Burcu Özkan-Vücudun bütün besin ögelerine ihtiyacı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yekta Göksungur, "Protein, yağ ve kabonhidrattan tutun da şekere kadar vücudumuzun tüm besin öğelerine ihtiyacı vardır. Bunlardan bir tanesinin eksik olması sağlık problemlerine yol açar. Dolayısıyla dengeli beslenmek, sağlığın ön koşuludur diyebiliriz. Burada şekerin önemi ise yatsınamayacak düzeydedir; çünkü şeker beynimizin temel besin ve bedenimizin de enerji kaynağıdır. Enerji kaynağı olmadan bir hayat söz konusu olamaz, yaşamın devamı için enerjiye ihtiyaç vardır. Fakat enerji sağlaması için oturup bir kilo baklava yemelisiniz demiyorum. Yeterli miktarda tüketilmelidir" dedi.

Glikoz şurubu zararlı değildir

Glikoz şurubunun bilinenin aksine sağlığa zararlı olmadığını dile getiren Göksungur, "Türkiye'de iki şekilde şeker üretiliyor. Biri şeker pancarından diğeri ise mısır kaynaklı üretilen şekerdir. İki üründen de glikozu yani şekerin hammaddesini elde etmek mümkündür. Pancar şekeri dediğimiz aslında sakkarozdur; sakkorozun da bir kısmını glikoz, bir kısmını fruktoz oluşturur. Mısırda ise nişasta bulunur. Nişastanın hidroliziyle glikoz şurubu elde edilir. Özünde nişasta molekülü glikoz ünitelerinden meydana gelmektedir. Burada şunu ifade etmeye çalışıyorum: Her iki üretimde de glikoz mevcuttur ve aralarında insan sağlığına zararı dokunacak bir şey yoktur. 'Glikoz şurubunun zararı var mı?' kuşkusu yersizdir. Türkiye'de pancar şekeri kullanılmamasının nedeni pancarın tarımsal zenginlik olması nedeniyle hükümetin nihai politikası olmasıdır." şeklinde konuştu.

'Katkı maddesi limitinin aşılması mümkün değil'

Alışveriş yapılırken alınacak gıdalardaki katkı maddelerinin E kodu içerip içermediğine vatandaşın dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Yekta Göksungur, "Yasal olarak kullanıma izin verildiği takdirde AB tarafından doğal ve sentetik bütün gıda kodlarına verilen kodlar E kodları olarak adlandırılıyor. Bu kodlar E harfinden ve 3 rakamlı bir sayıdan ibarettir. Bir katkının E kodu taşıması; bu katkının üzerinde tüm güvenlik çalışmalarının sağlandığını ve AB'nin bilimsel gıda komitesi tarafından kodlanarak onaylandığını gösterir. Bu katkı maddeleri izin verilen sınrlar içerisinde kullanıldığında ve tüketildiğinde hiçbir şekilde sağlığa zararlı etki taşımaz. O nedenle tüketiciler bu koda dikkat etmelidir" ifadelerini kullandı.
Birçok gıdada katkı maddesinin bulunduğunun altını çizen Göksungur, "Katkı maddesi olmadan milyonları hatta milyarları bulan bir nüfusu beslemek mümkün değildir. Önemli olan katkı maddesinin, kullanılıp kullanılmaması değil miktarıdır. Paketli gıdalarda bu katkı maddeleri yasal olarak izin verilen limitler içerisinde kullanılıyor. Çünkü Tarım Bakanlığı sürekli olarak üretici firmaları denetliyor. Dolayısıyla katkı maddesi limitinin aşılması mümkün değildir" dedi.

KUTU KUTU

Merdiven altı satıcılardan korkmalı

"Alınan ürünlerin üzerinde E harfi ile beraber yan yana 3 rakam göreceksiniz. Bu o ürünün E kodu taşıdığının kanıtıdır" diyen Prof. Dr. Yekta Göksungur, "Paketli ürünlerden korkmayın. Merdiven altı satılan gıdalardan korkun, çünkü paketli ürünleri üreten firmalar Tarım Bakanlığı tarafından denetlendiği için bunlar yasal sınırlar üçerisinde katkı maddesi kullanıyorlar. Ama merdiven altı firmalar öyle değil. Onlar avuç avuç ya da kürekle atıyorlar katkı maddesini ama ticari tescili olan, ambalajlı ürün üreten ve Tarım Bakanlığı tarafından denetlenen firmalar bunu yasal sınırlar içinde kullanmak zorunda. Kullanılmadığı takdirde cezai müeyyideleri var bu işin. Türkiye'de de Tarım Bakanlığı bu konuda sürekli denetleme yapıyor, dolayısıyla güvenilirliği yüksektir" şeklinde konuştu. n Burcu Özkan