Karaburun İlçesi açıklarına Agromey A.Ş. tarafından 3 milyon 870 bin metrekare alanı kapsayacak şekilde balık çiftliği yapılmak istenmesiyle ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) sürecini başlattı. Süreç kapsamında bugün firma ve bakanlık yetkilileri, bölgede yaşayan halkı bilgilendirmek amacıyla Ambareski Mahallesi'nde bir toplantı yapmak istedi. Karaburun Belediyesi, Karaburun Kent Konseyi, ilçedeki sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ve bölgede yaşayanlar balık çiftliği yapılmasına karşı çıktı. Mahallede toplanan kalabalık üzerinde, 'Denizden rant çıkmaz denizden yaşam çıkar', 'Çiftlik zehri değil deniz kokusu istiyoruz', 'Karanfil kokulu kadınlar balık çiftliği istemiyor', 'Denizler balıkların Karaburun çocukların', 'Agromey korkma gı! Biz Karaburun', 'Çiftlik ne gı enginar mı dikiyonuz' ve 'Al çiftliğini git gari' yazılı dövizler taşıdı. Ayrıca mahallenin girişine de balık çiftliklerine karşı pankartlar asıldı. Kahveyi dolduran kalabalık, türküler eşliğinde yöresel oyunlarını sergiledi. Alkışlarla, 'Hadi gari, git gari' diyerek tempo tuttu. Bir süre sonra, firma ve bakanlık yetkilileri toplantının yapılamayacağını anlayınca kahvehanedekilerin de tepkisi üzerine jandarma eşliğinde bölgeden ayrıldı.



"FARKLI ÇIKIŞLAR BİZE ZARAR VERİR"

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam yetkililerin ayrılmasının ardından kabalığa seslenirken şöyle dedi:

"Bir dostunuz olarak şunu rica ediyorum kendi aramızdaki birlik ve beraberliği sürdürmeliyiz. İl müdürlüklerinden gelenler ikiye bölündü tutanaklarını tutup gittiler. Aramızdan farklı çıkışlar yapmak bize zarar verir. Biz içerdeyken başka bir heyet raporu tutup gitmiş, bunun takibi içindeyiz. Raporu ele geçirip elimizden geleni yapacağız. Biz de bir tutanak hazırlayacağız ve imzamızı atacağız. Bugün hırsızlığa, talana karşı kalemini cesurca kullanan gazeteci yazar Uğur Mumcu'nun ölüm yıldönümü, aradan bunca zaman geçmesine rağmen yağma talan devam ediyor. Birlikte mücadelemizi sürdürmeliyiz."



"HALK İSTEMEZSE YAPAMAZLAR"

Çevreci Avukat Şehrazat Mercan, bölgede oturanların istememesi durumunda balık çiftliklerinin kurulamayacağını savunup, "Halkın istememesini dikkate almadan da işlemleri yürütebiliyorlar. Bununla ilgili yıllardır mücadele veriyoruz. Burası da vatanın bir sathı buraya da vatana da sahip çıkacağız. Bu birliği sürdürmemiz lazım. ÇED yönetmeliğinin aşamaları var, bunlarda ne kadar mücadele edersek başarılı oluruz. Seferihisar Sığacık'ta açtığımız bütün davaları kazandık ama Yargıtay eften püften gerekçelerle kararı bozdu. Buraya bugün gelindi tamam bitti dememeliyiz. Her zaman bu kalabalık olmalı. Zaman birlik olma zamanı, detayları takılmayın. Halk isterse bunu yaptırmaz. Burada biz de kendi tutanağımızı tutacağız" diye konuştu.



"BAKANLIK HAYKIRIMIŞIMIZI DUYSUN"

Karaburun Kent Konseyi Doğa Koruma Çalışma Grubu Konseyi Başkanı İpar Buğra Dilli, balık çiftliğinin kurulması aşamasında yapılmak istenen bilgilendirme toplantısına bölgede yaşayanların izin vermediğini hatırlatıp, "Bütün Karaburun'da yaşayanlar bugün buna karşı çıktık. Denizlerin korunması için mücadele verdik. Yarımadadaki bu talana karşı halk isyan etti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri toplantının yapılıp yapılamadığına dair tutanak tutmalıydı ve biz de altına şerh koyacaktık ancak bu tutanağı bize göstermediler. İkiye bölünmüşler ve diğer grup tutanağı hazırlayıp İzmir'e doğru yola çıkmış. Biz de kendi tutanağımızı tutacağız. Bakanlığa göndereceğiz. Dileriz ki buradaki çığlığı bakanlık duyar. Ve mahkemeye gitmeden bakanlık olumlu ÇED raporu vermez. Karaburun Yarımadası'nda deniz çayırları ve Akdeniz foku açısından önemli bir yerdir. Bu insanların geçim kaynaklarının yok edilmesine izin vermeyeceğiz" dedi.