2011 yılı Mayıs ve Kasım aylarında polisin gerçekleştirdiği operasyonların ardından tutuksuz olan CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun aralarında bulunduğu, 2’si aranan, 2’si başka suçtan tutuklu olmak üzere toplam 22’si tutuklu 130 sanığın yargılanmasına, geçen Nisan ayı başında İzmir Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanmıştı. Mete Atilla Kırdar, Bahattin Yadoğlu’nun mağdur, Cevahir Cem Kiraz, Kazım Murat Aydın’ın şikayetçi olduğu davanın ilk celsesi 10 gün sürdü. İlk gün yaklaşık 10 bin kişi adliye dışında toplanıp, protestolarıyla, sloganlarıyla davaya yönelik tepkilerini dile getirdi. İlk duruşmanın sonunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Erhan Bey ile Grand Plaza A.Ş. Eski Genel Müdürü Muharrem Derbentoğulları'nın tahliyesine karar verildi. Daha sonra, kültürel faaliyetlerin ihaleleriyle ilgili tutuklanan 2 organizatör de ara kararla tahliye edildi. Davadaki tutuklu sanık sayısı 18’e düştü.

SESSİZ BEKLEYİŞ OLACAK


18’i tutuklu 130 sanığın yargılanacağı davanın ikinci duruşması, yarın aynı mahkemede görülecek. Hazırlıkları yapılan, tek gün sürmesi beklenen ancak uzaması halinde ertesi güne de sarkması ihtimali bulunan duruşmada, 30 tanığa tebligat yapıldığı katılımları halinde dinlenecekleri kaydedildi. Başkan Kocaoğlu’nun, ilkinde olduğu gibi katılacağı ikinci duruşmayla ilgili de geniş güvenlik önlemleri alınırken, sivil toplum kuruluşları, sendikalar ve odaların, adliye dışında sessiz bekleyişlerini sürdürecekleri öğrenildi. Avukatların taleplerinin de alınacağı ikinci duruşmayı, mahkemenin başkanı Cahit Kargılı’nın izinde olması nedeniyle Kıdemli Üye Halit Uysal’ın yöneteceği vurgulandı. Başkan Kargılı’nın izinde olmasının tahliye taleplerine olumlu veya olumsuz etki yapıp yapmayacağı da sanık yakınları arasında merak konusu oldu.

Özel yetkili mahkemeleri eleştiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, buna örnek olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi davasını göstermesi sanıklar ve yakınların da umut ışığı oldu.

CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel de yaptığı yazılı açıklamada “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bile “Bu davadan bir şey çıkmaz' diyerek eleştirdiği İzmir Belediyesi’ne yönelik suçlamaların artık sonlanması gerekiyor. 15 ayı aşan ve cezaya dönüşen tutuklamalara son verilmeli, İzmir gerginlikleri geride bırakmalı ve rahatlamalı” dedi.

Bu davanın avukatlarından Nilay Kökkılınç da 3'üncü Yargı Paketi’nde sanıkların tutuksuz yargılanmasını öngören adli kontrol önlemlerinde daha önce 3 yılı kadar hapis sınırının kaldırıldığına dikkat çekti, “Yeni düzenleme ile tutuklama nedenleri var olsa da yeni kanunda adli kontrol tedbiri verilebilmesine ilişkin ceza sınırı kaldırıldığından tüm tutuklu sanıklar, yargıç takdiri ile ve adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle tutuksuz yargılanabileceklerdir. Bu duruşmada yürürlükteki düzenlemeye göre de; uzun tutukluluk halleri ve sanıklar lehine olan gelişmeler dikkate alınarak tahliye kararları verilebilir. Ancak böyle bir gelişme yoksa da yeni düzenlemenin Resmi Gazete’de yayınlanıp yürürlüğe gireceği çok yakın bir tarihte de mahkemelerce özel yetkilerin kaldırılmış olması ve ayrıca adli kontrol tedbiri üst ceza sınırının kaldırılmış olması dikkate alınarak yeni duruşma günü beklenmeksizin tutuklular hakkında tahliye kararları verilebilir” dedi.