Ali Budak- Ege Sanayici İşadamları Derneği (ESİAD) ‘Avrupa Birliği ve Türkiye’de İş Dünyasında Kadının Rolü’ başlıklı toplantıya ev sahipliği yaptı. ESİAD Dernek Merkezi’nde gerçekleşen toplantıda, Prof. Dr. Meltem Koray da bir sunum gerçekleştirdi.

İzmir’de oran daha yüksek ama yetersiz

Programın açılışındaki konuşmasında  ‘Cinsiyet eşitliği’ konusunun esasen ekonomik ve toplumsal sürdürülebilirliğin temel taşı olduğunu belirten ESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Fadıl Sivri, ‘Türkiye’de 15 yaş üstü nüfusun %yüzde 51’i kadın. Buna rağmen, istihdamda kadın oranı sadece yüzde 31. İzmir’de bu oran Türkiye ortalamasının yaklaşık 5 puan üzerinde seyrediyor ancak maalesef bu da arzu ettiğimiz seviyede değil. OECD’nin geçtiğimiz sene yayımladığı ‘OECD Cinsiyet Önerilerinin Uygulamaya Geçirilmesi Raporu’nda Türkiye, OECD ülkeleri arasında cinsiyet eşitsizliğinin en fazla hissedildiği ülke oldu. Raporun istihdamla ilgili verilerinde Türkiye: Kadınların işgücüne katılımında 44 ülke arasında 43’ücü, kadınların yönetici pozisyonlarında yer almasında 39 ülke arasında 37’nci, kadınların kendi işinin sahibi olmasında 36 ülke arasında 35’inci, kadın girişimciliğinde 36 ülke arasında 35’inci sırada yer alıyor’ dedi.
 
2023 hedefi kadınsız olmaz

Ülkenin arzu edilen şekilde gelişimi için kadınların çalışma hayatına katılımını artırmaya yönelik iddialı hedefler konması gerektiğini söyleyen Sivri, şöyle devam etti: Bu hedeflere ulaşmak için bütünlükçü politikalar uygulanmalı. 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde yer alma hedefi kadınların ekonomik hayattaki rol ve üretkenliğinin artması ile orantılıdır. Bunun için ülkemizde daha çok kadın lider, mucit, bilim insanı, hakim ve yönetici görmek istiyoruz. Cinsiyet eşitliği sağlanmış bir çalışma yaşamının günümüz liderlik anlayışına destek verecek şekilde çok daha demokratik, rekabetçi yaratıcı ve iletişime açık olacağına inanıyoruz.

20 milyon kadın evde oturuyor

Nüfusun yarısını oluşturan kadınların projeler ürettiğini ve kadınların rollerinin daha da artması için çalıştıklarını belirten ESİAD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Betül Elmasoğlu ise, ‘Kadınlara uygulanan şiddete karşı da sesimizi çıkarıyor ve gerekenleri yapmaya çalışıyoruz. Kadınlar iş ve sosyal hayatta olması gereken noktadan çok uzakta. İş gücüne katılımda kadınlar ne yazık ki erkeklerin 3’te 1i.  AB üyesi ve aday ülkeler arasında kadınların iş gücüne katılma oranı en düşük ülke Türkiye.  29 milyon kadın çalışabilecekken, 20 milyon kadın evde oturuyor, sosyal ve iş hayatının dışında kalıyor. Türkiye ulaştığı yüzde 30’luk oranla, TÜİK verilerine göre OECD ülkeleri arasında son sırada yer almaktadır. OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 62,3’ ifadelerini kullandı.

Toplum, kadınla güçlenir

OECD’nin raporuna göre Türkiye’de 15-29 yaş arasındaki kadınların yüzde 52’sinin ne okuduğunu ne de çalıştığını söyleyen Elmasoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne katılım oranı da artıyor. Yükseköğrenim mezunu kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 71’dir. Kadınların iş hayatına daha fazla katılımı büyük önem taşıyor. AB’nin 15-24 yaş arasındaki kadınlarda belirlediği istihdam oranı yüzde 75’tir. Türkiye ise yüzde 50’ye çıkarmayı hedefliyor. Kadınlarla erkeklerin omuz omuza olmadığı bir ülkenin refah seviyesine ulaşması mümkün değildir. O yüzden ülkemizi yönetenlerinde elinden geleni yapması gerekiyor. Kadın güçlenirse toplumda güçlenecektir.

İstihdamda çok yönlü eşitsizlik söz konusu

Medeni yasada ve iş yasasında bazı hükümler getirildiğini de belirten Prof. Dr. Meryem Koray, ‘Bunun dışında birtakım kurumsal gelişmeler var. İstihdam alanına baktığınız zaman bu gelişmeyi görmek zor. Ekonomik güçlenmek ve bağımsızlık kazanmak gibi çok yönlü bir gelişme kadınların istihdama katılımı. Katılımda çok yönlü eşitsizlik söz konusu. Bu 5 temel sorun ise, katılımda eşitsizlik, ücretsizde eşitsizlik, yükselme anlamında eşitsizlik, güvencesiz işler açısından eşitsizlik, mesleki anlamda eşitsizlik. Yakın zamanda bir değişim gerçekleşecek ve bazı meslekler elenecek. Kadının bu mesleklerde sıçramaya ne kadar adapte olacağını ve sürecin ne kadar içinde olacağını da göreceğiz’ dedi.

‘İstihdam kotası konabilir’

Yaptığı konuşmada, sosyal devletten uzaklaştıkça toplumsal cinsiyet eşitliğinden umutlu olmanın mümkün olmadığına vurgu yapan Koray, şöyle devam etti: İstihdam alanında BM hak istiyor. Kadının çalışması, ev işleri, çocuk bakımı gibi artı engeller taşıdığı için o konuda da çalışmalar yapılması gerekiyor. Eşitlik politikalarında her şeyden önce, yasalar ve kurumlarda eşit davranılmayı bir ilke kabul edip uygun adımlar atılması gerekir. Eşit davranmak için eşitsizlikler aşılmalı. Olumlu ayrımcılık gibi uygulamalarla aşılması yönünde çalışmalar yapılabilir. İstihdam noktasında ise kadınlara özel kotalar konulabilir. Eğitimden itibaren de kotalar uygulanabilir. Tüm politikalarda eşitsizliği giderecek neler yapılabilir diye çok yönlü tartışmak gerekiyor.