Merve Has-Mobbing İle Mücadele Derneği İzmir Şubesi Temsilcisi Safiye Öztürk, mobbing ile mücadele için Ankara'da dernek başkanı Hüseyin Gün'ün büyük bir adım atarak bu durumu farkındalığa ulaştırdığını, önderliği üstlenmesi ve çabaları sayesinde Mobbin Derneği İzmir Şubesi'nin hayat bulduğunu ifade etti. İzmir şubesinin 1-2 hafta içinde oluşumunu tamamlayacağını ve yaş, cinsiyet, ırk ayrımı yapmadan herkese hizmet sunacağını söyleyen Öztürk, "20 kişiyle hizmet vereceğiz ve 5 tane koordinatörlüğümüz olacak. Herkesle birebir ilgilenmeyi hedefliyoruz. Türkiye'de toplumun genelinde mobbing (psikolojik şiddet) ve bullying (akran zorbalığı) uygulanıyor. Bu olgular konusunda farkındalık yok ve olmadığı için de kişiler bu olayları geçiştirmek durumunda kalıyor. Bu farkındalığı arttırmak ve toplumsal bilinçlenmeyi sağlamak için özellikle üniversitelerde halk seminerleri ve sempozyumlar vermeyi düşünüyoruz. Ciddi bir yapılanmamız var ve insan odaklı çalışıyoruz. Düşüncelerimiz, amaçlarımız, vizyonumuz, misyonumuz insan odaklılık. Yani bir yerde insan hakları savunuculuğu yapıyoruz ve bu amaçla örgütlenen kurumlarla da işbirliği için de çalışmak istiyoruz" dedi.


Mobbing yasal mevzuatta olmalı



Mobbing'in duygusal bir saldırı olduğunu ve yaş, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden, taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla herhangi bir kişiye yönelen saldırganlık olduğunu açıklayan Safiye Öztürk, "Yasal mevzuatlarımızda mobbing ile ilgili hükümlerin yer almıyor olması mağdurların böyle bir uygulamaya maruz kaldıklarında herhangi bir adım atmısına büyük engel oluşturmaktadır. Merkezimizin mobbing olgusunun yasal düzenlemeye girmesi için verdiği mücadeleyi yaptıklarımızla desteklersek bu çabanın olumlu bir şekilde sonuçlanmasını sağlayabiliriz. Bizim temel amaçlarımızdan birisi de mobbing olgusunun ortadan kalkmasını yasal düzenlemeyle sağlamak. Çünkü biz yasal, objektif ve bilimsel çalışmalar yapıyoruz. Mobbing ile mücadelenin yeni yasa çalşmaları ve kişi hak ve ödevleri içinde olması bizim için çok önemli. İki mobbing mağdurunun intihar etmesiyle, Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin ortak uluslararası yasal mevzuatta mobbing yer almıştır. Bizim ülkemizde de mobbingin yasal mevzuata geçmesi için bir insanın ölmesi veya toplum olarak birinin canına kıymamız mı gerekecek?" diye konuştu.


Akademide mobbing kabusu


Safiye Öztürk, bugüne kadar bezdiriye uğramış 10 kişiyle görüştüğünü ve 6 kişinin dava açmış durumda, kalanların ise bilgilenmek isteyenler olduğunu ve 10 kişi arasında akademisyen, kamu ve özel sektörde çalışanlar olduğunu da belirtti. Öztürk, mobbingin akademik çevrede yoğun olarak yaşandığını, bilgiyle aydınlanan üniversite koridorlarında mobbing kabusunun olmaması gerektiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Buralarda mobbingin yaşanmaması önemli. Çünkü orada yetişen gençler ileride işe başlayacaklar ve bu gençler ülkenin sermayesi. Onların mobbing konusunda bilinçli olması gerekir. Bu yüzden üniversitelerde bu konuda seminerler vermek istiyoruz. Mobbingzedelere hizmet vermek için avukatlarımız ve psikologlarımız olacak. Avukatlarımız yasal mevzuat çerçevesinde bilgilendirmeler yapacaklar. Psikologlarımız mobbingin üstesinden nasıl gelecekleri konusunda yardımcı olacaklar. Mağdur herhangi bir tedaviye başlamışsa bu tedaviye devam etmesi yönünde telkinde bulunacağız. Ayrıca, dernek temsilcilerinin daha önce kendi çalışma ortamında bu olguyla tanışmış olmaları, mağdurlar açısından büyük kazanç sağlıyor ve bu sayede mağdur ile çalışan arasında empati yapılabiliyor."


Akran zorbalığı

Akran zorbalığının (bullying), bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve kurbanın kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türü olduğunu açıklayan Safiye Öztürk, "Çocuklarımızın olduğu yerlerde ve geleceklerimiz olan çocuklarda bu olgunun yaşamasına izin verirsek ülkenin beşeri sermayasini olgunlaştırmadan öldürmüş oluruz. Bullying'i engellemek için insan kaynaklı bir eğitim vermek gerekir. Bundan dolayı anne babalara ve öğretmenlere çok büyük görevler düşüyor. Hatta ilköğretim müfredatına da insan sevgisini anlatan, insan kaynaklı bir ders konulabilir. Bullying'i önlemek için bir de çocukların bilinçaltını doğru yönlendirmelerle oluşturmak, işlemek gerekiyor" dedi.
 

Mobbingzedelerde intihar eğilimi artıyor


Safiye Öztürk, mobbinge mağruz kalanların psikolojik durumunu anlatarak şunları söyledi: "Mağruz kaldığı durumdan dolayı mobbingzede toplumdan soğuyor, insanlardan kaçıyor, hayattan zevk almayan, intihar eğilimli biri haline geliyor. Kendilerinden ne beklendiğini bilmiyorlar. Tüm savunmalarını kuruma karşı yapıyor ve yaptığı şeyi tüm kuruma karşı gerçekleştirdiğini düşünüyor. Mağdur zırha bürünüyor, yaşam kalitesini bozuyor, mağruz kaldığı durum normal hayatını da etkiliyor ve bambaşka biri haline geliyor. Mobbingci (zorba) mağdur hakkında herkese detaylı bilgiler veriyor ve literatürdeki adı mobbing yardımcıları olan insanlar uygulanan psikolojik şiddet konusunda zorbaya yardımcı oluyorlar. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar. İşveren ima ve alayla, karşısındakinin toplumsal itibarını düşürmeye yönelik saldırgan bir ortam yaratarak kişiyi işten ayrılmaya zorlar."