Ali Budak-Hükümet, taşerona verdiği kadroyu meclisi devre dışı bırakıp son KHK ile yayınladı. Yıllardır taşeron çalışanlar kadro istiyordu; çünkü mevcut sistemin kölelik olduğu ortadaydı. Türkiye'de özellikle son 15 yılda taşeron firmalarının sayısı da 20 bini buldu. Bu firmalar ise işçiler üzerinden kar ve rant sağlamayı sürdürdü. Hükümet ve diğer partilerin 2015 seçimlerinde özellikle seçim meydanlarında taşerona kadro vereceklerini kampanyaya dönüştürdüğünü söyleyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 'Özellikle son 2 yıldır işçiler kadro konusunda hükümet üzerinde bir baskı oluşturmaya da başladı. Bir de taşeron çalışanların açtığı muvazaa ve tediye davaları da hükümeti boğunca bu konuda bir süreç başlatıldı. Bu KHK'nın iyi tarafı 450 bin işçi arkadaşımızın direkt 4D'li olarak kadroya girmesi oldu. Bu taşerona kadro süreci olarak devam eden ve 450 binin üzerindeki işçimizi etkileyen süreç ise kadro aldatmacasına döndü' dedi.  
Hükümetin KHK ile yayınladığı yasanın içerisine güvenlik, soruşturma ve sınav gibi 3 madde koyduğunu söyleyen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, 'Aslında memura ya da 4D'ye uyguladığı sistemi taşerona da uyguladı. Yanlışlık da buradan yani 657'nin 48'inci maddesinin uygulanmasından kaynaklanıyor. Yani 1 yıl 15 gün ceza alan hiç kimse kadro alamayacak. Ama bu işçiler devlet memuru olmayacak. Hükümet, işçi statüsünde kadro veriyor ama devlet memuru şartlarını istiyor. O zaman devlet memuru yapın. Ne maaşta ne de haklarda devlet memuruyla aynı şartlar geçerli olmayacak ama alımlarda devlet memuru şartları olacak. Bu olmaz' diye konuştu.

Mağduriyetler giderilemeyecek

Güvenlik soruşturmasının nasıl olacağının da belli olmadığını ve muamma olduğunu söyleyen Sarı, şöyle devam etti: İlkokul mezunu olan ya da okuma-yazma bilmeyen işçiler nasıl sınava tabi tutulacak? Bu insanlar zaten o işi yapıyorsa sınava ne gerek var? Yazılı, sözlü ya da uygulamalı sınavın yapılmaması gerekiyor. O işte çalışıyorsa zaten o işi biliyordur. Ki o işi bilmiyorsa da zaten işten çıkarılır. Ayrımsız, kayıtsız, şartsız kadro verileceği söylendiyse direkt 4D kadrosuna geçirilmeli. Ama hükümet devlet memuru kadrosundaki gibi kurallar koydu. Öyle kural varsa zaten bu yasa da meclisten geçmeliydi. Yangından mal kaçırır gibi KHK çıkarıldı. Meclisten çıksaydı bu kanun tartışılacak ve mağduriyetlerin, hak kaybının önüne geçilecekti. Ama OHAL'de olduğumuz için hak kaybı olsa dahi itiraz edilemeyecek. OHAL ne zaman kalkarsa o zaman hukuki itirazlar yapılacak.

Türkiye'de 150 bin işçi işsiz kalabilir

Bakanın '1 milyon 20 bin kişiyi direkt ilgilendiren bu konu' sözüne atıfta bulunan Sarı, 'Madem 1 milyon 20 bin kişiyi ilgilendiriyor, ona göre davranılsın. Bu sayı ailelerle en az 4 milyon demek. Bu kadar önemli ama sınav sonucu dahi direkt işçiye bildirilmeyecek. Firma tarafından bilgilendirme yapılacak. İşçilerin kıdem tazminatı ise etkilenmeyecek. İşçiler açtıkları muvazaa ve tediye davalarından vazgeçmezse kadro da alamayacak. 11 Ocak'a kadar başvurular olacak ve 2 Nisan'a kadar sınavlar, güvenlik soruşturmaları tamamlanacak ve kadro verilecek. 2 Nisan son gün olacak. Kadro verilmeyen ve işten çıkarılan işçilerin yerine alınacak işçilerin sayısı ya da nasıl alınacağı konusu da belli değil. Sadece İzmir'de değil tüm Türkiye'de belediyenin verdiği hizmetlerde aksama meydana gelebilir. Belediyelerin yeni işçi alımının nasıl olacağını ve şartların neler olduğunu ise hükümet çıkaracağı yönergeyle belirleyecek. 1 milyon 20 bin işçinin içerisinde en az 150 bin kişi işsiz kalabilir. Çünkü zorunlu emeklilik, ceza almamış olmak, güvenlik soruşturması derken şartlar işçiler için çok ağır olacak' ifadelerini kullandı.
 

