Gültepe'de oturan emekli işçi Hacı Kervancıoğlu'nun hayatı, 2016 yılının 1 Temmuz günü cep telefonundan aranmasıyla kabusa döndü. Kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcılık şebekesi üyeleri, Kervancıoğlu'nu, ismi Diyarbakır'daki bir terör olayında geçtiği yalanıyla kandırdı. Sahte polislerin anlattıkları karşısında büyük korku yaşayan Kervancıoğlu, teröristleri yakalamak içini gerekli olduğu söylenen iş birliği teklifini kabul etti. İlk olarak yaşadıklarını ve konuştuklarını kimseye anlatmayacağına dair yemin ettirilen Kervancıoğlu'na dolandırıcılar, sadece kendileriyle konuşacağı bir telefon verdi. Dolandırıcılar ilk olarak emekli olduğunu öğrendikleri Kervancıoğlu'na bankadan kredi çektirmek istedi. Kredi başvurusu yapan Kervancıoğlu'nun bu talebi, bankadaki araştırmalardan sonra kabul edilmedi. Kredi çektiremedikleri yaşlı adamın evinin olduğunu öğrenen şebeke üyeleri, bu kez de Karşıyaka'da emlakçı olan İ.O. ile bağlantıya geçti. Kervancıoğlu ile buluşturulan İ.O., 5 katlı apartmanını, Kadifekale semtinde kahve işleten Ş.S.'ye satmasını sağladı. Tapu müdürlüğünde yapılan bu satış karşılığında da Kervancıoğlu'na 200 bin lira verildi.

SATIŞTA VERİLEN PARA DA 'SAHTE' DİYE ELİNDEN ALINDI

Kervancıoğlu, tapudaki işlemlerinden sonra evine gittiği sırada, ilk olarak emlakçı İ.O., satıştan 6 bin lira komisyon aldı. Bunun ardından yaşlı adamı bir kez daha arayan dolandırıcılar, bu kez de kendisine verilen paraların seri numaralarının alınmış ve sahte olduğunu söyledi. Dolandırıcılar, Kervancıoğlu'un elinde kalan 194 bin lirayı da bu yöntemle aldı.

15 TEMMUZ GÜNÜ ORTAYA ÇIKTI

Yemin ettiği ve çocuklarının başına kötü bir şey gelmemesi için yaşadıklarını kimseye anlatmayan Kervancıoğlu'nu, darbe girişiminin olduğu 15 Temmuz günü arayan dolandırıcılar, kendisine verdikleri telefonu atmasını istedi. Bu gelişme üzerine dolandırıcılığın farkına varan Kervancıoğlu, yaşadıklarını çocuklarına anlatıp, evin satışının iptali için hukuk mücadelesi vermeye başladı. Aile adına avukatlarının başvurusuyla satışın iptali ve dolandırıcılık davaları açıldı. Davaların halen devam ettiği belirtildi.

Yaşadıklarını anlatan 4 çocuk babası Kervancıoğlu, "Söyledikleri karşısında çok korktum. Bana yemin ettirince, ben de yaptığım görüşmeleri ve satışı kimseye söylemedim. Hiç şüphelenmeden teröre karşı devletime yardım ettiğimi düşünüp, istediklerinin hepsini yerine getirdim; ama onlar, beni dolandırdı, kandırdı. Ben, yıllarca emeğimin karşılığında kazandığım paralarla yaptığım evlerimi geri istiyorum" diye konuştu.

Babasıyla aynı apartmanda oturan Ali Kervancıoğlu ise "Satıştan sonra evi alanlar, bize gelip, çıkmamızı istedi. Biz de yaşananları öğrendiğimiz için direndik. Olayı yargıya taşıdık. Şimdi de yargı süreci devam ediyor. Evi boşaltmamızı istediler, yapmadık. Kira istemeye hazırlanıyorlar; ama onu da ödemeyeceğiz. Çünkü evler bizim ve yasa dışı yollardan bizden alındı" dedi.