Bu yıl 83'üncü kez düzenlenen Türkiye'nin en köklü fuar organizasyonu İzmir Enternasyonal Fuarı'nın (İEF) açılışı nedeniyle İsmet İnönü Sanat Merkezi'nde tören düzenlendi.

Burada konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, İEF'nin sıradan bir fuar organizasyonu olmadığını, İzmir, Ege ve Türkiye için bir yaşam biçimi haline geldiğini belirtti.

Fuarın bir kültür mozaiği, ekonominin barometresi olduğunu anlatan Kocaoğlu, İEF'nin 83 yıllık tarihinde düşman ülkeleri bir araya getirdiğini, krizlere inat her yıl düzenlendiğini, dünyadaki tüm değişimlere fuarın şahitlik ettiğini söyledi.

Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin ilk otomobilini, ilk yürüyen merdivenini, ilk buzdolabını, ilk televizyonu ve ilk robotu herkesten önce, İzmir Fuarı'nı gezenler gördü. Radyo nedir bilmeyen bir nesil bilgisayarla burada tanıştı. Magazin dünyasının ışıltılı yaşamını da burada tanıdık. 'Sanat Güneş'lerini, 'Süper Star'ları, 'Minik Serçe'leri ilk kez burada görüp sevdik. Ama sadece ekonomiye yön verip sadece eğlenmedik. Yaralarımızı burada sarıp acılarımızı burada paylaştık. 1943 Adapazarı, 1966 Muş ve 1999 Marmara depremleri için İzmir Fuarı'nda topladığımız gelir ve bağışlarla, depremzedelerin yarasına merhem olduk. İyi günde de kötü günde de fuarımız hep bizimleydi. Bugün ne mutlu bize ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatlarıyla doğmuş bir eser olan bu fuarı 83'üncü kez açıyoruz. Böylesine zorlu bir yolculukla bugünlere gelen fuarımızı ve fuarcılığımızı büyüterek yaşatmayı, bir görevden de öte, boynumuzun borcu olarak biliyoruz."

Dostluk ve kardeşlik vurgusu

Fuarın iki onur konuğu ilinden biri olan Diyarbakır'ın Büyükşehir Belediyesi'nin Eş Başkanı Gültan Kışanak ise fuarın, ticaretin yanında dostluk, barış, kardeşlik ve gönüllerin birbirine açıldığı bir organizasyon olduğunu söyledi.

Kendisinin öğrencilik yıllarını İzmir'de geçirdiğini, bir süre gazetecilik yaptığını, bu kentten güzel duygularla ayrıldığını anlatan Kışanak, İzmir ile Diyarbakır arasındaki duygudaşlık ve gönül köprüsünün çok önemli olduğunu, Ortadoğu'ya açılan kent ile batıya açılan kent olan İzmir'in birlikteliğinin 'bir artı birin ikiden fazla ettiğinin göstergesi' olduğunu söyledi.

"Bu iki kent, eğer yan yana durmayı başarabilirse birlikte geleceğe hazırlanmayı başarabilirlerse inanın ki Türkiye'de üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun kalmayacaktır" diyen Kışanak, 2012 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediye Tiyatrosu'nun İzmir'de Kürtçe olarak sergilediği Hamlet oyunuyla başlayan ikili ilişkilerin bugün fuarın onur konuğu olunmasıyla devam ettiğini anlattı.

Türkiye'nin öncelikle kalıcı barışa ihtiyaç duyduğunu, bu güzel ortamın ülkede, bölgede ve tüm dünyada kalıcı barışın oluşmasına vesile olmasını dilediğini ifade eden Kışanak, "Kalıcı barışı ancak halklar inşa edebilir. Devletler, örgütler, siyasi organizasonlar, resmi barışlar inşa edebilirler ama kalıcı barışlar gönülden gönüle kurdukları köprüyle kurulabilir. Diyarbakır ve İzmir'in demokratik değerlere olan bağlılığı nedeniyle ülkemizde kalıcı barış ortamını sağlama konusunda büyük sorumluluk üsteniyor. Biz de bu sorumluluğun gereğini yerine getirmek için buradayız" diye konuştu.

Malatya Vali Vekili Mehmet Özel de fuarda Malatya'nın zenginliklerinin tanıtılacağını, fuarı ziyaret eden vatandaşların Malatya'nın iddiasını anlayacağını ve yerinde görmek isteyeceğini ifade etti.

Ortak aklın önemi

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da İzmir Enternasyonel Fuarının Türkiye'nin en büyük ve köklü fuarı olduğunu bildirdi.

Dünya ekonomisinde artık şehirler arası rekabetin ön plana çıktığını, İzmir'in de büyük bir potansiyel ve fırsata sahip olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, bu noktada katılımcı demokrasi ve yönetim anlayışıyla kentin kamu ve sivil toplum örgütü yöneticilerinin birlikte çalışmasının, ortak akıl üretilmesinin mennuniyet verici olduğunu ifade etti.

"İşte bu çağdaş vizyonla bir dünya markası olması gereken İzmir'i bundan sonra yeni projelerden yine başarıyla çıkacağına inanıyorum" diyen Hisarcıklıoğlu, ana tema olarak belirlenen lojistiğin Türkiye'nin küresel rekabette en önemli avantajlarından birisi olduğunu, bu konuda TOBB olarak Büyük Anadolu Lojistik Organizasonu (BALO) girişimiyle aktif rol aldıklarını anlattı.