'İzmir'de en az 2 bin işçi emeklilik nedeniyle çıkarılacak'


Emeklilik koşulları oluşan işçilerin 1 Nisan 2018'den itibaren haklarını alıp işten çıkarılacağını söyleyen Sarı, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu süreç çok sayıda insanı işsiz bırakacak. Çeşme Belediyesi'nde 13 taşeron işçi emeklilik günü ve primi tamamlandığı için yani emekliliği geldiği için işten çıkarıldı. Türkiye genelindeki 450 bin kişiden yaklaşık 40 bini emeklilik yaşı dolayısıyla işten çıkarılacak. İzmir'de ise 30-35 bin taşeron işçinin en az 2 bini emeklilik zorundalığından dolayı işsiz kalacak. İşçilerimizi endişelendirmemek için tam sayı veremiyoruz.
 

Okuma-yazma bilmeyen işçiler hangi sınava tabi olacak?


'Taşeron işçilerin içinde emekli ya da emekliliği gelen işçinin yanı sıra sınavdan 50 puan üstü alamayacak üyemiz de var' diyen DİSK Genel İş Sendikası 5 Nolu Şube Başkanı Ali Haydar Kara, 'Suça bulaşmış üyemiz de var. İşverenle sorunlu ya da davalı olan işçi de var ve bu süreçte işveren bu işçileri çıkarabilir. Tamamen keyfiyete dayalı bir sistem işliyor. Daha komisyon kararı olmadan Çeşme Belediyesi 13 kişi çıkardı. Komisyon karar verdiğinde çıkarılacak işçi sayısını siz düşünün. Çeşme'de zaten 300 işçi var. Yüzde 5'i çıkarılmış oluyor. Bir de çıkarılan bu işçiler henüz başvuru aşamasındakiler. Bir de daha güvenlik soruşturması var. Bu ucube durumun ne olduğu belirsiz. İşçiler gözünün üstünde kaşı var diye çıkarılabilir. Gençlik yıllarında CHP'ye üye olduğu ve eyleme katıldığı için atılan var. FETÖ falan değil yani.

Hükümlü kontenjanından giren işçiler var

Burada kadroya alınan işçiler ama 657'ye tabi memur şartları aranmasının yanlış olduğunu söyleyen Kara, sözlerini şöyle tamamladı: Hükümet memur almıyor ama kadro vereceği işçilerden memurların tabi olduğu 657 Nolu yasanın 48'inci maddesindeki gibi TC vatandaşı olmak, zimmet, irtikap ve hırsızlıktan ceza alamamış olmak, terör eylemleri ya da devlete zarar verecek eylemlerden ceza almamış olmak vb. gibi şartlar istiyor. Ancak belediyelerde hükümlü kadrosunda çalışan işçiler var. 50 ve üzeri işçi çalışan yerlerde çalışanların yüzde 2'si hükümlülerden oluşur diye yasa yapmışsın. Bu işçiler de herhangi bir şeyden hüküm giymiş olabilir. Hem yasanla çelişiyor hem de Anayasa'nın işçiler arasındaki eşitlik ilkesi çiğneniyor. Bu KHK ile hükümet tamamen 'temiz' işçi bırakmak istiyor. Memur şartları istiyor ama işçiye memur gibi özlük, ücret ve sosyal haklar vermiyor. İşçi alıyor ama koşulları memur gibi. İşçi, toplu sözleşmeden ve sendikadan uzak, güvencesiz çalışmaya devam edecek. Belediye başkanı göreve geldiğinde de işten çıkarılabilecek. Kadro verilecek işçilerin geleceği tamamen başkanın iki dudağı arasında olacak. Belediyenin kadrolu personeli olmayacak. Belediye şirketinin işçisi olacak. Belediyede çalışan işçiden değil taşeron firmada çalışan işçiden bu şartlar isteniyor.