İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 8 yıldır üzerinde çalıştıkları ve yaklaşık 3 yıldır  ÇED onayı için bekledikleri İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi'ne ilişkin son gelişmeleri iki cümleyle özetledi: Bugüne kadar eksik olan evrak değil siyasi iradeydi. Şimdi bu eksiğin tamamlanmış olmasından mutluyuz." AKP İzmir İl Başkanı Bülent Delican'ın "Körfez için ÇED onayı verildi" açıklamasını ve satır aralarına sıkıştırılan ağır ithamları da değerlendiren Başkan Aziz Kocaoğlu, "ÇED sürecini manipüle ederek algı operasyonu yaptığımızı, kenti ötekileştirmeye çalıştığımızı ve bundan hicap duymamız gerektiğini söyleyen AKP İl Başkanı'nın bu üslubuyla bir yere varmamız mümkün değil! Burada hicap duyması gereken, yüzülebilir körfez hedefi için yıllardır inatla mücadele eden, Bakanlık kapılarında bekletilen Büyükşehir Belediye Başkanı değildir. Zaten bu açıklamanın Bakanlık yerine AKP İl Başkanı tarafından yapılması, konunun nasıl siyasallaştırıldığının açık bir göstergesidir" dedi.
 
Bu nasıl zeytin dalı?

Delican'ın üslubunu çok yadırgadığını kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, "Açıklamanın satır aralarına baktığımızda görüyoruz ki, uzattığı zeytin dalında en küçük bir samimiyet belirtisi bile yok! 'Buradan kimse siyasi malzeme çıkarmasın' diyor ama kendisi, bizim yıllardır peşinde koştuğumuz Körfez ÇED'i için rol çalmaya, oradan siyasi rant elde etmeye çalıştığını açıkça belli ediyor. Her bir cümlesi, kimin siyaset yaptığını çok iyi anlatıyor. 'Beraber iş yapalım' diyor ama böyle zeytin dalı uzatılmaz. Bu laflarla İzmir'de sinerji yaratılmaz. Sayın İl Başkanı'nın önce üslubunu değiştirmesi  lazım" şeklinde konuştu.
 
Hep belgelerle konuştuk

Nisan başında gündeme getirdiği "ÇED zirvesi önerisinin" kamuoyunda büyük destek bulması üzerine hızlanan bir süreç yaşadıklarını hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Bugüne kadar eksik olan evrak değil siyasi iradeydi; Sayın Başbakan Binali Yıldırım'ın o iradeyi göstermesiyle  önümüz açıldı. Kendisine buradan teşekkürlerimizi sunuyoruz. AKP İl Başkanı'na gelince.. Yaptığı iş, rol kapmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. İddia ettiği gibi bizim hicap duyacağımız hiçbir şey yok. Bugüne kadar hep belgelere dayalı olarak konuştuk. 'Eksik olan üniversite raporunun İZSU tarafından dosyaya eklenmesiyle ÇED onayının alındığını' söylüyor. Oysa bu Oşinografik Rapor, ÇED aşamasında istenecek bir rapor olmamasına ve rapora ait bilimsel çalışmalar ÇED dosyasında bulunmasına rağmen  İZSU'dan istenerek ÇED süreci uzatılmıştır.   


ÇED onayı müjde değil ancak özür olur

AKP İzmir il başkanı Bülent Delican'ın, Körfez Projesine ÇED onayının verildiğini basın toplantısıyla açıklamasın ardından,  CHP'den bir tepki de CHP İzmir il başkanı Alaattin Yüksel'den geldi. Yüksel " Bu müjde değil, olsa olsa AKP'nin İzmir'den özür dilemesidir" dedi.
Yüzülebilir Körfez projesinin 3 yıla yakın süredir Ankara'da bekleyen ÇED raporuna onay verildiğinin açıklanması üzerine , CHP İzmir il başkanı Alaattin Yüksel'de bir açıklama yaptı. Açıklamasında ÇED onayının verilmesinin önemli bir gelişme olduğunu belirten Yüksel, AKP İzmir il başkanı Bülent Delican'ın açıklamalarına da yanıt verdi. Yüksel şunları ifade etti. Yüzülebilir Körfez Projesinin ÇED onayının verildiğini AKP İzmir il başkanı Sayın Delican'ın açıklamalarından öğrendik. Her ne kadar henüz bu konuda İzmir büyükşehir belediyemize herhangi bir onay ulaşmasa da, Sayın Delican'ın sözlerine bakarak, ÇED  onayının verildiğini varsayıyoruz. Onay verildiyse bu önemli bir gelişme. Demek ki hükümet, 5 yıl önce İzmir Büyükşehir Belediyemiz tarafından projelendirilen "Yüzülebilir Körfez Projesine", ÇED onayı beklediği 3 buçuk  yılın sonunda engel olmaktan vazgeçti. Bu bağlamda İzmir'e  3 buçuk yıl kaybettirilmiş olsa da, sonunda bu onayı almak elbette önemli. Bu işte emeği geçen kim varsa teşekkür ederiz.

Yıllardır bakletenler hicap duysun

AKP il başkanı Delican'ın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na yönelik "Hicap duymuştur" sözlerine de değinen Yüksel "Sayın Delican sözüm ona İzmir'e bir müjde açıklamış. Bu açıklamalar, proje 3 yıla yakın bekletilmeden önce yapılsaydı bir müjde olurdu. Bunca yıl sonra AKP iktidarının İzmir'e lütfettiği ÇED onayı, bir müjde değil, olsa olsa AKP'nin İzmir'den özür dilemesi olur. Sayın mevkidaşım büyükşehir belediye başkanımızın bu onaydan hicap duyacağını söylemiş. Doğrusu bunu İzmirliler gibi bizde yadırgadık. Sayın Kocaoğlu, gecesini gündüze katarak bu projeyi hayata geçirmeye çalıştığı  için mi ?, yoksa Ankara'da bu projenin tamamen siyasi nedenlerle engellenmesine karşı çıktığı, mücadele ettiği için mi ?, yoksa İzmirlinin hakkını savunduğu  için mi ?, hicap duyacak.  Hicap duyacak birileri varsa bellidir. Projeyi Ankara'da yılardır bekletenler,  İzmir'in gelişmesinin önünde engel olanlar, her fırsatta İzmir'e hak etmediği yakıştırmalara yapanlar, hicap duymalıdır.

Gerginliğin bir parçası olmayacağız

Alaattin Yüksel, AKP il başkanının güzel bir haber verirken bile, İzmir'de  gerginlik yaratmaya çalıştığını söyleyerek "Sayın Delican, tüm bu durumlara rağmen güzel bir haber vermiştir. Ama bu haberi verirken bile AKP'nin alıştığımız kavgacı, tartışmacı, suçlayıcı tavrını ortaya koymuştur.Sayın il başkanı aslında, AKP'nin İzmir'e "özrü" niteliğindeki bu onayı bile, yeni tartışmalar, gerginlikler yaratacak şekilde duyurarak İzmir'de yeni bir gerilim yaratmaya çalışmıştır. Ancak biz bu gerginliğin bir parçası olma niyetinde değiliz. Umuyoruz ki, ÇED onayı aslında ilk olarak bildirilmesi ve gönderilmesi gereken Büyükşehir belediyemize ulaşır ve İzmirliler artık daha fazla bekletilmeden, Dünya'nın en büyük çevre projesinin başladığına ve tamamlandığına şahit olur." dedi.