Şefika Bal- Daha önce 2014, 2015 ve 2016'da uygulanması konuşulan 'şehirlerde rant vergisi' 4 yıl aradan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yasa tasarısıyla yeniden gündeme geldi. 3194 sayılı İmar Kanunu'na yönelik hazırlanan yasa tasarısına göre imar planında konut olarak görülen arsanın AVM'ye dönüştürülmesi veya kat sayısının beşten 15'e çıkması gibi plan değişikliklerinde arsa değerindeki artışın tamamı devlete ödenecek. İzmir Şehir Planlamacıları Odası Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, "Bu düzenleme ile açıkça söylemek gerekirse "devlet" sermayenin rant kapısı olarak gördüğü kent topraklarından payına düşeni almaya çalışmaktadır. Söz konusu taslaktaki düzenlemeyle kanunda değişmemesi gereken temel bir unsurun planlama ilke ve esaslarına aykırı bir şekilde değiştirilmesi talep edilmektedir. Düzenlemede bahsedilen rant artışları; yoğunluk arttırılması, kat yükseltilmesi veya rant yükseltici fonksiyon değişikliği yapılan plan değişiklikleriyle gerçekleştirilmektedir. Bu planlarla mülkiyet sahiplerine ayrıcalıklı imar hakkı tanınmaktadır" dedi.

 

Kentler hızla tüketiliyor

Kentlerin altyapı dengesini bozan, eğitim, sağlık ve park alanlarının yetersizliği gibi birçok soruna sahip sağlıksız kent parçalarının oluşmasına yol açan; hukuğa, planlama ilke ve esaslarına aykırı plan değişiklikleri meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır" diyen Kocaer, "Bu düzenleme hangi bilimsel araştırma ve gerçekçi bir gereksinim sonrasında doğmuştur. Bu tür planlara açılan davalar da hükümsüz kalacak. Açıkça görülmektedir ki; seçim öncesi çıkan imar barışı ve her gün onlarca kamu arazisinin satışı ile ekonomik krizin bedelini ağır ödeyen kentler şimdi de bu hukuksuz düzenlemeyle sermayeye birkez daha peşkeş çekilmek istenmektedir. Bu düzenlemelerle Türkiye'de kentler doğasıyla, tarihi ve kültürüyle geçmişte görülmemiş bir hızla tüketilmektedir. Ancak bu gidişattan bir an önce vazgeçilmezse kentlerin gelecekte yaşanamaz hale gelmesine neden olacak ve insan sağlığı da bundan nasibini alacaktır" sözlerini kaydetti.

Ulaşım ve alt yapı sorunları doğar

TMMOB'a bağlı İzmir İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Gürkan Erdoğan, da "Değişikliklerde bina yoğunluğunun kat sayısının arttırılmasındaki maddi farkın devlete ödenmesiyle çözülecek durum yoktur. Bunun başka sakıncaları vardır. Bu sakıncalar ulaşım, alt yapı gibi sorunların doğabileceği yönünde. Ben devlete arsa farkını ödedim, binamı 5 kattan 15 kata çıkardım gibi bir eğilim oluşur toplumda ve bu işi herkes yapmaya başlar" diye konuştu.
Erdoğan, devlete fark ödenmesi halinde yapılabilecek imar değişikliklerinin sorunlar yaratabileceğinin altını çizerek, "Burada doğru olan ceza mekanizmalarını övmek yerine hiç oluşmadan o suçun oluşmasını önlemek. Ancak bu şekilde imar süreçleri sağlıklı ilerleyebilir, bunları yapmadığımız zaman da daha büyük sorunlarla karşılaşılabilir" dedi.