Düzenlediği kurslarla her yaştan vatandaşın hayatlarına dokunan Gaziemir Belediyesi, Go Oyunu kursuyla Alzheimer hastalığına ilaç oluyor. Belediyenin Yeşil Mahalle Semtevinde düzenlediği kursa yaşlılar ve Alzheimer hastaları yoğun ilgi gösteriyor. Her hafta Perşembe günü Güçlü Yılmaz ve Ukari Yasuda Yılmaz tarafından verilen kurslara Gaziemir Emekli Sen Şubesi üyeleri de katılıyor.

Uzakdoğu’da 4 bin yıldır oynanan bir strateji oyunu olan ve beynin bütünsel işleyişi ile her yaştan oyuncu için sağlık kaynağı olduğu belirtilen “go” oyunu Alzheimer hastalığıyla mücadelede etkin rol oynuyor. Beyin egzersizi ile zihni genç tutan, bakış açısı ve muhakeme yeteneğini geliştiren go oyununun okullarda öğrencilere ders olarak verilmesi gerektiğine değinen Go İzmir Derneği üyeleri ve Go oyunu eğitmenleri Güçlü Yılmaz ve Ukari Yasuda Yılmaz, oyunun insanlar üzerindeki etkisini şöyle anlatıyorlar: “Go oyunu özellikle beyindeki belli bir noktayı canlandırıyor. Bunu bir müzik, bir de go oyunu sağlıyor. Güzel arkadaşlıklar kurulmasını sağlayan oyun, anaokulundan başlayarak, çocuklarda matematiksel zihin gelişimlerine katkı sağlıyor.  Oyunda yenmeyi ve yenilmeyi öğrenen çocuklar, yaşamın gerçekleriyle yüzleşmeyi öğreniyorlar.” Gaziemir Belediyesi, 16. Gaziemir Ulusal ve Uluslararası Çocuk Şenliği’nde düzenleyeceği Kuşaklararası Goizm etkinliğiyle oyunun tanınmasına önemli bir katkı koyacak.
 
Go oyunu nasıl oynanır


Go bir alan oyunudur. 19×19’luk bir tahtada 181 siyah ve 180 beyaz taşla oynanır. Oyun sırasında bu taşların hepsi kullanılmayabilir. Yeni başlayanlar oyunu öğrenmek için 9×9’luk, temel teknikleri ve mantığı kavramak için de 13×13’lük tahtalarda ısınabilirler. Oyuna siyah başlar, oyuncular sırayla tahtadaki yatay ve dikey çizgilerin kesişim noktalarına taş koyar. Go’da kendine özgü bir taş tutuşu vardır: taşlar ikinci parmak ile üçüncü parmağın uçları arasında -ikinci parmak altta, üçüncü parmak üstte olacak şekilde- tutulur ve tahtaya bu şekilde konur. Tahtaya konan taşlar hareket etmez, esir alınıp tahtadan kaldırılmaları dışında konuldukları yerde kalırlar. Taşların arasında herhangi bir hiyerarşi bulunmaz, bütün taşlar eş değerdedir; sadece oyun sırasında bazı taşların daha önemli ya da önemsiz bir konuma gelmesi yani mutlak surette korunması ya da rahatlıkla feda edilebilmesi söz konusudur. Oyunun amacı alan çevirmektir. Oyuncular bir yandan kendi alanlarını genişletmeye, bir yandan da rakibin alanlarını bozmaya çalışır. Taş grupları arasında yaşanan savaşların ardından, iki taraf da alanları kesinleşip tahtada alınacak daha fazla puan olmadığına kanaat getirerek pas geçince oyun sona erer. Oyun sırasında esir alınan taşlar rakibin alanlarına yerleştirilir, geriye kalan boş noktalar sayılarak galip belirlenir.