Şefika Bal- Menemen'in kırsal Alaniçi ve Göktepe mahallelerine yakın bir bölgede, 85 bin 990 metrekarelik alanda kalker ocağı kurulması için 2 Ocak 2017 tarihinde İzmir Valiliği'nden 'ÇED gerekli değildir' kararının çıkmasının ardından İzmir 6'ıncı İdare Mahkemesi'nde yürütmenin durdurulması istemiyle dava açıldı. Mahkeme, 'ÇED gerekli değildir' kararını iptal etti. Ardından şirket proje alanını küçülterek yeniden 'ÇED gerekli değildir' kararı aldı. Avukat Suna Geçici, bu kararın iptali için de dava açtı. İzmir 2'nci İdare Mahkemesi'nde görülen dava sonuçlanmadan, ocağın kurulması planlanan bölgede yüzlerce çam ağacı kesildi.

 

İzmirliler buraya sahip çıksın

Alaniçi Köyü yakınında yaşanan bu doğa tahribatının sadece Menemen'in değil, İzmir'in problemi olduğuna dikkat çeken CHP'nin Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, "İzmir'in akciğerleri talan ediliyor. O yüzden tüm duyarlı vatandaşlarımızı bu direnişi hayata geçirmek ve büyütmek için buraya davet ediyorum. Tüm İzmirliler bu alana sahip çıkmak zorunda. Eğer İzmirliler buraya sahip çıkmazsa, nasıl bir insan vücudunda akciğerleri aldığınız zaman her şey bitiyorsa, burası alındığı zaman İzmir'in oksijeni, suyu, doğası sona erecek. Bu sadece Alaniçi'nin, Menemen'de yaşayanların değil, aslında önce İzmir'in ve tüm duyarlı yurttaşlarımızın, tükenmekte olan ormanlarımızın korunması için hepimizin görevi" şeklinde konuştu.

İpe un seriliyor

Karaca, taş ocağı için gösterilen duyarlılığın vatandaşın lehine Emiralem'de yapılması hedeflenen baraj için de gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Karaca, "29 Haziran günü buraya keşif yapılmış. Aradan yaklaşık 4 ay geçmiş ama her ne hikmetse bilirkişiler bir türlü raporunu mahkemeye sunmamışlar ya da sunamamışlar. İzmir Büyükşehir Belediyesi yaklaşık 10 yılı aşkın süredir burada yöre halkının su ihtiyacını karşılamak için baraj yapmak istiyor, o baraja ilişkin de ÇED süreci devam ediyor. Vatandaşınızın kullanacağı suyun depolanacağı baraj için 10 yılı aşkın süredir sürüncemede bırakılan ÇED süreci her ne hikmetse bir firmanın burada taş ocağı işletmesi açması için o kadar hızlı şekilde veriliyor ki hepimiz şaşakaldık. Gönül isterdi ki İzmir Valiliği bu hızlı süreci, vatandaşın lehine olan içme suyu barajı için de aynı hızda ve duyarlılıkta bunu gösterebilsin. Vatandaşın yararına, doğanın yarına, toplumun yararına bir husus varsa ipe un seriliyor. Ama yandaşın kazanacağı projeler varsa apar topar bu süreç birden bire sonuçlandırılıyor" dedi.
Yaklaşık 200 yıllık çam ağacının yanında açıklamalarına devam eden Karaca şöyle devam etti; "Bu alana ruhsat veren İzmir Valisi, buna göz yumanlar, siz ömrü hayatınızda böyle bir ağaç diktiniz mi? 200 yılda meydana gelen bu ağacı bu şekilde katlederken vicdanlarınız hiç sızlamadı mı? Aynı nitelikte daha çorak, ormanı ve doğası bu şekilde tahrip edilmeyecek alanlar varken inadına burada taş ocağı işletmesi açmanın akasındaki gerçek nedir? Sizden bir tek şey istiyoruz. Ülkemizin bu doğal güzelliklerine, yaşam alanlarına, oksijenine, ikliminin giderek kuraklaştığı bu ülkede yağışların can damarı olan ormanlarımıza lütfen artık kıymayın. Bu ağaç ve doğa katliamı durdurulsun."

