İzmir Barosu Başkanı Sema Pektaş, yönetim kurulu üyeleri ve baroya kayıtlı avukatların katıldığı protesto gösterisinde, İstanbul'da Çağdaş Hukukçular Derneği üyelerinin DHKP-C operasyonu sonrasında tutuklanmasını eleştirdi. İzmir'den, Kandıra ve Bakırköy Cezaevindeki’ndeki tutuklu meslektaşlarına selam gönderdiklerini bildiren Pektaş, “Bizim yerimiz adliyeler. En kısa zamanda arkadaşlarımızın bizlerle birlikte olmasını istiyoruz. Bu anlamda adalet mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. 18 Ocak tarihinde gözaltına alınan ÇHD üyelerinin ve işyerlerinde yapılan aramalarda hukuk tanımaz uygulamalar sergilendi. Hukuk tarihimizdeki kara sayfalara, o gün bir yenisi daha eklenmiştir. ÇHD Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’ya örgüt üyesi suçlamasıyla girdiği davalar, temsil ettiği müvekkillikleri, dernek olarak katıldıkları gösteri ve yürüyüşlerle ilgili sorular sorulmuştur. Oysa, soruşturma başlar başlamaz İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün, web sitesindeki basın notunda, 'Legal görünüm altındaki dernek/kültür merkezi/dergi bürolarında çelik kapılarla korunaklı hale getirdikleri yerlerde, yurtdışında bulunan örgüt elebaşılarına, ülkemizin kozmik bilgilerini şifreli metinler halinde, kodlayarak raporladıkları, başka ülkeler lehine ajan faaliyet yürütmek için gizli haberleşme merkezleri oluşturdukları tespit edilmiştir' yönünde ifadele yer verilmiştir” dedi.

Pektaş, Selçuk Kozağaçlı ve diğer şüphelilere İstanbul Emniyeti'nin web sayfasında yer verilen ifadeler doğrultusunda herhangi bir soru sorulmadığını söyleyerek, “1 Mayıs’ta dernek gömleği giyerek çektirdikleri fotoğraflar, dosyalarına suç delili olarak konulmuştur. Bu fotoğraflar feacebook sayfalarındaki aleni fotoğraflardır ve polis feacebook sayfalarından kopyalayarak delil oluşturma gayreti içine girmiştir. Polis delil olmadan delil yaratmaya çalışmıştır ve suç işlemiştir. Bu tutuklamalara itiraz ediyoruz. Soruşturma hukuka aykırı yürütülmüştür. Avukatlar darp edilerek gözaltına alınmıştır. Avukatlarla ilgili kan, tükürük, kıl, doku alınması kararı hukuka aykırıdır. Yerlerde sürüklenerek, zorla ve işkence ile kan ve tükürük örneği alınmıştır” dedi.

Pektaş, her türlü tehlikeye karşı mesleklerine sahip çıktıklarını söyleyerek, “ÇHD genel tavrını açıklarken, 'Yurdumuza, egemen sınıfların, daha açık, kaba ve şoven diktasını getirme amacını güden faşizme karşı mücadelede, demokratik rejim için, sosyal hukuk devleti için, insan hakları ve özgürlükler için mücadele edeceğiz' ifadelerine yer vermiştir. ÇHD'nin genel tavrı dün neyse bugün de odur. Şu unutulmasın ki, faşizme karşı mücadeleyi insanlık görevi sayan avukatlar var. Bu anlamda kahrolsun faşizm diyoruz” dedi.

Basın açıklamasının ardından oturma eylemi yapan avukatlar, daha sonra basın mensuplarının fotoğraf çekmeleri için adliye dışına çıkarak, burada 'Kahrolsun faşizm', 'Susma sustukça sıra sana gelecek', 'Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz' sloganları atarak dağıldı.