Keşif eksik yapıldı
1 Haziran'da Efemçukuru'na keşfe gittiklerini söyleyen davacı ve davacılar Ahmet Karaçam ve EGEÇEP'in Avukatı Arif Ali Cangı, şunları söyledi: Altın madeninin kapasite artırımı ÇED izninin iptali davasının ikinci kez keşfini yaptık. Mahkemenin açıklayıcı bildirim yapmaması ve bilirkişilerin hazırlıksız gelmelerinden dolayı pasadan, kuru atıklardan, yüzeysel ve yeraltı sularından örnekler alınıp tahlil yapılması talebimiz karşılanmadı. Eksik bir keşif yapıldı. Bu konu taraflar arasında ciddi tartışmalara neden olurken, zaman zaman gerilimler yaşanmasına da yol açtı.
Davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı hukuk müşaviri ile Tüprag firmasının avukatlarının örnek alınmasına karşı çıkışları görüldüğünde 'Her şey bir yana sırf bu karşı çıkışlara bakarak o işin mutlaka yapılması için herkes ısrar ederdi. Adeta bir şeyleri gizlemek için çırpındılar durdular. Yani ortada açığa çıkmasını istemedikleri bir durum vardı' diyen Cangı, 'Konuyla ilgili tutanaklar yazıldı, olmadı değiştirdi, silindi yeniden yazıldı. Neyse ki itirazlarımız ve tartışmaların sonunda örnek alınması talebimizin reddi kararını engelledik. Yani düzenlenecek bilir kişi raporu eksik ve/veya yaşamdan yana olmaz ise bu kez örnekleme yapılma suretiyle yeni bir keşif yapılmasını isteme hakkımıza sahip çıktık' dedi.
Dik dursalardı davayı kazanmıştık
Bir diğer tartışma konusunu ise Çamlı Barajı'nın oluşturduğunu söyleyen Cangı, şöyle devam etti: 200-300 bin kişiye su sağlaması öngörülen, İZSU'nun stratejik planında yer alan ve İzmirlilerin gelecekte susuz kalmaması için yapılan proje. Davalı tarafın sözlerinden, 'Merkezi iktidarın Çamlı Barajı projesini altın madenine feda ettiği' bir kez daha ortaya çıktı. Bu aynı zamanda İzmir'in suyunun ve sağlığının Çevre Bakanlığı'nın ve hükümetin umurunda olmadığını da göstermesi bakımından önem taşıyor. Diğer yandan İzmir Tabip Odası'nın avukatı Av. Mehmet Öget, davaya davacılar yanında müdahil olan İZSU Avukatı Niyazi İlke Eronat ve uzman çalışanlarının keşifte bulunmaları son derece önemliydi. İZSU ve İzmir Büyükşehir Belediyesi yöneticileri bu çalışanları gibi kararlı ve dik dursalardı Efemçukuru davasında şimdi daha iyi noktada olurduk. Aynı duruşu bekliyoruz. Yöneticiler olarak vatandaşların temiz su ve çevre haklarına sahip çıkmak zorundalar. Maden, Haziran 2011'den bu yana çalışıyor. Bilimsel tespitlere göre de İzmir'in su havzasını kirletmeyi sürdürüyor. Bu dava İzmir'in suyunu, sağlığını koruma davasıdır. Kocaoğlu'na sesleniyorum, İzmirlilerin suyuna sahip çık.
15 yıldır kapatılmayan maden kirletiyor
Efemçukuru'nda yaşamı savunma çabalarının 15 yıla ulaştığını ve kaçıncı kez keşif yaptıklarının artık sayısını unuttuğunu söyleyen Cangı, 'İzmir'in suyu ve geleceği için; Efemçukuru bölgesinin havası, toprağı, suyu, doğası, insanı, börtü böceği, ağacı, otu velhasıl ekosistemi için çabalıyoruz. Bizim elimizden gelen budur. Eğer İzmir yerel yönetimi, yaşamdan yana örgütleri ve yurttaşları suyuna, havasına, toprağına kısacası doğasına sahip çıkarsa bu davayı kazanırız. İzmir'in suyu ve sağlıklı geleceği için Efemçukuru Altın Madeni kapatılmalı. Madenin kapatılmasından başka bir çözüm yok. İzmirliler ve Kocaoğlu, o yüzden davaya sahip çıkın ve İzmir'in yaşanabilir geleceğinin olması için Efemçukuru altın madeninin kapatılmasını isteyin.