6 Aralık 2014'te Ege Denizi’nde yaşanan 5.1 büyüklüğündeki depremin Midilli açıklarında olduğunu ve Midilli çevresinin İzmir’i daha çok tehdit ettiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Sezer, bunun sebebi olarak Kuzey Anadolu fayının devamı olması ve doğrultu atımlı fay olmasını gösterdi. İzmir’de 7.2 ve üzeri bir deprem oluşturacak fay olmamasına rağmen büyük bir deprem ihtimalinin her zaman bulunduğunu belirten Sezer, “İzmir deprem yöresi çevresinde en tehlikeli alan Midilli bölgesidir. Dikkatler Midilli çevresinde toplanmalıdır, çünkü doğrultu atımlı faylarda, seyrek deprem olması sebebiyle enerji birikimi olur. Enerjinin birden boşalması ise şiddetli depremlere neden olur. Orta büyüklükteki depremlerin sık aralıklarla olması, enerjinin birikmemesini sağlar. Bu nedenle depremlerin sık yaşanması insanları korkutmamalı. Yaşanan korkunun sebebi, büyük şiddetli depremlere hazırlıklı olunmamasıdır.” diye konuştu. İzmir’in sismik tehlike bakımından yüksek ivme gösterdiğini söyleyen Lütfi İhsan Sezer, “İzmir deprem yörelerini sıralamaya tâbi tutacak olursak 1. derece deprem bölgesi içindeki Midilli Adası civarı 1., Dikili, Urla, Seferihisar, İzmir, Torbalı, Bayındır, Ödemiş, Buldan ve Denizli Honaz civarı 2., Kınık ile Simav arası ve Söke ile Denizli arası 3., Savaştepe civarı, Selendi ile Uşak arası, Eşme civarı ve Söke ile Çine arası 4. dereceden sismik tehlikeye sahip alanlar olarak belirtilebilir.” dedi.

'GÖSTERMELİK DEĞİL, GERÇEK TATBİKATLAR YAPILMALI'

Deprem olduğu sırada ne yapılacağını bilmemekten kaynaklı sıkıntılar yaşandığını belirten Yrd. Doç. Dr. Sezer, “Ülkemizde göstermelik değil, gerçek tatbikatların sürekli yapılması gerekmektedir, çünkü yüksek apartmanlarda yaşıyoruz. Depremin gecesi gündüzü, mevsimi yok. Tatbikatlarla gece yaşanan depremlerde elektrik kesintisi durumunda karanlıkta hareket edebilecek duruma gelmeliyiz. Her zaman depreme hazır bir şekilde bulunmalıyız.” dedi.

'VİYADÜKLER GÜVENLİ DEĞİL'

Sezer ayrıca büyük depremler yaşanma ihtimali olan İzmir’de bile toplanma noktalarının, özellikle ulaşım açısından çok yetersiz olduğunu söyledi. Büyük depremlerde vatandaşların toplanma noktalarına gideceği yollardaki viyadüklerin dahi güvenli olmadığını belirtti. İzmir halkının ve şehrin altyapısının büyük bir depreme her zaman hazırlıklı olması gerektiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Lütfi İhsan Sezer, tatbikatla deprem korkusunun yenileceğini, bu yüzden de tatbikatların sıklaştırılması gerektiğini vurguladı.