Milletvekili Atila Sertel, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden iki kadavranın, geçen nisan ayında yöneticilerden habersiz ve izinsiz İstanbul'daki özel bir üniversiteye götürüldüğünü belirterek, Başbakan Binali Yıldırım tarafından yanıtlanması istemiyle, TBMM'ye soru önergesi verdi. Başbakan Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinin kamuoyuna yansıması ardından çok sayıda kişinin kendisini aradığını ve Prof. Dr. Orhan Mağden’in kadavraları özel üniversiteye 10'ar bin liradan verdiğine dair iddialarda bulunduklarını belirten Sertel, savcıların konuyla ilgili soruşturma yapmasını istedi.

PROF. DR. MAĞDEN'DEN AÇIKLAMA

Hakkında başlatılan idari soruşturma kapsamında, geçici olarak Anatomi Anabilim Dalı Başkanlığı görevinden alınan ve DHA'ya açıklama yapan Prof. Dr. Orhan Mağden ise kulaktan dolma bilgilerle iddialarda bulunulduğunu, bunların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yaklaşık 20 yıl önce, 1998- 2000 yılları arasında o zaman DEÜ Tıp Fakültesi Dekanı olan ve sonradan rektörlük de yapan Prof.Dr. Emin Alıcı ve birkaç arkadaşıyla bir araştırma projesi oluşturduklarını anlatan Prof. Dr. Mağden, şöyle dedi:

"Emin Alıcı'nın da desteğiyle çevre hastanelerden kimsesiz kadavralara ulaştık. Sayın Emin Alıcı'nın resmi onayı ile bu kadavralar, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde laboratuvara konuldu. Biz bunlar üzerinde 200'e yakın araştırma yaptık. Bu kadavralar kuruma ait kadavralar değildir. Klinikteki araştırma grubuna ait, araştırma kadavralarıdır. Bu kadavralar 20 yıldan beri kullanıldı. Kavdavraların bir kullanım ömrü vardır ve sonrasında gömülmesi gerekir. Gömülmeden önce, kadavra bulunmayan bir üniversitede tıp öğrencilerine, en azından açılmış kadavraları gözleme ve değerlendirme şansı yaratmak istedik. Bu amaçla, parçalanmış ve gömülmek üzere olan kadavralardan iki tanesi Tıp Fakültesi'ne, oradaki eğitim için yollandı. Dünyada ve Türkiye'de anatomi anabilim dalında çalışan hiçbir öğretim üyesi, kadavranın kutsal değerleriyle ilgili yanlış yapmaz. En önemlisi de kadavra değerlendirmelerinde para pul konuşulmaz, para alışverişi yapılmaz. Kavdavralar kutsal değerlerdir. Öğrencilerimizin eğitimine katkıda bulunmak için, gömülmek üzere olan kadavralar yollanmıştır. Para asla sözkonusu değildir. Üniversitemizde kadavra sorunumuz bulunmamaktadır. Kadavralar zaman zaman ihtiyacı olan kurumlara gönderilir. Bütün kadavralar daha sonra gömülür."

'İMZA YETKİSİ OLAN TEK KİŞİYİM'

Kadavraları gönderirken dekanlığa veya rektörlüğe bilgi vermemesiyle ilgili olarak da konuşan Prof.Dr. Mağden, "Anatomi Anabilim Dalı başkanıyım, kurum amiriyim. Anabilim dalı başkanları, kadavraların tüm transferinden sorumludur. İmza yetkisi olan tek kişidir. Biz zaman zaman uluslararası klinik anatomi kursları düzenliyoruz. Yurt dışından gelen kadavraların kuruma giriş ve çıkışından da Anabilim Dalı Başkanı olarak ben sorumluyum. Ayrıca İstanbul'a gönderilen kadavralar, kurumun yani Anabilim Dalı'nın kadavrası olsa Dekanlığa bilgi verirdim. Ama bu kadavralar kurumun kadavraları da değil" diye konuştu.

Kurumlar arasında kadavra gönderiminin Türk tıp tarihinde yarım yüzyıllık bir gelenek olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Mağden, "Anatomi anabilim dalında görevli öğretim üyeleri, bilim adamları, üniversitelerin evrensel ahlak ilkelerine ve kurallarına harfiyen uyarlar. Bütün çabaları tıp fakültesi öğrencilerinin iyi bir eğitim almalarıdır" dedi.