Ali Budak- Körfez Geçiş Projesi'nin İzmir Çevre Düzeni Planı içerisinde yer almadığını, projenin İzmirlilerin ihtiyacı için değil de Bakanlığın isteğiyle yapıldığını söyleyen TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, 'Proje, İzmir'in ufuk çizgisini yok ediyor. Yüzülebilir körfez vizyonuyla çelişiyor. Tamamen bir oldu bittiye getirilip, 'yaptım, oldu' mantığıyla hareket ediliyor' dedi.
Körfez Geçiş Projesi'yle ilgili yaptıkları itirazlara bakanlıktan ya da İzmir Çevre İl Müdürlüğü'nden cevap alamadıkları için mahkemeye taşıdıklarını belirten TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sekreteri Melih Yalçın, 'Proje ilk ortaya atıldığında rapor hazırladık. Bu raporu o zaman kamuoyuyla ve bakanlıkla da paylaştık. ÇED süreci başladığında da raporu revize edip, bakanlığa yeniden ilettik. Yaptığımız itirazlara bakanlıktan ve çevre il müdürlüğünden cevap alamadık. Yani konuyla ilgili yetkili makamlardan herhangi bir cevap alamadık. Son olarak da mahkemeye taşıma kararı aldık. Bakan eğer 'Her soruya cevap verdik' diye açıklama yaptıysa bu gerçeği yansıtmıyor. Bunun dışında ise projeye neresinden bakarsak bakalım tutarlı bir yanını bulamadık. Sanki çok prestijli bir proje gibi gösterilip, 'İzmir'in projeye ihtiyacı var mı (?) İzmir'e kaybettireceklerine değer mi?' gibi soruları cevaplamıyor. Bu soruları bütün İzmirlilerin tartışması gerekiyor' diye konuştu.


'Yaptım, oldu' mantığıyla hareket edilemez


'Bu proje gerçekten gerekli mi?' Projenin İzmir'e ne kazandıracağı ve ne kaybettireceği gibi soruların tartışılması gerektiğine dikkat çeken Yalçın, şöyle konuştu: Körfez, İzmir'in en önemli değeri. Körfez'in iyileştirilmesi için yıllardır araştırmalar ve çalışmalar yapılıyor. Körfez'e yapılacak olan herhangi bir projenin çok daha dikkatli ele alınması gerekiyor. 'Ben yaptım, oldu' mantığıyla hareket edilemez. Bu köprüyle İzmir'in ufuk çizgisine müdahale ediliyor. Buna İzmirlilerin ne dediği çok önemli. Hem Körfez'e hem de iki yakasındaki doğal sit alanlarına yapacağı etkinin çok iyi tartışılması gerekiyor. Biz bu projenin yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü proje ne İzmir'e gerekli ne de bu kadar maliyete değer. Projenin İzmir'e kaybettireceklerine değmez. Raporumuzda da bunları belirttik ama ÇED olumlu raporu çıktı. İtirazlarımıza cevap bulamayınca da yargı yoluna başvurduk.
 

Proje, İzmir'in ufuk çizgisini yok ediyor


Bu projenin tüm İzmirlileri ilgilendirdiğini ve İzmirlilerin bu konuyu tartışması gerektiğini vurgulayan Yalçın, 'Projeyle İzmir'in ufuk çizgisi yok ediliyor. Yıllardır körfezi kirlilikten kurtarmaya çalışırken bu projeden Körfez'in nasıl etkileneceği konusunda cevap verilmesi gerekiyor. Yüzülebilir körfez projesine bu projenin ne kadar hizmet edeceğinin araştırılması gerekirken prestij projesi diye projeye yaklaşılamaz' dedi.

'Proje, İzmirlinin değil, Bakanlığındır'


İzmir Çevre Düzeni Planı içerisinde bu projenin yer almadığına dikkat çeken Yalçın, şunları söyledi: Belediye, İzmir'deki bütün kurum ve kuruluşlar zamanında oluşturdukları planda Körfez geçişiyle ilgili bir ihtiyaç görülmemiş. Biz ihtiyaç olmadığını düşünürken, projeyi üretenler ihtiyaç olduğunu düşünüyor. Planlar önermediğine göre bu kentin kurumları bu projeyi ihtiyaç olarak görmedi. Bu çok önemli. Proje, İzmirlinin projesi değil. Proje, Bakanlık tarafından uydurulmuştur.


'Proje, tutarsızdır'


'Projenin kendini yenilemeyecek ve kendi kendini finanse edemeyeceği için fizibıl değil' diyenlerin projeyi üretenler olduğunu belirten Yalçın, 'Proje fizibıl değilse neden yapılması için öneriliyor diye sorduğumuzda cevap alamadık. Projeye nereden bakılırsa bakılsın tutarsız olduğunu görürsünüz. O zaman da bu projede başka hesaplar olduğunu düşünüyoruz. Birilerine rant kapısı açmak yanında iki yakadaki alanların ranta açılmasını sağlamak adına bu bahane üretiliyor. Her yol, yapılaşma baskısı. Burada da yapılaşma olmayacağına dair garanti verilemiyor. İleride de ne ile karşılaşacağımızı kimse bilemez ve kimse de garanti veremez' diye konuştu.


Proje tartışmalarına bütün İzmirlilerin katılması gerekiyor


Projenin gerçekleştirilmesi için işaret edilen trafik yoğunluğunun da gerçeği yansıtmadığına dikkat çeken Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: Şu anda arabalı vapurlar en yoğun trafik saatlerinde bile 45 dakikada bir kalkıyor. Ve bunun da yettiğini görüyoruz. Ancak arkadaşlar 2020'li yıllarda 250 bin araçtan söz ediyor. Ancak şu an için Boğaziçi Köprüsü'nden bu kadar araç geçmiyor. Bu proje kamuoyunda ciddi anlamda tartışılmıyor. Bu nedenle de bir oldu bittiye getirilmeye çalışması var. İzmirlilerin bu projeye dikkat etmesi gerekiyor. Bir oldu bittiyle İzmir'e ciddi anlamda zarar verecek bu projeye karşı bütün İzmirlilerin tartışmalara katılması gerektiğini düşünüyoruz.