kadan, merkeze yardım talebiyle başvuran kadınların eğitim durumları ise 6'sının okuma yazma bilmeyen, 5'inin okula hiç gitmemiş ama okuma yazma bilen, 34'ünün ilkokul, 23'ünün ortaokul, 22'sinin lise ve 6'sının ise yüksekokul mezunu olduğunu söyledi. Kadan, "Bu başvurular İzmir'de şiddete uğrayan kadınların hak arayışında olduklarını ve bu şiddeti kabul etmeyerek hak arayışı içinde olduklarının göstergesidir. İzmir Barosu Kadın Danışma merkezi yeni Adli Yılda da faaliyetlerini kesintisiz olarak sürürecek ve toplumsal duyarlılığı artırmak için tüm çabayı gösterecektir" dedi.

YENİ TASARI ŞİDDETİ KÖRÜKLER

Kadın haklarını savunan hukukçuları üzen bir yasa tasarısı hazırlığına da dikkat çeken Kadan, bunun önlenmesi için ellerinden gelen çabayı göstereceklerini söyledi. Kadan şunları söyledi:

"Kadın haklarının bulunduğu yerden daha iyiye götürülmesi gerekirken tam tersine çalışmalar olduğunu görmek bizi üzüyor. Adalet Bakanlığı tarafından bir yasa taslağı hazırlanmıştır. Taslak, 5 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlarda şüpheli suçunu kabul ederse, mahkemeye gitmeden cezanın 1 yıla indirilmesini, para cezasına çevrilmesini veya kamu hizmeti gibi yaptırımlar uygulanmasını öngörüyor. Para cezasında 'ön ödeme' kolaylığı da sağlıyor. Ön ödemedeki sınırı 3 aydan 2 yıla çıkarıyor ve zanlılara 'öde-kurtul' fırsatı sunuyor. Hapis cezasının karşılığı olarak her gün için 20 TL üzerinden hesaplanacak miktarı ödeyenlere dava açılmayacak. Sessiz sedasız olarak hazırlanan bu yasa tasarının kadınlarla ilgili vahim kısmı pazarlığın, yaralama, eziyet, sarkıntılık, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz, tehdit, şantaj, hürriyetinden yoksun kılma gibi özellikle kadınların mağdur edildiği suçları da kapsıyor olması. Bu tasarı hem imzaladığımız uluslararsı sözleşmelere hem de şu ana yüyürlükte olan yasalara aykırıdır. Kadına karşı işlenen suçlarda uzlaşma mantığı kabul edilemez. Özelikle cinsel suçlarda 'Öde cezadan kurtul' mantığı şiddet, istismarı ile çocuk gelinlerin sayısı da artar.Yeni adli yılda çalışmalarımız arasında önceliğimiz bu yasa tasarısının yasalaşmaması için mücadele etmek olacaktır."