İzmir iş dünyasının bir araya geldiği İzmir Ekonomi Zirvesi’nde kentin ekonomisi masaya yatırıldı. Swissotel Büyük Efes’te gerçekleştirilen, moderatörlüğünü İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Rebii Akdurak, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Meclis Başkanı Salih Esen, İzmir Ticaret Borsası Meclis Başkanı Barış Kocagöz ve Ege İhracatçı Birlikleri eski Başkanı Mustafa Türkmenoğlu’nun yaptığı zirvede ‘Uluslararası Yatırımlar’, ‘Yabancı Sermaye’, ‘Yatırım Teşvik Sistemi’, ‘İhracat Teşvikleri’, ‘Döviz Kazandırıcı Faaliyetler’ ve ‘Serbest Bölgeler’ konuları tartışıldı.

Zirvede konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “2011 yılında Aliağa-Menderes Raylı Sistem Projesi’nin açılışında, Sayın Başbakanımız, ana muhalefet partisi liderimizin, altı tane bakanımızın, bir çok milletvekilimiz ile işadamlarımızın bulunduğu katılımcılara hitaben yaptığım konuşmanın aynısını yapmak istiyorum. O gün üç tane şey söylemiştim, aynılarını söyleyeceğim ve 3 senede ne yaptığımızı hep birlikte göreceğiz” diye konuştu. İzmir ile Manisa arasındaki teşvik adaletsizliğinin mutlaka ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Efendim ‘şöyle olursa 3. bölgeden, böyle olursa 5. bölgeden vereceğiz; ihracat olursa şöyle yapacağız, ithalat olursa böyle yapacağız’ Bunların hepsini dinlemekten yorulduk. Bu işi artık Manisa’yla eşitleyin! İzmir'in toprağı zaten sınırlı, alt yapı yatırımları yapılmış. Daha fabrika kurulmadan yolları eskimiş, şimdi biz Büyükşehir Belediyesi olarak asfalt yapıyoruz. Kemalpaşa OSB kilitlenmişti, önünü açtık, çoğu boş duruyor” dedi.

İzmir Limanı’nın büyütülmesinin İzmir için önemine dikkat çeken Büyükşehir Belediye Başkanı, sözlerine şöyle devam etti:

“Limanın büyütülmesi konusunda ve dünyanın en büyük çevre yatırımlarından birisi olan körfeze sirkülasyon kanalının yapılması konusundaki projemizi hazırlayıp 15 sayfa halinde Binali Bey’e verdim. O günden bugüne kadar tam 5 yıl geçti. Devlet Demiryolları yaklaşma kanalını büyütecek, derinleştirecek. Bunun için geri sahasını tarama malzemesi ile dolduracak, geri sahası iki-üç kat büyüyecek. İzmir Limanı’nın kapasitesi üç kat artacak, üçüncü nesil gemiler girecek, ticaretimiz ve lojistiğimiz canlanacak. Biz de İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak kuzeye sirkülasyon kanalı yapacağız Bizim yapacağımız yatırım iki, iki buçuk misli daha pahalı ama İzmir’i, Körfez’i kurtaracağız”

‘300 dönüme dokunamazsın Aziz!”

3 yıl önce Başbakan’a arz ettiği üçüncü konunun ise İnciraltı olduğunu vurgulayan Başkan Kocaoğlu, “450 hektar alanı sağlık kampüsü olarak belirliyorsunuz, içine 300 dönüm AVM koyuyorsunuz. Şu anda Balçova alışveriş merkezlerinin kapladığı toplam alan 70 dönüm, trafik nasıl sıkışıyor, yaşanmaz hale geliyor! 300 dönüm AVM’nin yapıldığı yerde sağlık turizmi olmaz, sağlık da olmaz. Oranın yaşaması için kaç bin araba girecek. ‘Efendim illa bu olacak, bu kaçınılmaz’ diyorlar. Turizm Bakanlığı'nda plan yapıyorlar, biz de aman düzgün olsun diye gidiyoruz. Bakan, ‘Bu 300 dönüme dokunamazsın Aziz’ diyor. Doğal sit olduğu için Çevre Bakanlığı’na geçti. Gittim; Bakan, ‘‘Bu 300 dönüme dokunamazsın Aziz’ dedi. Bu 300 dönüme dokunamazsak burada sağlık turizmi de olmaz. Termal su tamam, her şey tamam ama olmaz. Birbirine zıt iki tane şey aynı alanda olmaz. Akıl ve bilim ne diyorsa onu yapmamız gerekiyor. Bizim istediğimiz tek şey bu” diye konuştu.

