Ali Budak-Demir fiyatlarındaki artışın nedeni olarak demir üreticilerinin havuz oluşturdukları iddiası ortaya atıldı. Türkiye'deki demir-çelik üreticilerinin havuz oluşturduğu ve fiyatları bu şekilde kontrol ettikleri iddiasını sorduğumuz inşaat sektörü temsilcileri, 'Elimizde buna dair bir belge yok. Zaten olsa bile bu işin belgesi olmaz. Bu süreci hükümetin yönetmesi gerekiyordu. Ya ithalatı arttıracak ya da kendi üretime başlayacak. Sektör olarak zor durumdayız. İşlerimizi söz verdiğimiz tarihlerde yetiştiremeyebiliriz. Böyle devam ederse sektör olarak iş durdurmaya gideceğiz' dedi.
İnşaat sektörü temsilcileri, geçtiğimiz 6 ayda demir fiyatlarında anlamsız bir artış olduğunu dile getiriyordu. Nedeni bilinmeyen artışlar ise 6 ayda yüzde yüzü geçti. Geçen sene İzmir'de hazır betoncuların oluşturduğu havuzu bu sene başında da demir üreticilerinin oluşturduğu ve fiyatları istedikleri gibi yönlendirdikleri iddiası ise gündeme düştü. İnşaat sektörü temsilcileri ellerinde buna dair belge olmadığını ancak kartel oluşturulduysa da bunun belgesi olmayacağını, sözlü akit olabileceğini ifade ediyor. Süreçte sorumlunun hükümet olduğunu belirten sektör temsilcileri ya ithalatın önü tamamen açılsın ve rahatça demir girişi sağlansın ya da demir üretim işini hükümet kendisi yapsın teklifinde bulunuyor. Bunun yanında İzmir'de hurda fiyatlarını yükseltmek adına hurda girdilerinin yükseltildiği ve hurdacıların götürdüğü hurdaların alınmadığı iddiasında da bulunuluyor. Ülkede demire ihtiyaç olduğu ama piyasada hurda olmadığı yönünde algı yaratılıp, fiyatların yukarıya çekildiği de ifade ediliyor.

Demirdeki artıştan dolayı inşaatçılar iş durduracak

Demir fiyatlarındaki artışın önüne geçmek adına hükümetin yaptığı demir ithalatındaki kolaylığın da işe yaramadığını belirten Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, 'Demir fiyatında düşme beklerken sürekli artış yaşıyoruz. Bin 200 lira olan demir fiyatı şu anda 2 bin 500 lirayı geçti. Bu böyle devam edemez. Sektör olarak mağdur ediliyoruz. Sadece biz de değil. Bu sektörden para kazanan herkesin yanında en büyük mağduriyeti de tüketici yaşıyor. Demir fiyatlarında 6 ayda yüzde 100'ün üzerinde artış oldu. Sektör olarak bu durumdan rahatsız olduğumuzu Bakanımıza da ilettik. Demir üreticilerinin kendi aralarında bir havuz kurup kurmadığı konusunda elimizde net bir bilgi yok. Onu bilsek aslında her şey daha da netleşecek. Eğer gereken yapılmazsa konfederasyon olarak ülke genelinde iş durdurma çağrısı yapacağız. Konuyla ilgili iş durdurma kararı Bakanımızla da görüşüldü. Eğer artışlar devam ederse bunu yapacağız. Şu anda piyasadaki durumları gözlüyoruz' dedi.

'İnşaat krizi Türkiye ekonomisini etkiler'

Demir ithalatının da sorunu çözmek için bir yol olduğuna ancak biraz daha zaman geçmesi gerektiğine dikkat çeken Nasır, şunları söyledi: İlk etapta 80 bin ton civarında demir ithal edildi. Tabii bunlar bir süreç içinde oluyor. Biliyorsunuz nakliye süreçleri uzun ve zahmetli oluyor. Bu spekülatif süreçler devam ettikçe ithalat da sorunumuzu çözmeyebilir. İnşaat, Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerindendir. Bu alanda kriz olması ekonomiyi, diğer sektörleri ve tüketiciyi etkiler. Bu bir domino taşı etkisi yaratır. Ülkedeki maliyetler yükselecek. Kentsel dönüşümle ilgili ciddi anlamda çaba sarf edilirken ve ülkemizin deprem kuşağında olduğu sürekli dile getirilirken demir konusunda sıkıntı yaşamamız da ayrı bir düşündürüyor. Bu işin sadece ekonomik boyutunun yanı sıra insanların sağlıklı konutlarda oturma ihtiyacının da karşılanması zorunludur.

Demir üreticilerinin kartel oluşturduklarına dair belge yok

Bu iddialar konusunda ellerinde bir belge olmadan demir üreticilerinin kartel oluşturduklarını söyleyemeyeceklerini ifade eden Gözde İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Kalı, 'Elimizde bir belge yok. Ancak böyle bir durum da olabilir. Bu konuda devletin bir şeyler yapması gerekiyor. Önünde iki yol var; ya demir üretecek ya da demir ithal edecek. Süreç başka türlü atlatılamaz. Yani ortada bir neden yokken bir yıl gibi 6 ay gibi kısa bir sürede demir fiyatlarındaki artış yüzde yüzü geçti. Sene başında bin 200 lirada seyreden demir fiyatı şu anda 2 bin 500 lirayı geçti. Burada bir sorun muhakkak var. Bunu da devletin ortaya çıkarması gerekiyor' diye konuştu.

Hükümet, demir üretsin

Bu artışlar devam ederse inşaat sektörünün toplu iş bırakmaktan başka çözümü olmadığını da söyleyen Kalı, şöyle devam etti: Hiç istemeyiz ancak başka da seçenek kalmıyor. Konfederasyon karar alırsa uygulamaktan başka çözümümüz olmaz. Türkiye'de şu anda inşaat sektöründen çok sayıda insan ekmek yiyor. Demirciler yüzünden mobilyacı, pencereci, sıvacı, parkeci ya da boyacı niye mağdur olsun? Bu işin sorumlusu belli ve onların çözüme yönelik hamlelerde bulunması gerekiyor. Hükümetin soruna bir an önce çözüm geliştirmesi şart. Ya demir ithalatına devam edilecek ya da hükümet kendi demir-çelik üretim fabrikası kuracak. Bu iki seçenekten başka da seçenek yok. Çünkü serbest piyasa ekonomisinde kesinlikle firmaya yaptırım uygulanamaz. Sürekli söylüyoruz. Aynı gemideyiz, niye su almasını destekliyoruz? Birlikte daha güçlü olup, ülke ekonomimizi daha çok kalkındırabiliriz.