İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında geçen cuma günü evinden ayrılmaması koşuluyla tahliye edilen Emlak Daire Başkanı Selçuk Savcı ve altı arkadaşı, ‘konutu terk etmeme’ belirsizliğiyle baş başa bırakıldı. ‘3. Yargı Paketi’ ile birlikte Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) tutuklama yerine adli kontrol sistemini düzenleyen 109. maddesi de değiştirildi. Maddeye yapılan eklemeyle ‘konutunu terk etmemek, bir yerleşim bölgesini terk etmemek veya belirlenen yer ve bölgeye gitmemek gibi önlemler’ getirildi. Kanunun ilk uygulaması İzmir Büyükşehir Belediyesi davasında görüldü. Emlak Müdürü Selçuk Savcı ile altı arkadaşı ‘konutunu terk etmeme’ tedbiriyle serbest kaldı. Fakat kanunun nasıl uygulanacağına dair hüküm bulunmadığından Savcı’nın da hukukçuların da kafası karışık... Prof. Dr. Ersan Şen, “Evden ayrılmama tebdiri konulan kişinin, alışverişe veya ibadet yerine gitme, zorunlu hallerde konutundan ayrılma hallerine ilişkin hâkimden izin alması gerekir. Aksi halde tutuklanabilir. Konuttan kasıt, tapu sınırı alanlarıdır. Maalesef çiftlikte oturan daha şanslıdır” diye konuşuyor.


Kelepçenin ihalesi yok


Şen, uygulamanın ABD ’de yapıldığını ve elektronik kelepçe ile takip edildiğini ifade ediyor. Kadıköy Sulh Ceza Mahkemesi Hâkimi Nuh Hüseyin Köse ise acilen yönetmelik çıkarılması gerektiğini söylüyor. Köse, “Cezaevleri çok dolu. Acil tedbir almak istiyor. Bu yüzden özensizce yasa çıkardılar. Yönetmelik çıkmadan uygulama başladı” derken, İzmir Baro Başkanı Sema Pekdaş ise yaptırımın konutu değil, bölgeyi terk etmemek şeklinde uygulanmasının daha doğru olacağını vurgulayarak, “Tek başına yaşıyor olsa, yanına bir adam mı tutması lazım, hastalandığında ilaç alsın diye? Adamın lojmanı belediyenin üst katında olsa nasıl uygularsınız? Elektronik kelepçe deniyor. Fakat onun da yönetmeliği çıkmadığı için ihalesi bile yapılmadı” diye konuşuyor. Avukat Turgut Kazan da “Yönetmelikle açıklığa kavuşturulmalı. Uygulamalar berraklığa kavuşana kadar evlerinden çıkmamaları gerekir” diyor.

Devleti balkonda bekliyor

Ev hapsinde tutulan yedi kişiden biri olan İzmir Büyükşehir Belediyesi Emlak Daire Başkanı Selçuk Savcı, Radikal ’in sorularını şöyle yanıtladı:

Serbest kaldığınızdan beri kapınızı çalan bir devlet görevlisi yok mu?


Hayır hayır, gelen giden yok. Bir şey tebliğ edilmedi. Gruptan bir arkadaşımla konuştum. İmza vermeye gittiklerinde karakola, ‘Henüz mahkeme kararı bize gelmedi, gidin’ demişler, bir şey yapmamışlar.

Savcılık size bilgi verdi mi?
Hayır hayır, hiçbir bilgimiz yok.

Ne yapmayı düşünüyorsunuz?

Evimizde oturuyoruz, bir aksilik olmasın, tekrar dönmeyelim diye.

Evden çıksanız ne olur?

E geriye götürebilirler.

Kapıda bekleyen kimse yok galiba.

Bilemiyoruz, belki de var, belki de çıkmamızı bekliyorlar. Garantisi yok. Apartman katı burası, balkona çıkıyorum, balkonda oturuyorum.

Diğer arkadaşlarınız da evinde değil mi?

Onlardan bahçeli evleri olanlar var. Tabii onlar biraz daha şanslı.

Ziyaretçiler gelebiliyor mu?
Rahatlıkla geliyorlar

Misafirler gelebiliyor. Ona dair bir kısıtlama yok mu?
Sanırım. Şu ana kadar yok

Yasalarda tam ne öngörülüyor, onu öğrenebildiniz mi?
Henüz kimse bilmiyor, avukatlarımız araştırıyor şu anda, bakacağız.

Kaçmak isteyenler rahatlıkla rahatlıkla kaçabilir mi?
Tabii, şimdi ben kaçabilirim, kapıda, dediğim gibi, beklemiyorlarsa gizli olarak...

Burada bir gariplik yok mu?
Şimdiye kadar kaç gün oldu, tebliğ etmeleri gerekirdi. Dört gündür devlet görevlisi yok, kontrole gelen yok... Tebliğ eden yok...

Evde gününüz nasıl geçiyor?

Şartlar daha iyi içeriye göre, rahatız. Bir kaç gün evde kalmak da iyi oluyor.