Şefika Bal- Bornova Sokağı'nda yaşayan trans kadın Şenay E., Bornova Sokağı'nda polislerin bulunmasından rahatsızlık duymadığını belirterek, "Ben polislerin Bornova Sokağı'ndan ayrılması taraftarı değilim. Polislerin bizim için, bizim de onların için anlayışlı olmamız iki taraf için de çok mantıklı olur" dedi.
Bornova Sokağı'na gelip kendi semtinde yapamadıklarını burada yapan, sarhoş olup gece vakti gürültü çıkaranları polise biz bildiriyoruz diyen trans Şenay E., "Bu bölgede sorun çıkaran translar değil. Biz çoğu zaman polisi arıyoruz, ayakta duramayacak kadar sarhoş olup milletin malına zarar verenler var, bizim içimizde de yanlış olanlar tabi ki var. Ancak sorun çıkaranları temizlemek Bornova Sokağı'nı temizlemekten daha mantıklı" dedi.
Türkiye'deki homofobik söylemlere ve translara uygulanan şiddete değinen Şenay E., "Bize laf eden insanların durup düşünmesi gerek. İnsan kınadığını yaşamadan bu dünyadan gitmez. Çocuğunda, torununda bir şekilde mutlaka yaşar. Dünya'ya böyle gelmeyi ve böyle yaşamlar sürmeyi biz istemedik. Ben de isterdim güzel bir genç kız olup çocuklarımı doğurayım ya da genç bir delikanlı olup evimi yuvamı kurayım. Ama olmadı. Bize sürekli Lut Kavmi yakıştırması yapıyorlar. Lut Kavmi'nde sapkınlar vardı. Çocuklara, bebeklere tecavüz edenler, hayvanlara eziyet edenler, canlıları öldürenler vardı. Hiçbir eşcinselin birine tecavüz ettiğini, hırsızlık yaptığını duydunuz mu? Biz sapkın değiliz, sapık değiliz" şeklinde konuştu.
Polis şeritleri işimizi baltalıyor
Alsancak Bornova Sokağı'nda kafe sahibi olan ve ismini vermek istemeyen kadın işletmeci, "Bir, iki ay öncesine kadar polis ve bekçi kontrolü sokakta çok daha yoğundu. Şimdilerde biraz daha sakin. Ancak polisin burada yoğun olarak durduğu günler insanlar bu sokağa girmek istemiyor. Haliyle bizim de işimiz baltalanıyor. Bazen akşamlar Bornova Sokağı'na çıkan sokakları olay yeri yazılı şeritlerle kapatıyorlar. Buradaki esnaf arkadaşlarımla birlikte birkaç defa polislerin yanına giderek bunun neden yapıldığını sorduk, belediye ve emniyetin ortak çalışması olduğunu söylediler. Belediyeyi aradığımızda da herhangi bir bilgilerinin olmadığını yalnızca sokağın trafiğe kapatılması yönünde bir çalışma olduğunu ve onun ön çalışması olabileceği cevabını aldık" diye konuştu.
Genç LGBTİ+ Proje ve Kültür Koordinatörü Barış Azar ise, "Zaman zaman Bornova Sokağı'ndaki transları hedef göstermek için kriminalize ve sağlıksız gösteren, sokağın arındırılmasını talep eden haberler çıkıyor. Bu haberlerin yansımalarını da önceden olduğu gibi sokağın başında durup olay olursa müdahale eden değil, daha aktif şekilde sokakta gezen polisler olarak görebiliyoruz. Bir ara Bornova Sokağı'nda evleri olan ev sahipleri ve sokak esnafına translarla alışveriş etmemeleri yönünde telkinde bulundukları gibi şeyler duyduk. Ancak emniyeti aradığımız zaman böyle bir şey yapmadıklarını söylediler" dedi.
Translar esnafın müşterisi
Genç LGBTİ+ Derneği'nden Azar, "O sokakta esnaflık yapanların translarla kişisel husumet dışında bir sürtüşmeye girmediklerini, zaten transların aynı zamanda o sokaktaki işletmelerin müşterisi olduğunu söylerek şunları söyledi; "Akşam saatlerinde o sokak kalabalıklaşıyor, haliyle oradaki esnafın müşteri potansiyeli de artıyor. 'Translar yüzünden işimizden oluyoruz' diyen bir esnafı duymadım.
Bornova Sokağı'nın konumsal önemine değinen Genç LGBTİ+ Proje Koordinatörü Duygu Yayla ise, "Alsancak'a gelip Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ne çıkmak isteyen her insanın geçtiği bir sokak. İnsanların bu kadar yoğunluklu olarak geçtiği Bornova Sokağı, aslında transların çalıştığı yer değil. Translar genellikle arka sokaklarda oluyorlar. Alsancak'a gelen insanların da onları görmemeleri için arka sokakların Bornova Sokağı'na çıkan kısımları polis ve bekçiler tarafından kapatılıyor. Zaman zaman olay yeri yazılı şeritler çekiliyor. Sokağa gelen insanların kendilerini tedirgin hissetmelerine neden oluyor. Bornova Sokağı'nın kriminalize edilme hali var, insanları sokağa girmekten geri bırakan ve girdiğinde risk altında hissettiren bir durum oluşuyor" dedi.
İlgili haber için tıklayınız
