Aykut Polatlı-İmam hatiplere yerleştirilenler arasında gayrimüslim öğrenciler de var. Büyük tepki çeken uygulama hakkında, İzmir Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Bahri Akkan, 'Uzun yıllardır AKP iktidarı yetiştireceği gençlik itibarıyla bir tercihte bulunuyor. Tercihi ise gençliği dini eğitimden geçirerek kendi amaçlarına hizmet edecek şekilde yetiştirmektir' dedi

Liselere geçiş için ilk kez uygulanmaya başlanan TEOG yerleştirmelerinde, Türkiye çapında 40 bin öğrenci, isteği dışında imam hatip liselerine yerleştirildi. Gelen tepkiler üzerine Milli Eğitim Bakanlığı, imam hatiplere yerleşen öğrencilerin mağduriyetlerinin giderileceğini, öğrencilere nakille geçiş hakkı tanındığını açıkladı.

Konu hakkında görüşünü aldığımız İzmir Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Bahri Akkan, 'Normal ve meslek liseleri Anadolu liselerine çevrilirken işin buraya varacağı hususunda herkesi uyardık' dedi.

Tuzak önceden hazırlandı

Anadolu liselerinin arttırılması dolayısıyla buraları kazanamayan öğrencilerin mecburen imam hatip liselerine gitmek zorunda kaldığına değinen Akkan, 'Tuzak geçen öğretim yılında kuruldu. Tüm okullar, meslek liseleri dahil, Anadolu lisesi yapılarak öğrencilere tek bir tercih bırakıldı. Kayıt yaptıramayan öğrencilerin bir tek seçeneği kaldı. Açık liseye gitmektense imam hatiplere gitmek, daha sempatik gelir diye düşünüyorlar. Ayrıca bazı olanaklar da imam hatip liselerine aktarılıyor. Velileri, öğrencileri teşvik etmek, imam hatiplere olan talebi artırabilmek için özel önlemler alıyorlar. Bu önlemlerden bir tanesi de en merkezi okulları imam hatip yapmak' dedi.

Amaç muhafazakar bir gençlik yetiştirmek

Türkiye'nin muhafazakar toplum haline getirildiğine değinen Akkan, 'Muhafazakarlıkla birlikte geleceğimiz de elimizden alınmak isteniyor' dedi. Akkan, '4+4+4 sistemiyle hedeflenen eğitim, toplumu muhafazakarlaştırmaktı. Toplumu muhafazakarlaştırmak için de sürekli yeni düzenlemeler yapılıyor. İzmir'de de, Türkiye'de olduğu gibi, birçok öğrencinin kaydı devlet tarafından imam hatiplere yapıldı. İmam hatiplere gönderilen öğrenciler içinde Alevi, gayrimüslim ve birçok etnik kökenden çocuklar olduğu gibi aynı zamanda imam hatip lisesine gitmek istemeyen Sünni öğrenciler de var. Milli Eğitim Bakanlığı ise öğrencilere nakille geçiş hakkı tanıdığını söylüyor. Fakat nakil işleminin eğitim sisteminde oluşan bu kaosu tamamen düzeltmesi mümkün değil. Nakille ilgili kısmi geçişler, binlerce öğrencinin mağduriyetini önlemeyecek; çünkü nakil sırasında öğrenci ve veli, boş kontenjan arama derdine düşecek. Nakil süreciyle hem öğrenciler hem de veliler bıktırılmaya ve taleplerinden vazgeçirilmeye çalışılacak.

İmam hatiplerin en az olduğu İzmir'de müdür kıyımı en fazla

İzmir Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı Mehmet Bahri Akkan, hükümetin sistemli olarak, istedikleri gibi kullanacakları dinci bir nesil oluşturmanın derdinde olduğunu dile getirdi. Akkan, 'Uzun yıllardır AK Parti iktidarı yetiştireceği gençlik itibarıyla bir tercihte bulunuyor. Tercihi ise gençliği dini eğitimden geçirerek kendi amaçlarına hizmet edecek şekilde yetiştirmektir. Buna uygun politikalar geliştirmeye başladılar. Her okulu imam hatip yapmanın adımlarını attılar. Önceki yıllarda seçmeli ders adı altında 'zorunlu, seçtirmeli dersler' ile dini, eğitime soktular ve dinle ilgili dersleri, önemli oranda müfredata koymaya başladılar. İmam hatip liselerinin en az olduğu İzmir'de müdür kıyımının ise en fazla olduğunu görüyoruz. Bundan anlaşıldığı üzere, onların yerlerine atanacak müdürler de aynı AK Parti gibi düşünen müdürler olacaktır. Bu müdürler, kayıt sırasında öğrencileri imam hatiplere yönlendirme olanağına da sahip olacaktır. Psikolojik baskı ile imam hatip liselerine öğrenci kazandırılmaya çalışılacaktır. Bu anlamda İzmir'de öğrencileri imam hatiplere yönlendirme konusunda sistemli bir çalışma var. Hükümet demokrasiyi, laikliği, ilericiliği ve hukuku bir yana bırakarak, gençlerimizi İslamcı ve muhafazakar bir nesle dönüştürmeye çalışıyor ve uğraşıyor. Bu amaçlarına ulaşmada, imam hatiplerin en önemli kanal olduğuna inanıyorum. İmam hatipler, demokratik ve laik bir ülkede olmaması gereken okullardır. Biz ise, maalesef, bu okulların ve öğrenci sayılarının artırılmasının peşindeyiz' dedi.

Eğitim itibarsızlaştırılıyor

Akkan, kendilerinin de okul türlerinin azaltılmasından yana olduklarını ama bunun imam hatiplerin sayısının artırılması ile olmayacağını ifade ederek, eğitimin modernleşmesi ve bilimsel hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Akkan, son olarak, hükümetin imam hatip liselerinin sayısını artırarak eğitimi itibarsızlaştırmak istediğini dile getirdi: Baştan beri, bütün okulların Anadolu lisesi haline getirilmesinin, bu okulların imam hatiplere döndürülme çalışmasının bir parçası olduğunu biliyorduk.  Şimdiki adımda devlet okullarını itibarsızlaştırma projesi yürütülüyor. Öğrenciler, gidebilecekleri okul bırakılmayarak zorunlu imam hatiplere yönlendiriliyorlar. Böylelikle sistem, emrine amade bir dinci gençlik yaratacak ve bunları istediği zaman kullanabilecek.