Ali Budak- Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi işbirliğinde gerçekleştirilen EBSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Endüstri İlişkileri Çalışma Grubu Başkanı Ateş İlyas Demirkalkan’ın açılış konuşmasıyla başlayan seminerde, ÇMO İzmir Şube Başkanı Helil Kınay mevzuat düzenlemelerine dikkat çekti. Ege Bölgesi Sanayi Odası, son yıllarda atık su arıtma tesislerinde ve pompa istasyonlarında hızla artan kazaların yaşanmaması, iş sağlığı ve güvenliği konusundaki eksikliklerin giderilerek çözüm önerilerini masaya yatırdı.

‘Devlet eli artmalı’

‘Yaşadığımız kazalar maalesef meslektaşlarımızın da içinde olduğu acı sonuçlar doğuruyor’ diyen Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, ‘Son yıllarda iş sağlığı ve güvenliği çalışmalarını yürütüyoruz. Bu çalışmaların bir parçası olarak çeşitli kuruluşlarla bu bilgilendirme seminerlerini gerçekleştiriyoruz. Atık su arıtma tesislerinde  iş sağlığı ve güvenliği ilgili olarak yürütülen çalışmamalar meslektaşlarımızın da içinde bulunduğu acı kayıplarla başladı.  Bu acı kayıpları yaşamamak adına bu bilgilendirme toplantılarının yapılması gerekli. Süreçlerin uzman çevre mühendisleri tarafından yapılması denetimin doğru işletilmesi, bu süreçlerde yaşanan en büyük problem olan mevzuat düzenlemelerinin doğru yürütülmesi, denetlenmesi ve taşeronlaşma süreçlerindeki eksikliklerin giderilmesi ve bunun aslında devletin mekanizmalarının doğru ve etkin biçimde gerçekleştirerek, devletin kendi eliyle yapılma sürecinin çok önemli olduğunu belirtiyoruz’ dedi.


Farkındalık oluşturulmalı

Atık su arıtma tesislerinin su kaynaklarında kirliliğin azaltılması ve önlenmesi için büyük önem taşıdığını belirten EBSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Endüstri İlişkileri Çalışma Grubu Başkanı Ateş İlyas Demirkalkan, şunları söyledi: Kentleşmeye ve sanayileşmeye bağlı olarak artan atık su oluşumu daha etkin ve verimli çalışan arıtma tesislerine ihtiyacı arttırmaktadır. Atık su arıtma tesisleri, ‘İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’nde ‘çok tehlikeli’ sınıfta yer almaktadır. Çok tehlikeli sınıfta yer alan ve son yıllarda gerçekleşen ölümler ile gündemde yer edinen atık su arıtma tesisleri ile ilgili iş sağlığı ve güvenliği açısından bu işletmelerde karşı karşıya kalınan ciddi risklere karşı farkındalık oluşturulması gerekiyor.

Önlemlere değindi

Atık su arıtma tesislerinde karşılaşılabilecek bazı kaza ve risklere karşı önemelere de değinen Demiralkan, ‘Evsel atık su arıtma tesisleri gibi çok tehlikeli işyerlerinin görev ve sorumlukları, taşeronlara devredilmemeli. Endüstriyel atık su arıtma tesislerinde, en üst kademede yer alan işveren konu hakkında görev, yetki ve sorumluluklarını çok iyi irdelemeli. Konunun ilgili tüm taraflarının katılımıyla oluşturulacak mevzuat kapsamında denetimler sağlıklı bir şekilde yapılmalı. Arıtma tesislerinde çalışanlara mesleki iş güvenliği eğitimleri verilmeli. Arıtma tesislerinde acil durum planları tatbikatları sürekli yapılmalı. Bu tür ilave tesisler işletmelerin bütünüyle eline alınmalı ve kanalizasyon sistemi bakımları uzmanlarca yapılmalıdır’ diye konuştu.

Konuşmaların ardından  İş sağlığı ve güvenliği uzmanları Şuayip Dışpınar ile Çiğdem Eren; atık su arıtma tesisi inşaat ve işletme süreçlerinde risk yönetimi, iş sağlığı ve güvenliği, kapalı/kısıtlı alanlarda çalışma konularında katılımcıları bilgilendirdi.