Gökay Akgün-Çanakkale, son bir aydır adeta beşik gibi sallanıyor. Üst üste yaşanan tedirgin edici sarsıntıların ardından açıklamada bulunan deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın "Ege Bölgesi'nde büyük bir deprem muhtemel" sözleri, durumun ciddiyetini gösteriyor. AKUT İzmir Operasyon Merkezi Ekip Lideri Alper Özkarakaş da vatandaşları uyarıyor: Biz, Valilik ve Belediye ile birlikte üstümüze düşeni yapıyoruz. Lütfen kimse kendi hazırlığını ihmal etmesin.

Marmara ve Ege bölgeleri, özellikle son bir ayda bir kısmı 5'in de üzerinde olmak üzere farklı büyüklüklerde birçok sarsıntıya maruz kaldı. Sık sık meydana gelen depremlerin ardından herkesin aklında tek soru var: Bu sarsıntılar, olası büyük bir depremin habercisi olabilir mi?
Bu soruya yüreklere su serpen bir yanıt almak ne yazık ki mümkün değil. Deprem uzmanı Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bir ulusal gazeteye yaptığı açıklamada özetle "Daha büyük bir deprem muhtemel" dedi, "Taş evlerde yaşayanlar en azından 10-15 gün yakınlarında kalsın, evlerine girmesin" diye de ekledi. Peki, İzmir yaşanacak bir deprem için hazır mı? Arama ve Kurtarma Derneği (AKUT) İzmir Operasyon Merkezi Ekip Lideri Alper Özkarakaş'a göre, deprem için 'hazır olmak' mümkün değil, ancak en az hasarla atlatabilmek için olabildiğince hazırlıklı olmak gerekiyor. Özkarakaş, kendilerinin felaket ihtimalini daima gündemde tuttuklarını ve operasyonel olarak hazırlıklı olduklarını ama bunun yetmeyebileceğini söylüyor.

'Acil eylem planı yapın'

Alper Özkarakaş'ın tespitleri ve uyarıları şöyle:
Depremler, farklı nedenlerle farklı şiddetlerde meydana gelebiliyor. Afet sonucunda beklenmedik zararlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Dolayısıyla, 'Depremin her türlüsüne hazırız' demek doğru olmaz. Ancak hazırlıklarımızı tamamlamaya çalışabiliriz. 'AKUT, yaşanması muhtemel İzmir depremine hazırlıklı mı?' diye sorarsanız, bu soruya gönül rahatlığıyla olumlu yanıt verebilirim. İzmirlilerin hazırlıklı olup olmadığı konusuyla ilgili ise ne yazık ki şüphelerimiz var. Biz hazırlıklıyız; çünkü yaşanabilecek deprem felaketi hep gündemimizde. Vatandaşlarımızın hazırlıklı olduğundan şüpheliyiz; çünkü deprem sadece böyle zamanlarda akıllarına geliyor. Elbette durmaksızın yaşanabilecek bir felaketi düşünmelerine gerek yok. Sadece aileleriyle birlikte acil durum planı oluştursalar bile yeterli olur.
İzmir'de şimdiye kadar 144 ayrı oturumda 28 bin kişiye Afet Bilinçlendirme Semineri verdik. Farkındalık oluşturmak, bilinçlendirmek için yerel yönetimlerin de desteğini alarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. O seminerlerde anlattığımızı, sizin aracılığınızla iletmekte yarar görüyorum. Her aile, kendi acil durum planını oluşturmalı. Depremin ardından buluşulacak bir yer belirlenmeli. İl dışından iletişime geçilecek bir akraba seçilmeli ve o da buluşma yerinden haberdar edilmeli. Böylece olası bir felaketin ardından telefonla iletişim güç olsa bile en kolay şekilde temas sağlanabilir. Deprem çantası hazırlanmalı ve afete gece yakalanma riski düşünülerek uyunan yere yakın tutulmalı. Vatandaşlarımız bunları uygularsa, muhtemel bir felaket durumunda zarar en aza indirilebilir. Onlar olabildiğince hazırlık yapsınlar, gerisi bizim işimiz.
İzmir valiliği, bu konuda gerekli çalışmaları yürütüyor. AFAD, İtfaiye ve yerel yönetimlerle de işbirliği içindeyiz. Kurtarma operasyonu konusunda yeterince hazırlıklı olduğumuzu söyleyebilirim. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünerek hareket ediyoruz.

Kentsel planlamaya özen göstermekte fayda var. İzmir'de, afet toplanma alanları konusunda ciddi bir sıkıntı yok. Her semt yeşil alanlara sahip ve böyle bir durumda insanlar oralarda toplanabilir. Şehircilik alanında atılan her adımda olası bir afeti de hesaba katmak gerek. Bakın, 5 büyüklüğünde bir depremde bile yıkılan binalar var. Bu kadar kırılganken tedbir almaya çalışmaktan başka çaremiz yok. Lütfen herkes hazırlığını yapsın. Ne kadar hazır olursak, o kadar korkmayız.