Kent planlarının parsel parsel değil, bölgesel olarak ele alınması gerektiğini söyleyen Karabağ; kentsel planlamaların bölgesel ele alınması ve İzmir’in rantının İzmir’de kalması gerektiğini söyledi. Yeni kent merkezi olma yolunda gelişen Bayraklı’da son yıllarda hızla gelişen ve turizmin çekim merkezi olmaya da aday olan Turan bölgesinde bunun örneklerini verdiklerini anlatan Başkan Karabağ, “İzmir’in, İzmirli yatırımcıya ve çalışana ihtiyacı var. Her şeyden önce İzmir’in rantı İzmir’de kalmalı. Bayraklı’da bunu yaptık. Yatırımcılarımızın önünü bölgesel plan değişiklikleri ile açtık” diye konuştu.

BAYRAKLI, FİLMLERE KONU OLUR...

Başkan Hasan Karabağ; Bayraklı’nın kentsel yapısı itibari ile filmlere konu olabilecek bir özellik gösterdiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: Bayraklı gecekondusu fazla olan bir bölge ama yeni ticaret merkezlerinin olduğu, kent merkezlerinin olduğu da bir bölge olarak planlandı. Bayraklı dediğimizde dünyanın ilk planlı şehri çıkıyor karşımıza, hem gökdelen hem gecekondu çıkıyor. Büyükşehirlerdeki gecekonduların mutlaka kalkması gerekiyor. 1986 yılında yapılmış eski imar planları o günün küçük parselasyonlarına göre yapılmış; 3-4 katlıydı. Biz bunu değiştirdik, özellikle ikiz kulelerin karşılarındaki 75 hektarlık alanı 10 kata çıkardık. Parsel parsel değil bölgesel yaptık. Planlamaların doğru olanı bölgesel olanıdır. 175 hektarlık bir bölgede 6 mahallede yeni bir çalışma başlattık, 8-10 katlı… Büyükşehir onayından sonra yeni planlamayı meclise sunacağız.

İZMİR “MARKA ŞEHİR” OLMALI

Nasıl bir İzmir hayal ediyorsunuz? sorusunu da yanıtlayan Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, “İzmir marka bir şehir olmalı. Kaçak yapı, gecekondu sorununu çözmeli. Proje tadilatları ve revizyon planları ile yeni yeşil alanlar yeni donatı alanlar çıkar ve orta vadede canlandırırsınız. İzmir merkezi eski yıllara dönmeli, eskisi gibi turist gelmeli, Eskişehir gibi olmalı. Kentsel dönüşüm ile beraber belli insan grupları bu bölgelere geliyor oradaki yaşam standartları biraz daha gelişiyor, gecekondu hak sahipleri biraz daha sosyal ve ekonomik yaşam standartlarını yükseltiyor, dolayısıyla ekonomik ve sosyal sıçrama oluyor, Ankara’nın Dikmen dönüşümü örnek bir proje. Bir kentin değişmesi insan malzemesinin, insan dokusunun da değişmesini sağlıyor. İzmirimiz kentin çeperleri ile değişerek, dünyanın en güzel şehri olmaya hak kazanmaya devam edecektir. Oranın yapısı tarih ticaret ve tamamen turizm odaklı Smyrna antik şehri olduğu için orada bir müze yapılarak hem ticareti hem turizmi görmek isteyecekler. Bizim Bayraklı Turan’da yat liman projemiz var aynı zamanda devletin ve özel sektörün de var. Smyrna, İzmir’in kurucusu Tantalos’un mezarı ilçemiz sınırlarında. Bu yat limanları hayata geçtiğinde, kent merkezine turist çekmek de mümkün olacak” dedi.

DEVLET POLİTİKASI OLMASI GEREKİYOR

Bayraklı’da hayata geçirdikleri ve her dönem daha da geliştirdikleri sosyal projelerinden de söz eden Başkan Karabağ; açtıkları 16 kütüphane ile ilçeler bazında ilk sırada olduklarına dikkat çekerek; 60 bin kitabı okuyucuyla, gençlerle buluşturduklarını ve buraların ayrıca etüt merkezi gibi hizmet verdiğini söyledi. 24 mahallesi bulunan Bayraklı’da faaliyet gösteren 28 semt merkezinin ise belediyenin birer şubesi gibi çalıştığını belirten Başkan Karabağ, “Burs müracaatları buradan yapılıyor, kına geceleri burada yapılıyor. Belediye halk ile bütünleşiyor. İşkur’la da anlaşmamız var ve bugüne kadar 15 bin kişiye iş bulduk. Büyük kuruluşlar bize gelip CV bankamızdan yararlanıyorlar. Bu geçici bir çözüm aslında; esas çözüm yatırım ve Türkiye’nin üretime dönük ekonomisinin büyümesi tabi. 8 tane diş polikliniğimiz var, geçen sene 20 bin insanın dişlerini tedavi ettik. İzmir’in en büyük engelli merkezi Bayraklı’da. Yine de Belediyelerin bu tür alanlarda tek başına yapabilecekleri sınırlıdır. Bu konularda devlet politikalarının olması gerekiyor” diye konuştu.