Şefika Bal- Son yıllarda tüketim kültürünün iyiden iyiye gelişmesi, bu kültüre karşı çıkanları da beraberinde getirdi. Markaların artık 4 mevsim koleksiyonu yerine iki haftada bir yeni koleksiyonları piyasaya sürmeleri, tüketim gibi hızlı bir üretimi de gerektiriyor. 28 yaşındaki Celal Bayar Üniversitesi Uluslararası Ticaret mezunu kadın girişimci Merve Özmelek, hızlı tüketim toplumuna karşı durarak kendi çanta markasını yarattı. Bu markayı diğerlerinden ayıran özellik ise Türkiye'de ilk kez "mantar meşesi kabuğundan" üretilmesi ve ekolojik-sürdürülebilir olması.

 

Tamamen çevreci

Mantar meşesi kabuğundan elde edilen kumaşın su geçirmez, eklojik, hafif olması gibi özelliklerinden bahseden Merve Özmelek, "Deri ürünler sudan zarar görürken bizim ürünlerimiz su geçirmez özelliğe sahip. Çevreci bir ürün olması sebebiyle beğeni topluyor. Aynı zamanda ağaç kabuklarından elde edildikleri için (mantar meşesi ağaç kabuklarından) ağaca da kesinlikle bir zarar verilmiyor. Çünkü ağaç kendisini 9 yılda bir yeniliyor ve tekrar hasat ediliyor. Yani bizim ürünlerimiz üretilirken hiçbir aşamasında doğadaki hiçbir canlıya zarar verilmiyor. Ayrıca ürünlerimizde kullandığımız kumaş ve diğer malzemeler de tamamen çevre dostu ürünler. İçerisinde ağır kimyasallar kullanmamaya özen gösteriyoruz. Özellikle alerjen bünyeye sahip kişiler ve vegan ürün tercih eden kişiler bizim ürünlerimizi gönül rahatlığıyla kullanabiliyorlar. Ürünlerimiz tamamen çevreci ve doğal ürünler olmakla birlikte hafif. Çünkü mantarın yüzde 75'i havadan oluşmaktadır. Hafif olması sebebi ile kullanırken insanlara rahatlık hissi verir. Sürdürülebilir bir malzemedir" diye konuştu.

Çevreci bir insanım

Yıllar önce bir arkadaşında gördüğü çantayı beğenen ve yıllar sonra o çantaların Türkiye'de üretimini yapan ilk kadın olan Merve Özmelek, markayı nasıl kurduğunu anlattı. Kadın girişimcilerin sıklıkla karşılaştıkları engelleri bir bir aştığını ve ailesi tarafından çok destek gördüğünü belirten Özmelek, "Her zaman çevreci bir insan oldum. Hayvan derisi, kürkü gibi şeyleri hayatım boyunca kullanmadım ve bunları kullananları da doğru bulmadım. Bu çantalarla karşılaştığım zaman da Türkiye'de üretimini yapabileceğimi düşündüm. Yaklaşık 2 yıl süren inceleme ve araştırma çalışmalarının ardından Monarck Cork markasını kurdum. Cork kullandığımız kullandığımız kumaşın uluslurarası adı, Monarck ise markanın adı" dedi.
"Markanın adı konusunda uzun süre düşündüm" diye konuşan Özmelek, "En zorlandığım konu isin ve logo oldu. Türkiye'de bu üretimi ilk defa olacak bir ürün için 'Liderlik' anlamını içeren bir isim düşündüm. Sonra da hem liderlik hem de kral kelebeği anlamına gelen Monarck ismini ve ona uygun da bir logo bulduk. Monarck Cork olarak aratıldığında internette de meraklıları ürünlere çok kolay ulaşabiliyor. Dünya çapında bir müşteri kitlemiz de oluşmaya başladı, İzmir'de var şimdi İstanbul'da da bir satış noktası oluşturacağız. İnternet üzerinden de Amerika'ya bile ürün gönderiyoruz" dedi.


Döviz bizi de etkiledi

Portekiz, İspanya ve İtalya'da fazlaca mantar meşesi kabuğu kumaşından olan ürünlerin kullanıldığını dile getiren Özmelek, Türkiye'de üretilenlerin daha uygun fiyatlı olduğunun altını çizdi. Özmelek, şu sözleri kaydetti; "Ürünler 50-400 lira arasında tüketiciyle buluşuyor. Ekolojik olması sebebiyle fazla tüketime ve üretime gitmemeye çalışıyoruz. Her gün yeni tasarımlar, yeni rekler değil zamansız ve kullanışlı parçalar üzerine yoğunlaşıyoruz.Ayrıca ürün dışardan bakınca bir tahta görünümünde olmasına rağmen oldukça elastik ve yumuşak. Biz kendi hazırladığımız özel solüsyonlarda kumaşları bekletiyoruz ve ondan sonra üretime hazır hale getiriyoruz, bu şekilde oldukça yumuşak ürünler elde ediyoruz."
Kumaşları yurdışından satın aldıklarını dile getiren Özmelek, "Her sektör gibi biz de döviz kuru dalgalanmasından etkilendik. Henüz müşterisiyle yeni buluşan ve zam konusunda insanların gözünü korkutmaması gerek bir marka olmamız sebesiyle zam da yapamıyoruz. Kar marjını oldukça düşük tutarak müşterilerimizin ürünlerimizi en uygun fiyatlarla satın alabilmesini istiyoruz" diye konuştu.