Ali Budak-Endüstri 4.0 diye adlandırılan ve üretim süreçlerinin birbiriyle iletişim içinde olmaları anlamına gelen yeni sistemin istihdam alanlarını azaltacağına dair endişelerin sürece ayak uyduramayacaklar için geçerli olacağına dikkat çeken ION Academy Kurucusu Ali Rıza Ersoy, geçmişten örnekler vererek sanayi devrimleriyle birlikte yeni fabrikaların kurulduğunu ve istihdamın arttığını söyledi. Birinci sanayi devrimiyle birlikte makinelerin devreye girmesiyle istihdamın arttığını belirten Ersoy, 'Makinelerin devreye girmesiyle istihdam arttı. Çünkü daha önce sanayi işçisi diye bir kavram yoktu. Her zaman her durum ve her şey sıfırdan daha büyüktür. Elektrikle birlikte ikinci sanayi devriminde seri üretim başladığında endüstriyel ürünlerin fiyatları çok düştü. Bu da talebi artırırken, yeni istihdam alanları yarattı. Üçüncü sanayi devrimi dediğimiz elektroniğin sanayi ile tanışmasıyla birlikte fiyatlar yine düştü. Çünkü çok farklı ürünler otomasyon sayesinde daha ucuz üretilir hale geldi. Talep arttıkça, yeni fabrikalar kuruldu ve istihdam arttı. Niye şimdi sanayinin dijitalleşmesi olurken tersi olsun ki?' diye konuştu.

İşsizlik, sürece adapte olamamakla ilgili

Endüstri 4.0'ın istihdam alanlarını azaltacağına dair endişelerin geçmişte de yaşandığına dikkat çeken Ersoy, şöyle devam etti: Benim neslim bu endişeleri çok iyi bilir ama şimdiki nesil bilmez. O zaman bilgisayarlar gelecek ve işsiz kalacağımız söylenirdi. O dönemde de 10 yıl bunu tartıştık. Sonucunda ise tam tersi yaşandı. Şu anda bilgisayar ve donanım başlığı altında elliden fazla meslek var ve milyonlarca insan bilgisayar üzerine çalışıyor. Yani o zaman düşülenin tam tersi gerçekleşti. Bu dönemde de aynısı olabilir. Bu sadece sürece ne kadar adapte olduğunuzla alakalı. Eğer bu sürecin içinde olmazsak işte o zaman olumsuz olabilir.

Yeni talepleri fark etmeliyiz

Hindistan, Çin gibi gelişen toplumlarda ortaya çıkan yeni orta sınıfın yeni istihdam alanları yaratacağına işaret eden Ersoy, 'Dünyada mega trendler var. Globalleşme, küresel ısınma, demografik değişim gibi. Bu trendlerden bir tanesi de milyonlarca insanın yaşadığı Hindistan, Çin gibi toplumlarda yeni orta sınıf ortaya çıkıyor olması. Yani önceden ayakkabı kullanmayanlar gelecekte ayakkabı kullanacak. Diş fırçası olmayanlar diş fırçası, diş macunu isteyecek. Bunları yeni istihdamlar üretecek. İşte bu süreçte toplumun yeni taleplerini fark etmeliyiz. Bunun farkında olmalı ve ona göre hareket etmeliyiz' dedi.
Endüstri 4.0'a uyum konusunda eğitimin çok önemli olduğunu vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti: Eğitim konusu bu işin en yumuşak karnı. Benim yaşımdakiler bugün sanayiden çekilip köye dönmeye başladı. Bu kuşaktan korkulacak bir şey yok. Yeni işe başlayan jenerasyon varoşlarda bile akıllı telefonlarla büyüdüğü için onlarda da sorun yok. Sorun şu anda otuzlu yaşlarında olup da önümüzdeki yirmi yılda bu değişimden etkilenecek mavi yakalılarda. Eğer bu mavi yakalıları doğru eğitebilirsek yani kas gücünden akıl gücüne geçmelerini sağlayabilirsek bu işin üstesinden geliriz. Buna inanıyorum.

Avrasya'nın üretim üssü olacağız

Türkiye'de endüstri 4.0 iki yıl önce konuşulmaya başladığını söyleyen Ersoy, 'Konuşulmaya başladıktan birkaç ay sonra ise Ankara Sanayi Odası ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın ortaklaşa düzenlediği Endüstri 4.0'ın konuşulduğu etkinliğe katılanların yüzü sanayici geriye kalan 300-400'ü ise meslek lisesi müdürleriydi. Bu konuda özellikle TÜBİTAK ve MEB çok iyi çalışıyor. Bu konuda çok iyimserim. Her devrim beraberinde acı getirir. Ama elde edilen çok büyükse o acıya katlanılır. İşsizlikten korkmak yerine, eğer bu yeni sürece ayak uyduramazsak ne olacağını düşünmeliyiz. Dünyayla birlikte hareket edemezsek daha da geride kalacağız.  Bu süreçte aslında korku yok, fırsat var. Endüstri 4.0 sayesinde Avrasya'nın üretim üssü olacağız' ifadelerini kullandı.