Niye engellenir, anlamak mümkün değil!

Seferihisar’da hiç kullanılmadan bütün ömrünü bitiren kuyuların yanına 7 milyon lira para harcayarak yeniden kuyu açtıklarını hatırlatan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,  3.5 sene önce bu kuyulardan su çıkardıklarını belirtti.  Minimum 800 dönüm serayı ısıtacak su ve 4.5 megavat elektrik üretecek enerji bulunduğunu söyleyen Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:

“İzmir Jeotermal A.Ş.’nim yönetim kurulu başkanı İzmir Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı da yönetim kurulu başkan yardımcısı, yüzde 50’şer ortağız. Sera yapımına uygun 49 dönüm hazine arazisi bulduk. Vali Bey’in imzası ile bu arazinin tahsisini istedik. Tarımı seracılığı kalkındıralım diye. Bir dönüm serada bir kişi çalışıyor. Yanında da 39 bin dönüm tatbikat alanı var, oradan da 500 dönüm verilerse, bacasız 1000 kişinin çalışacağı, ihracat yapılacak bir seracılık, üretim faaliyetine başlayacağız. Bunu kentin kalkınması için yapacağız. Hadi Büyükşehir Belediyesi muhalif, bunu gündeme getirmiyorum. Ama Vali ile ortağız, devletle ortağız. Valilik de kamu kurumu, biz de kamu kurumuyuz. Bu niye engellenir, bu niye tahsis edilmez? Bu garip bir iştir” dedi.

Allah razı olsun ama..

İzmir’de hizmet sektörünün, turizmin, sanayinin, tarımın gelişmesi için her türlü katkıyı koyduklarını hatırlatan Başkan Aziz Kocaoğlu, Ekonomi Bakanı Zeybekçi’nin Denizli Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sayın Bakınım; siz hiç bir metropol kentin belediyesinin, öz kaynaklarıyla 400 milyon lira harcayarak memleketin en büyük fuar alanını yaptığını gördünüz mü, işittiniz mi?  Yeni fuarımız bu sene sonunda bitiyor.  Bunu kenti kalkındırmak, yerelde kalkınma için yapıyoruz. Merkezi hükümet, otobanlar, bölünmüş yollar ve yap-işlet-devretle havaalanı yaptı, Allah razı olsun ama ekonominin canlanması sadece yola, havaalanına bağlı değil. Bu cennet Ege Bölgesi turizmde büyüyecekse yatırım yapılması, turizme teşvik sağlanması gerekiyor. Sağlık turizmine teşvik verilmesi, kongre turizmine, fuar alanına, kongre turizmine destek olunması gerekiyor. Başka türlü olmaz. Bir Adnan Saygun kültür merkezi yaptık, bugün 100 milyon liraya yapamazsınız.” 

6 aydır randevu bekliyorum

İzmir’in gündeminde Göztepe ve Karşıyaka’da iki tane stat olduğunu kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Örnekköy’deki spor kompleksi projesini gündeme getirerek, “Ama anlatamadık. Sayın Başbakan’a da mektup yazdım, spor bakanlarına yazdım. Bu kentin olmayacak yerine stat yapıp trafiği, kenti kirletmeyin dedik. Yok! 6 aydır, Bakan değiştiğinden beri randevu istiyorum. bunu konuşacağım, ‘gelin bakın inceleyin, bir karar verelim diyeceğim’ ama yok! Bir kenti en iyi yerel yönetim, belediye başkanı bilir. Planını da programını da geleceğini de o bilir. Eğer bir kentte önemli bir proje yapılacaksa mutlaka yerel yönetimlerle bunun planının tartışılması, görüşünün alınması ve haklı gerekçelerinin nazarı dikkate alınmasa gerekir. Öbür türlü kaynak israfından başka bir yere gidemeyiz” diye konuştu.

Yine sıfır çektik

İzmir’in İl Genel Meclis üyeleri, İzmir’in valilerinin çalışıp tasarruf ederek, 150 senede toplam 1704 tapu edindiğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu sözlerini şöyle tamamladı:

“İl Özel İdareleri kapatıldı. Bu 1704 tapudan Sayın Valimizin kurduğu, Sayan Vali Yardımcısı’nın başkan yardımcılığını yaptığı, 8 tane İl Müdürü ile Büyükşehir Belediye Başkanı’nın olduğu komisyonda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bütün görevler verildiği halde 1 tane tapu verilmedi. Yani komisyon ve Valilik sıfır çekti. Bunun belediye başkanlığı yapmış Sayın Bakanımız tarafından sorgulanması ve masaya yatırılması, Bakanlar Kurulu’na getirilmesi gerektiğine inanıyorum”

