Burcu Özkan- Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Hasan Ali Kılıç, yeni eğitim öğretim yılını değerlendirdi. Türk Eğitim-Sen genel merkezinin yaptığı istatistik sonuçlarına göre Türkiye'de 2018-2019 eğitim öğretim yılındaki okullaşma oranı diğer yıllara oranla yüzde 98'den yüzde 91'e düştüğünü belirten Kılıç, 'İl, ilçe milli eğitim müdürlükleri boş arazilere okul yapmayarak sınıf başına düşen öğrenci mevcudunun artmasına ve buna bağlı olarak da devlet okullarının niteliklerinin düşmesine neden olmaktadır. Ayrıca Menemen'de depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle bazı ilkokul binaları yıkılacak ve öğrenciler aynı ilçedeki liselerde eğitim görmek zorunda kalacaklar. Tüm bunlar kıyametin yaklaştığına işarettir... ' dedi.

Lise sıralarında okuyacaklar

Menemen'deki 2 tane ilkokulun 'depreme dayanıksız okullar' kapsamında yıkılma kararı bulunduğunu söyleyen Başkan Kılıç, 'Menemen Miyase İnceer İlkokulu'nda okulun depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle öğrenciler okuldan alındı ve aynı ilçedeki Gazi Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne eğitim almaları için gönderildiler. Burada çok ciddi eğitim sorunları ortaya çıkıyor. İlkokul öğrencisi ile lise öğrencisinin sıra boyutları farklıdır. Bu düşüncesizce yaklaşım, çocuklar için önemli sorun teşkil eder ve eğitimin sağlıklı yapılmasını engeller. Ayrıca bu çocuklar, okula 14:30'da gelip 19:30'da çıkacaklar. Yani akşamın karanlık saatlerinden bahsediyoruz. Henüz 10 yaşında bile olmayan bir çocuk için bu ciddi bir tehlikedir. Menemen'de bu sorunu yaşayan bir diğer ilkokul ise Mehmet Akçasakız İlkokulu. Dayanıksızlık gerekçesiyle bu okulun öğrencileri de bir başka liseye transfer edilecek.' dedi.

"İmam hatipler özendiriliyor"

Öğrencilerin ısrarla imam hatip ya da meslek liselerine gönderilmeye çalışıldığını ifade eden Kılıç, 'Amaç, meslek liseleri ve imam hatip liselerinin önünü açmaktır. Öyle ki imam hatipleri özendirmek amacıyla, mezun olduğunda öğrencilerin garanti iş bulacakları yönünde telkinler yapılıyor. Bütün bunlara rağmen Anadolu liseleri tıka basa öğrenci ile doldu. İmam Hatip ve meslek liselerinin tercih edilmemesiyle öğrenciler ya okuldan uzaklaştı ya da istemedikleri liselere mecbur kılındı' şeklinde konuştu.
Devletin yanlış eğitim politikası içinde olduğunu vurgulayan Kılıç, bu durumun nedenini şu sözlerle açıkladı: Devlet, devlet okullarının öğrenci sayısının arttırılması ile ilgili bir çaba içinde olması gerekirken, devlet okullarının azalması ile ilgili çaba içine girdi. Türkiye'de 30 bin eğitim emekçisi işten atıldı. Bu şu demek oluyor: Devlet kendi eliyle öğretmeni okuldan çekiyor. Okulda öğretmene ihtiyaç varken yaklaşık 100 bin öğretmen atanmak için bekliyor. Şu an da sınıflar öğretmensiz. Bu politikanın yürütülmesinin ana nedeni şudur: Özel okulların önünü açmak, devlet okullarını arapsaçına çevirerek boş, öğretmensiz ve niteliksiz okullar haline getirmektir' diye konuştu.

"Boş arsaya okul yapmıyorlar"

Dikili'de Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı olan boş arsa bulunduğunu fakat buraya nedenini bilemedikleri şekilde okul yapılmadığını belirten Kılıç, 'Şu an Dikili'de sınıf içerisinde öğrenci mevcudu 35- 40 civarında. Bu öğrenci sayısı ile derslikler yetersiz ve okulların yetmemesi nedeniyle öğretmenler norm fazlası oluyorlar. İl, ilçe milli eğitim müdürlüklerinin bu bölgede boş olan arsaya okul yapmaları gerekiyor. Okul yapılması gereken arsa hala bekletiliyor. Öğrenciler de öğretmenler de mağdur' ifadelerini kullandı.

"Karma eğitimi kaldırmak, laikliğe aykırıdır"

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'Karma eğitimi kaldıracağız' açıklamasına tepki gösteren Başkan Kılıç, 'Bu ülkenin temeli laikliktir. Milli Eğitim Bakanlığı, 'Eğitimde kıyameti koparacağız' diyor ama asıl kıyamet karma eğitimden çıkılırsa Türkiye'de vicdan sahibi laik kesimler tarafından koparılacak. Laikliği benimsemiş ve özümsemiş olan halka İran'daki şeriat yasaları dayatılırsa kıyamet kopar. Zaten herkes öfkeli. Veliler ders araç ve gereçlerini almakta sıkıntı çekiyor. Birçok kez şahit oldum, 170 liraya yakın kırtasiye ihtiyacı olan veliler var. Kimi okulların ders kitapları hala ulaştırılamadı ve muallakta... Tüm bunların yanında bir de OHAL kaldırıldığı halde 30 bin ihraç edilen eğitimci de öğrencileriyle hala buluşturulmadı. Kısacası akşamdan sabaha değişen ve giderek yerlerde sürünen eğitim politikası ile karşı karşıyayız. Gelen bakan giden bakanı aratıyor, gelen politika giden politikayı aratıyor.' dedi.