İzmir Ekonomi Üniversitesi mezunu Ahmet Taşdemir, 2011 yılı Mart ayında çalıştığı bankada baygınlık geçirdi. Hastaneye kaldırılan Taşdemir’in beyninde tümör olduğu saptandı. Taşdemir sağlığına kavuşmak için üç beyin ameliyatı geçirdi. Ameliyatların başarılı geçmesine rağmen hastanede kaptığı enfeksiyon sonrası bilinci kapandı. Taşdemir, 14 ay yoğun bakımda kaldı.

ANNE VE BABAYA EVDE BAKIM EĞİTİMİ

Yoğun bakım sürecinin uzaması ve bilinci kapalı olması sebebiyle hiçbir ihtiyacını göremeyen Ahmet Taşdemir’in durumu 57 yaşındaki anne Meryem Taşdemir ve 60 yaşındaki baba Osman Gazi Taşdemir’i çaresiz bıraktı. Taşdemir ailesinin yardımına Buca Tıp Merkezi Evde Bakım Birimi yetişti. Taşdemir ailesi ile hastanede görüşen Buca Tıp Merkezi Evde Bakım Hizmetleri Birim Sorumlusu Dr. Banu Kınay, aileye evde bakım yapabileceklerini ve ev ortamının hastaneye dönüştürülebileceğini anlattı. Ahmet Taşdemir’in durumu için yoğun bakımda kaldığı özel hastanede beş hekimden oluşan konsey kuruldu. Konseyin, Taşdemir’in bakımının evde yapılmasını onaylanmasının ardından Buca Tıp Merkezi Evde Bakım Hizmetleri Birim Sorumlusu Dr. Banu Kınay, anne ve babayı evde bakım yapabilecekleri konusunda ikna etti. Taşdemir çiftine hemşireler ile birlikte 1 ay boyunca eğitim verildi. Evin bir odasının hastane ortamına dönüştüren Taşdemir ailesi, ilk bir hafta tıp merkezi hemşireleri ile birlikte oğulları Ahmet’e evde bakmaya başladı. Anne ve baba Taşdemir 3 aydır oğulları Ahmet’e hemşirelik yaparak yara bakımı, akciğerin hava ile dolması için ciğer egzersizleri, sonda ile beslenme, idrar sondası değişimi, tansiyon ölçümü ve deri altına iğne yapma gibi çok sayıda işlemi yapıyor.

“KEŞKE DAHA ÖNCE EVE GELSEYDİK”

Oğlu Ahmet Taşdemir’in hastalığı sonrası yaşadıklarının anlatan anne Meryem Taşdemir, “Oğlumuz geçirdiği hastalık sonrası 14 ay yoğun bakımda kaldı. Doktorlar elinden geleni yaptı ama şu an bir şey yapılamıyor. Bilinci kapalı olduğu için bakımının yapılması lazım. Evde bakım hizmetlerinin olduğunu hastanede söylendi. Daha sonra eşim Banu Hanım’a ulaştı. Ben eve çıkmayı istemedim. Banu Hanım bizi yüreklendirdi. Eve geldiğimiz için çok memnunuz. Şimdi keşke daha önce eve çıksaydım diyorum. Çünkü hastanede çok zor oluyordu. Eşim işe gittikten sonra ben çocuğumun tek başına her işini görebiliyorum. İnsanın ev ortamı gibisi yok. Doktorlarımız ile aile gibi olduk. Acil durum olduğunda bir telefon kadar yakınımızdalar. Şu an ise bir mucize olup oğlumuzun iyileşmesi tek isteğimiz” dedi.

“HEMŞİRE KADAR BİLGİLİLER”


Hastanede yapılan tüm bakım hizmetlerinin evde yapılabileceğini vurgulayan Buca Tıp Merkezi Evde Bakım Hizmetleri Birim Sorumlusu Dr. Banu Kınay, Taşdemir ailesinin bu durumun en iyi örneklerden biri olduğunu söyledi. Kınay, “Ailemiz geçirdikleri 14 aylık yoğun bakım sürecinin ardından bana ulaştı. 5 kişilik konsey kurarak Ahmet’in hastane yerine evde bakılabileceğinin onayını aldık. Hemşireler ile birlikte ailemize 1 ay süren bir eğitim verdik. Daha sonra evin bir odasını hastane ortamına dönüştürdük. Ahmet’in bakımında ihtiyacı olan tüm cihazlar heyet raporu kararı ile evin odasına taşındı. Ahmet’i evi taşıdıktan sonra 1 hafta hemşirelerimizin kontrolünde ailemiz evde bakıma başladı. Bu eğitimler sonrası anne ve babamız eldiven giyme, yara bakımı, akciğerin hava ile dolması için ciğer egzersizleri, sonda ile beslenme, idrar sondası değişimi, tansiyon ölçümü ve deri altına iğne yapma gibi çok sayıda işlemi yapıyorlar. Biz tabi sürekli irtibat halindeyiz. Acil bir durum yaşandığında hemen geliyoruz gerekli işlemleri yapıyoruz” dedi.

“AİLENİN PSİKOLOJİSİ DÜZELDİ”

Evde bakım hizmetinin hastanın yanı sıra aileye büyük fayda sağladığını belirten Kınay, “Hastanın kendi evi olduğu için enfeksiyon kapma riskini en aza indirgiyoruz. Ailenin eski ortamına yani ev ortamına dönmesi sağlanıyor. Anne ve baba, hastanedeki yoğun bakım programı döneminde çok yorgun ve zayıflamış durumdaydı. Anne ve babanın psikolojisi çok kötü durumdaydı. Şimdi ise kendi evlerindeler. Kilo almaya başladılar. Psikolojilere çok daha iyi bir hale geldi” diye konuştu.