Arjantin'in Buenos Aires kentinde doğan Gagliardo, aldığı sanat eğitiminin ardından 25 yaşındayken İspanya'ya yerleşti. Fransa, İtalya, Ukrayna, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti ve Romanya'da 20 opera, 40 operet ve 2 bin 200'den fazla konser yöneten Gagliardo, eşi Alicia Varela, çocukları Jennifer, Christopher, Gian Gabriel, Micaela ve Ethan ile 2006 yılında İzmir'e geldi.

İzmir Devlet Opera ve Balesi'nde 2007 yılından bu yana orkestra şefliği ve genel müzik direktörlüğü görevini sürdüren Gagliardo, bu süreçte Türk kültürünü yakından tanıdı ve ailesiyle 2013 yılında Türk vatandaşı oldu.

 "Türkiye'ye aşık oldum"

Gagliardo, AA muhabirine yaptığı açıklamada gelmeden önce bu ülkeyle ilgili duyduklarıyla geldikten sonra gördükleri arasında büyük bir fark olduğunu, aile olarak bir sürprizle karşılaştıklarını belirtti.

İlk geldiği gün Türkiye'ye aşık olduğunu söyleyen Gagliardo, "Buraya ilk geldiğimde benim için büyük bir sürpriz oldu. Türk kültürüyle ilgili daha önce birtakım şeyler duymuştum ancak geldiğimde gördüğüm ortam duyduğum şeylerden oldukça farklıydı. Adeta şok oldum, Türkiye'ye aşık oldum. Burada kalıp yaşamaya karar verdim." dedi.

Türkiye'den önce pek çok ülkede yaşadığını ve son olarak yaşamak için Türkiye'yi seçtiğini belirten Gagliardo, "Çünkü burası benim için çok özel bir yer. Orkestram ve operamız çok yüksek kaliteli, burada arkadaşlarımıza çok uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Ailemle buraya taşınmaya karar vermeden önce burada yaşamımın geri kalanını geçirmeyi düşünmüyordum." diye konuştu.

 "Kültürel yakınlık ve samimiyet"

Gagliardo, Arjantin ve Türkiye'nin birbirine uzak iki ülke olmasına rağmen kültürlerinin benzediğini, Avrupa'da ilişkileri zayıf ve soğuk bulduğunu belirterek, ailesiyle arkadaşlarını evlerinde ziyaret etme kültürünü Avrupa kentlerinde bulamadığını anlattı.

Ailesinde herkesin çok iyi Türkçe konuştuğunu, çok hızlı öğrendiklerini anlatan Gagliardo, Türkiye'de yaşıyor olmaktan eşi ve çocuklarının da memnun olduğunu ifade etti.

Genel müzik direktörü olduğu için yoğun bir çalışma temposu olduğunu anlatan Gagliardo, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yüzden çok boş zamanım olmuyor fakat boş zaman bulduğumda ailemle Karaburun'da vakit geçiriyorum. Yazı zaten Karaburun'da geçiriyorum. Öğrencilerim var onlara eğitim veriyorum. Türk yemeklerini de çok seviyorum çünkü baharatı çok seviyorum. Balık seviyorum, yemek yapmayı seviyorum, iyi bir aşçıyım. Pide ve mantı yapmayı seviyorum."