Şefika Bal - Basın toplantısı düzenleyen İYTE Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, üniversitenin mevcut durumunu ve gelecekte yapılması hedeflenen çalışmaları anlattı. İYTE'deki çalışmalarla ilgili bir sunum yapan Rektör Prof. Dr. Baran'a, rektör yardımcıları Prof. Dr. Alper Baba ve Prof. Dr. Serdar Kale de eşlik etti. Rektör Baran, şu anda üniversitede 14 programda 3 bin 851 lisans, 24 programda bin 96 yüksek lisans ve 19 programda 496 doktora öğrencisi bulunduğunu, ortalama her yıl 500 mezun öğrenci yetiştirdiklerini ve uluslararası başarı göstererek bir marka olmak istediklerini söyledi.

Aklı çalışanlar hükmedecek

Yurt dışındaki üniversitelerin teknolojiyi çok iyi kullandıklarından örnek veren Baran, "Silah üretiminden sağlığa birçok alanda üretim faaliyeti gerçekleştiriliyor. Bunu yapabilmelerinin nedeni teknoloji ve eğitimi bütünleşmiş şekilde değerlendirebilmeleri. Bizler de üretim yapıyoruz ancak üretimimizi teknoloji ile yeterince bütünleştirmiyoruz ve bu yüzden ürettiklerimiz diğerlerine oranla daha ucuz fiyatlara satılıyor. Bizler yükte hafif, pahada ağır olan ürünlere yönelmeli ve teknolojiyi üretimlerimize dahil etmeliyiz. Deniz suyunu içme suyuna dönüştürmek için çalışmalar yapılıyor, toprağın verimini arttırmak için de yine aynı şekilde yoğun bilimsel çalışmalar mevcut. Tüm bu gelişmeleri takip edebilmek için üniversitelerimizi desteklemeli ve oralarda yürütülen bilimsel çalışmalara gerekli önemi vermeliyiz. Bilimi terk edenler aynı zamanda yaşamı, yaşam kalitesini ve huzuru da kaybeder. Biz bilimi terk etmemeli ve dünyaca ünlü bilim adamları yetiştirerek refah seviyemizi arttırmayı hedeflemeliyiz. Artık alnı terleyen değil, aklı çalışanlar dünyaya hükmedecek" dedi.

2030 yılında dünya nüfusunun şu ana oranla çok daha artacağını, ancak dünyanın bu insan yüküne bakabilmek için yeterli kapasiteye sahip olmadığını vurgulayan Baran, nüfusa yeterli gelecek üretimleri yapabilmek için teknolojiyi çok iyi kullanmak gerektiğini belirtti.

Türkiye'ye çekmeliyiz

Mezunlarının dünyaca ünlü şirketlerde ve üniversitelerde görev yaptığını aktaran Rektör Prof. Dr. Baran, "Modern toplumlarda her mesleğe ihtiyacımız var ama bizler için en iyi beyinlerin nereye gittiği konusu çok daha önemli. Doktor olup Almanların ürettiği araçlarla hastaları tedavi etmek mi daha iyi, yoksa mühendis olup bu araçları üretmek mi? En iyi beyinlerimizi Ar-Ge yapacak alanlara aktarmamız gerekiyor. Üniversitelerde hocalar çalışmalarına devam ederken, sanayiciler bazı sıkıntılar çekiyor. Oysa sanayiciler üniversitelerden yararlansa, tüm bu sorunlar ortadan kaldırılabilir. Gelişmiş ülkeler bunu sağladılar ve bu yüzden başarılı oldular. Biz de bunun için uğraşıyoruz. Mart ayında Türkiye'deki Ar-Ge merkezlerini ve sanayicileri üniversitemize davet edeceğiz. Üniversite ile toplum arasındaki duvarları yıkacağız. Büyük firmaların Asya ve Orta Doğu üretim bantlarını ülkemize çekerek çok sayıda kişiye istihdam sağlayabiliriz diye düşünüyoruz. Üniversitemizin uluslararası bir marka olmasını istiyoruz" diye konuştu.

Öğretim üyelerinin özellikle uluslararası alanda çalışmış kişilerden seçildiğini, Türkiye'de öğrenci başına düşen en yüksek öğretim görevlisi sayısına sahip olduklarını anlatan Prof. Dr. Baran, şu anda 14 programda 3 bin 851 lisans, 24 programda bin 96 yüksek lisans ve 19 programda 496 doktora öğrencisi ve ortalama her yıl 500 mezun öğrenci yetiştirdiklerini söyledi. Ege Bölgesi'nin ilk teknoparkına sahip olduklarını anlatan Prof. Dr. Baran, 25 bin metrekare kapalı alana sahip ve toplam cirosunun 650 milyon TL olduğunu ve 148 Ar-Ge firmasının teknopark içinde çalışmalar yürüttüğünü söyledi. Doktora mezunlarının sadece akademisyen olarak kalmamaları gerektiğini belirten Rektör Prof. Dr. Baran, sektörde doktora mezunlarının yeterli şekilde istihdam edilmesinin, kalkınma için önemli olduğunu dile getirdi.