Ege İhracatçı Birlikleri’nde İzmir Medya Platformu ile bir araya gelen ve sektörün mevcut durumunu gazetecilere anlatırken iyi bir planlama ile Türk ürünlerinin hak ettiği değerden satılmasını istedi. Bir çok ürünün dünyadaki piyasa değerinin çok altında iç ve dış piyasada alıcı bulduğundan yakınan Celep, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın bu yıl kuru üzüm için yaptığı küçük bir çıkışın 180 milyon liralık bir katma değerin oluşmasına neden olduğu dile getirdi. Bakan Fakıbaba’nın sezon başında "Kuru üzüm fiyatı 4 liranın altına düşmeyecek" sözleri ile üzüm fiyatlarının 3- 3.5 liraya düşmesinin önlendiğini anlatan Celep, şöyle dedi:

"Sayın bakanımızın küçük bir dokunuşu ile 180 milyon liralık bir katma değer oluştu. Üstelik TMO sadece 4 bin 800 ton kuru üzüm alarak bunu başardı. Eğer bir 2-3 bin ton daha mal alsaydı yüzde 10 daha yukarı çıkardı. Bu sayede üreticimiz ve sanayicimize olan katma değer 200 milyon Türk Lirasını bulurdu. Bu tür dokunuşları diğer alanlarda da görmek istiyoruz."

İNGİLTERE İLK SIRADA

Kuru meyve ihracatında çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 54, kuru kayısının yüzde 16, kuru incirin ise yüzde 15’lik paya sahip olduğunu ifade eden Celep, şöyle dedi:

"2016 yılında kuru meyve ihracatımız, Türkiye genelinde bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 7’lik artış kaydetse de değer bazında maalesef yüzde 3’lük düşüş kaydetti. İhracatta en önemli pazarlarımızdan İngiltere ilk sırada yer alırken, bu ülkeyi Almanya ve Hollanda takip ediyor. Kuru meyve sektörünün geleneksel ihraç pazarı olan Avrupa Birliği, ihracatımızda halen yüzde 65’lik payla ilk sırada yer alıyor. 2017 yılı ihracat tahminimiz; miktarda 500 bin ton, değerde ise 1 milyar 400 milyon dolar düzeyindedir. 2012 - 2016 yılları arası Türkiye Geneli Kuru Meyve ihracatımız miktar bazında 410 - 470 bin ton arasında, değerde ise 1,3 milyar dolarla 1,45 milyar dolar arasında değişiyor."

DÜNYADA KURU MEYVEYE İLGİ ARTIYOR

Tüm dünyada her geçen gün artan, sağlıklı gıdaya yönelik tüketici bilinci dolayısıyla kuru meyvelere ilgi giderek arttığına da dikkat çeken Celep, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çerçevede, ülkemizde üretimi mümkün olan kuru ve kabuklu meyvelerin tamamına ait plantasyonların ve üretimlerinin üretim bölgelerinde artırılması gerekmektedir. Bu meyanda, ürün çeşitliliğinin artırılması, kuru erik, kiraz-vişne, ceviz, badem gibi ülkemizde yetiştirilen ancak üretimi ihtiyaca cevap vermeyen ürünlerin plantasyonlarının artırılması, bu alanlardaki işletme yatırımlarına destek verilmesi, bu amaçla, 2B ve verimsiz orman arazilerinin ilgili bölgelerde üreticilere tahsis edilmesi çok önemlidir. Üretim miktarının tek başına artırılması yeterli değildir. Ürün kalitesini artırmak, kalıntı miktarını düşürerek ürünleri insan sağlığına daha uygun hale getirmek gerekmektedir."