Yasin Çetin-Konuyla ilgili görüşünü aldığımız Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, Kültür ve tabiat varlıklarının ve riskli, afet bölgesi tanımlarının yetersiz olduğunu dile getirdi. Yapılan değişikliklerle birlikte İzmir Kültür Parkı yapılaşmaya açılabilir ve Konak Tünelleri'nin yapımı ile tünel üsttünde kalan yerleşim alanları riskli ve afet bölgesi ilan edilebilir.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'inin 'Rant olmadan hayat olmaz' sözleri daha aklımızdayken kentsel dönüşüm yönetmeliğinde sorun teşkil eden noktalar birer birer değiştirilmeye devam ediliyor. Kentsel Dönüşüm yönetmeliğinde son yapılan değişikliklerle dönüşüm önündeki engeller hızlı olarak çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor. Mimarlar Odası İzmir Şube Başkanı Halil İbrahim Alpaslan, kentsel dönüşüm yönetmeliğinde yapılan değişiklikleri yorumlayarak 'Düşüncesizce, acemice ve sırf inşaat çarkını çevirmeye yönelik bir takım değişiklikler yapmışlar' dedi.

Başkan Alpaslan kabul edilen ve değiştirilen yönetmeliğinde tamamen inşaat sektörünün ve bu çarkın dönmesine yönelik maddelerin olduğunu dile getirdi. Alpaslan, 'İlk edindiğim izlenim zaten kötü olan bir yasayı daha da kötü yapmışlar. Son derece düşüncesizce, acemice ve sırf inşaat çarkını çevirmeye yönelik bir takım değişiklikler yapmışlar. Bunu da şuradan anlıyoruz, sürekli süreci hızlandırma vurgusu var. Sürekli insanların güçlük çıkardığı ve bunun aşılması gerektiği gibi bir vurgu var. Bu son derece yanlış' dedi.

İş kontrolden çıktı

Değişiklikler içinde miras hakkına çok ciddi bir saldırı olduğunu vurgulayan Alpaslan, kentsel dönüşüm yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle kültür ve tabiat varlıklarının da kentsel dönüşüm çerçevesine alınabileceğini vurguladı. Alpaslan: Kültür ve tabiat varlıklarına kanunu kapsamına giren taşınmazlara da artık kentsel dönüşüm uygulaması yapılabilecek deniyor. Bu işin iyice kontrolden çıktığı, artık tarihi eserlerimizin bile kentsel dönüşüm adı altında tehlikeli durumlarla karşılaşılabileceğine işaret olarak yorumluyorum. Tarihi eserler, tabiat varlıkları kimsenin malı değildir, bu bütün insanlığındır. Onları gözümüz gibi korumalıyız. Bu konuda hiç iyi bir sicilimiz yok. Bunu daha da kötü bir yöne götürecek kararlar var gibi geliyor.

Afet tanımı sulandırıldı

Afet alanı, afet kavramı sulandırılıyor. Çok ciddi bir afet bölgesiyiz. Depremler çok ciddi bir tehlike. Sadece deprem değil, belde ölen birçok vatandaşımız ölüyor doğru bir şekilde yapılaşamadığımız için. Bu tür afetler için mutlaka önlemler almamız gerekiyor. Benim anladığım bir takım kararlarla hoşa gitmeyen bazı bölgeler, alanlar afet alanı, riskli alan ilan edilebilecek. Bu çok önemli olan çok dikkat etmemiz gereken afet yasalarının, afet kavramlarının sulandırılması olarak algılıyorum.
Artık iş doğal afetlerin risklerini unutturacak şekilde, yapay, insan eliyle yaratılan durumların daha da iyileştirilmesi gerekirken buraların afet bölgesi, riskli bölge ilan edilmesi gibi durumlar söz konusu olabilir. Bir karışıklıklara neden olacak, gerçek afet bölgelerini de bir miktar sulandıracak bir duruma doğru gidiyor. Açıkçası ben bu durumdan endişeliyim. Biz bir fırsat olan kentsel dönüşümü sadece inşaat çarkını çevirmeye yönelik bir araç olarak aldığımız için çok yanlış yapıyoruz diye düşünüyoruz. Özetle zaten kötü olan bir kentsel dönüşüm sicilimiz ve kanunumuz vardı onu daha da kötü yapmışlar. Umarım vazgeçilir ya da daha iyi bir yöne doğru evrilir, yeni yasalarla revize edilir.


Yapılan değişiklikler

-Riskli alanlarda Danıştay'ın iptallerinin önüne geçebilmek için planlama ve alt yapı hizmetleri yetersiz, imar mevzuatına aykırı, alt yapı ve üst yapıda hasar meydana gelmiş bölgelerde bu kriterlerden biri veya birkaçının yüzde 65'ı oranında bir bozulma meydana gelmiş ise artık bu bölgeler 'Riskli Alan' olarak ilan edilebilecekler.
- Riskli alan ilanlarında en az 15 bin metrekare olması gerektiğine ilişkin hüküm değiştirilmiş olup bu zorunluluk kaldırıldı.
- Riskli yapı tespiti yapacak olan kuruluşlarda çalışacak olan personele Çevre ve Şehircilik Bakanlığından sertifika alınması zorunluluğuna Bakanlık tarafından belirlenecek kurum ve kuruluşlarca da sertifika düzenleme hakkı getirildi.
- Riskli yapılarda tapuda kayıtlı malik ölmüşse mirasçılık belgesi çıkarmaya, kayyum atamaya veya yine tapuda son kayıtlı malik adına işlem yapmaya Bakanlık yetkili olacak. Maliki ölmüş taşınmazlarda mahkemelerde yaşanan büyük sorun çözülecek.
- Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu kapsamına giren taşınmazlarda da artık kentsel dönüşüm uygulaması yapılabilecek.
-Tahliye süreleri sonunda elektrik, su, doğalgaz hizmetlerinin durdurulması zorunlu hale getirildi.
- Mevcut tahliye süreleri sonunda yıktırılmayan binalar ile ilgili artık maliklerin anlaşmalarının beklenmesi inisiyatifi tamamen kaldırıldı. 2 aylık denetimler yapılacak ve yıktırılmayan binalar Afet Riski sebebiyle kolluk kuvveti desteği ile mülki amirlikçe yıktırılacak. Bir önceki yönetmelikte var olan durum apartman veya sitelerde 2/3 ile anlaşma sağlanamaması sebebiyle aylar ve yıllara varan uzamalara sebebiyet veriyordu.
- Riskli alan veya riskli yapılarda artık yapı yıkılmadan 2/3 ile karar alınabilecek.
- 2/3 ile alınan karara iştirak etmeyen 1/3 arsa payının açık artırma sureti ile satılması için artık binanın yıkılmış olması şartı kaldırıldı. Böylece 2/3 ile karar alınması ve toplantı sonrasında karara katılmayanlara 15 günlük uyarı ihtarnamesinin gönderilmiş olması yeterli hale getirildi.
- Harç muafiyetine yönelik olarak belediyelerin almış oldukları harç ve ücret muafiyeti kaldırılmış olup belediyeler harç almaya devam edecek.