İzmir bir başkenttir

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, İzmir ekonomi zirvesi ile İzmir'in röntgeninin çekildiğini söyledi. İzmir’in çok zengin olduğunu kaydeden Zeybekçi, “Manisa şöyle oldu, biz böyle olduk demek İzmir’e haksızlık olur. İzmir bir başkenttir. Bölgesel planlarda şehir ayrımı yoktur. Bölgenin bir planını yaparsınız, hepsi bir bütün olarak planlanır. Zamanında tarihte öyle yapmışlar. İzmir, Denizli’yle,  Manisa’yla, Aydın’la, Uşak’la birdir, bütündür, bir şehir olarak görmek zorundayız. Burayı bir bölge merkez olarak düşünürsek, İzmir bu coğrafyanın tartışmasız başkentidir. Dünyada kümeleşmeler çok önemli. Her yerde liman olsun, bir anlam ifade etmiyor; karlı, piyasada karşılığı olan bir şey değil. Bir tek yapalım, çok güçlü olsun, bölgeye hitap etsin. En potansiyel yerlerden biri Ege’dir. Dünyanın en zengin hammadde kaynaklarının, Avrupa’nın giriş kapısı Ege’dir. İzmir’le ve bölgeyle ilgili çok geniş düşünmemiz lazım” diye konuştu.

Bakan “ihmal edilmişlik” dedi

Mevcut teşvik sistemini savunan Bakan Zeybek şöyle devam etti:
“Manisa’da sanayi var, İzmir’de de sanayi var. Öyle değil. Denizli’de aynı sıkıntı vardı. Çardak Havaalanı’na 3 kilometre uzakta Afyon’da yatırım yaparsanız teşvik oranları farklıydı. Umursamadık ama. Eğer ki, burada bir yatırım Manisa’ya gidiyorsa, bunu engelleyemezsiniz. Ne kadar teşvik verirsek verelim, bazı yerlere 6. derece teşvik veriyoruz. Oraya giden var mı? Denizli 1 iken Afyon 5-6 idi. Teşvik ederken farklı şekilde olmalı. Bugün yaptığımız teşvik sistemi doğrudur, bazı şeyler düzeltilebilir ama mantığı itibariyle doğrudur. Sayın Başkanımdan rica ediyorum, İzmir Körfezi’ni doğal koruma alanları dışındaki tüm alanları birlikte elbirliğiyle yapalım, sonra burada turizm yatırımlarını 5. bölgeden destekleyelim. Termal turizm bölgelerini olabildiğince genişletelim. İzmir'le ilgili en önemli yaptığımız çalışma, İzmir’in bir serbest bölgeler şehri olmasını istiyoruz. Oturalım, İzmir’i yeniden planlayalım; limanları, çıkışları olsun, sağlık serbest bölgeleri olsun. Aydın’ı, Manisa’yı, Uşak’ı, Denizli’yi de içine alarak geniş bir havzada olsun. Birinci önceliğimizin İzmir olması gerektiğini biliyorum. İhmal edilmişlikten dolayı sizlerin de sabırsızlandığını biliyorum. İzmir’de nokta atış yapalım. İzmir’de özel konfeksiyon üretimi yapmaya hazırız.  İzmir’in küllerini üstünden kaldırdığınız zaman altında müthiş bir zenginlik var. Burası kadim bir kent. Şehirleşme  anlamında Sdney çok düzenli bir kent olabilir ama sıkıcı bir şehir. İzmir’in heyecanları var. İzmir güzel bir şehir. İzmir’de yapılacak çok şey var, bunları da hep beraber yapacağız. İzmir’i körfezin içine sıkıştırarak değil, coğrafi sınırları tarihi kültür sınırlarını içine dağıtarak, büyüyeceğiz. İzmir pastayı büyütmeden 21.yüzyıl için hedef koyduğumuz o İzmir olamaz” dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi sözlerini şöyle tamamladı:

“Değerli başkanımızın şikayetlerini dikkat aldım, üç konuyu da dile getireceğim. Büyükşehir Belediyemiz üst ölçekli planlarda etkin. Önce alt ölçekli bir çalışma yapalım. Nerelerde ne yapacağız, serbest bölgelerde hangi sektörler olacak karar verelim. Sağlık serbest bölgesi, sosyal güvenlik serbest bölgesi gibi çeşitli serbest bölgeler kuralım.”