Bu işin ahlakı yok

İş makinelerinin ormanlık alana gizlendiği görülünce heyet, makinelerin önüne doğru hareket etti. İş makinesinin önünde konuşan CHP İzmir Miletvekili Mahir Polat ise, "Bu işin ahlakı yok demiştik ya bakın bunu saklamışlar. İşin ahlakının olmadığı buradan da sabit" diye konuştu. Jandarma gözetiminde ormanlık alanda incelemelerde bulunan heyet, olaysız bir şekilde araçlarıyla bölgeden uzaklaştı.
AKP Menemen Meclis Üyesi Mehmet Yıldız'da destekçiler arasında yer aldı. Yıldız, "Bunların yapılması hainlik, namuzsuzluk, şerefsizlik. Bu ağaçların kesilmesine neden olanlar, bu katliamı yapanlar için başka açıklama yok. Az ilerde dumanlı dağlar var oralar ağaçlık değil, Manisa Menemen sınırında. Gidin orada çıkarın taşınızı. Buna kesinlikle karşı durmalıyız, bunun partisi yok bunun siyaseti yok" dedi.


Karagöl'e dokundurtmayacağız

Köylülerin yoğun katılım gösterdiği toplantıda Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, yaşanan doğa katliamına seyirci kalmayanlara teşekkür ederek, "7 Ağustos'ta burada sivil toplum örgütlerimizle güzel bir basın toplantısı gerçekleştirmiştik. İnanılmaz bir birliktelik yaşanıyor burada 'Karagöl'e dokunma' derken. Bugüne kadar yaptıklarından dolayı bu heyete huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Basın toplantımızın ardından büyük bir duyarlılık göstererek katkılar sunan sayın Genel Başkan Yardımcımız ve milletvekillerimize çok daha büyük bir teşekkür etmek istiyorum. Menemen'de çok önemli ve güzel bir birliktelik var. Menemen burada. Muhtarlar, Sivil Toplum Örgütleri, CHP'li, AKP'li, MHP'li Meclis Üyeleri burada. Köylülerimiz burada. Bu birliktelik olduktan sonra biz 'Karagöl'ümüze dokundurtmayacağız diyoruz" dedi.


Hukuka ve vicdana aykırı

Menemen'de doğanın korunması adına önemli mücadeleler göstermiş Emiralem Çevre ve Dayanışma Platformu Temsilcisi Avukat Diler Bosut, yaşanan süreç hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Bosut, "Biz dava açma sürecini başlatmak isterken, burada geçen yıl İzmir'den Avukat Suna Geçici meslektaşımızın açmış olduğu bir davadan haberdar olduk. Bu dava İzmir 6. İdare Mahkemesi tarafından yöre halkının lehine 21 Kasım 2017'de sonuçlanarak iptal denmişken, bundan yaklaşık iki ay sonra küçük bir metrekare değişikliği yapılarak Valilik üzerinden yargı kararı olmasına rağmen tekrar aynı bölge için 'ÇED gerekli değildir' kararının verilmesi üzerine meslektaşımız müvekkilleri adına davayı yenilemiştir. Keşif yapılmış ve bunun raporu beklenmekteyken akıl almaz bir ağaç kesimiyle karşı karşıya kaldık. Bir yargı kararı varken hukuka karşı hileyle buna tekrar yol verilmiş olması, yeni açılmış bir yargı süreci devam etmekteyken bunun sonucu beklenmeksizin bu ağaçların kıyıma uğruyor olması hukuka da vicdana da son derece aykırıdır. Ağaç kesiminin adından şirkete teslim edilmesi planlanan sahada yılda 223.537 kg anfo denilen patlayıcı, 7.298 elektrikli kapsül, 3.649 dinamit, 65.682 metre infilaklı fitil kullanılarak malzeme çıkarılacağı proje dosyasında ifade edilmektedir. Patlayacak dinamitler yer altı su kaynaklarını yok edebilir, ormanlık sahada yangına yol açabilir" diye konuştu.