Esin Gençel- Pervin Mısırlıoğlu, moderatörlüğünde gerçekleştirilen İzmir Küçük Millet Meclisi Aralık ayı meclisinde gündem milletvekili dokunulmazlığı ve Büyükşehir Yasası oldu. Meclise konuşmacı olarak katılım gösteren Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Büyükşehir Yasası ile ilgili, hükümeti eleştirdi. Soyer, "Yerelleşme meselesinde Büyükşehir Yasası ile ilgili köyler meselesi çok önemli. Bu yasa ile 16 bin köy kapanıyor. Bu çok büyük bir değişiklik. Kesinlikle konuşulup tartışılmalıydı. Köy dediğimiz şey kimliği olan birşeldir. Her köyün kendi gelenekleri, yaşam alışkanlıkları ve kültürü vardır. Ama siz çıkıp 'köyleri kapattım kardeşim' diyorsunuz. Bu o kadar büyük bir tahribat ki. Bu kadar büyük bir kepazelik bu kadar büyük bir hainlik olamaz. Bunun bedelini çok ağır ödeyeceğiz" diye konuştu.

Soyer, Büyükşehir Yasası ile merkezi otoriteden yetkileri alıp büyükşehire verilmesinin olumlu olduğunu ancak yasanın olumsuz taraflarının çok daha fazla olduğunu altını çizdi. Soyer, "Anayasa mahkemesinin bu kararı bozacağını ümit ediyorum" dedi.

Kürsü dokunulmazlığı kalsın

CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven ise milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili, parti olarak sadece kürsü dokunulmazlığının kalmasını istediklerini belirtti. Güven, "Milletvekili dokunulmazlığı, polisin biber gazı sıkmasıyla ortadan kalktı. Polis hiçbir parti gözetmeden biber gazını milletvekiline sıkabiliyor. Öte yandan birçok milletvekili cezaevinde. Geçtiğimiz günlerde CHP olarak cezaevlerindeki vekillerimizi ziyaret ettik. Özellikle Mustafa Balbay'ın, 'Kod numaralı tanık sanık çıktı. Artık tanıklar sanıklardan oluşuyor' söylemi hukukun içinde bulunduğu durumu ortaya koyuyor. TOKİ yolsuzluğu ortada. Parti olarak sadece kürsü dokunulmazlığının kalmasını istiyoruz" dedi.

1000 çocuk tutuklu var

BDP Milletvekilliklerinin dokunulmazlıklarının kaldırıldığı taktirde en iyi ihtimalle milletvekili seçildikleri yerlerde seçime gidileceğini ifade eden Güven, "Mecliste tüm kararlar bireyseldir. Ancak AKP hükümetinin bireysel davrandığını görmedik. Önemli konulanda baskı da uygulandığını duyduk. 10 BDP'li milletvekili hakkındaki fezleke gündemde. Anadilde savunma ve eğitim hakkında CHP'nin görüşleri aynı devam edecek. Biz anadilde savunma hakkını savunuyoruz. Ancak AKP bu hakkı kısıtlıyor. Tercüman parasını sanığa ödetiyor. Ama bizim halkımız yoksul. Gençler, aydınlarımız ve bin den fazla çocuk tutuklumuz var. Anadilde eğitime CHP olarak karşıyız" diye konuştu.

Yıkıcı bir etki

EDP İl Başkanı Avukat Arif Ali Cangı da Kürt meselesinin cezaevi-mahkeme-polis üçgeninde ilerlediğini kaydetti. Cangı, "Kürt milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması demokrasi açısından yıkıcı bir etki yaratır. Demokratik ortamda eşit yurttaşlığa dayalı sistem isteniyorsa meseleler demokratik ortamda çözülmeli. Kürt meselesinin çözümü için diyaloğu ön planda tutmalıyız" diye konuştu.