Aykut Polatlı - Gaziemir'de bulunan kurşun fabrikasında nükleer atıkların bulunmasıyla ilgili yürütülen soruşturma sonucu açılan dava sonuçlandı. Önceki gün yapılan duruşmada İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi, davayla ilgili sanıkların tamamının beraatına karar verdi. Kararın gerekçesinde "...Çevre Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü kurşun farikasına 15.01.2004 tarihinde (atık) ara depolama lisansı verdiği, bu tarih itibariyle suçun son bulduğu, 2004 yılından önce de ceza yasasında çevreyi kirletme suçu olmadığı..." belirtildi
Şaşırtıcı ve hayal kırıklığına uğradıklarını söyleyen Avukat Arif Cangı, 'Kirletenler belli ama cezasız kaldılar' dedi. 
TCK'da çevre kirletme ile ilgili hüküm ve cezaların 2004 yılında getirilmesine rağmen 2007 yılına ait atıklara da rastlanmasının suç olduğunu belirten Cangı, 'Mahkeme kararına göre, '2004'ten önce yapılan kirletme eylemi de suç olmaz' diyor. Çevreye zarar verecek şekilde kirletme suçu 2004 yılında TCK da düzenlendi, 2005 yılında yürürlüğe girdi. Dolayısıyla 2005'ten önceki eylemler kirletme eylemi olsa da kirletme sayılmıyor. Ancak mahkemenin gözardı ettiği bir durum sözkonusu; Çevre Bakanlığı Çevre Yönetim Genel Müdürlüğü bu lisansı veriyor. Bu lisansı kurşun fabrikasının atıkları için verdi. Oysa 2007 yılında radyoaktif atık tespit edildi. Bu Türkiye'nin imzaladığı uluslararası yasalara göre radyoaktif atıklara lisans verilmesi mümkün değil. İhracı ithalı ve depolanması yasak' dedi

Yasak olan bir eyleme lisans verilemez

Cangı, uluslararası yasalara Türkiye'nin nükleer atıkları depolamasını engellediğini ve Çevre Bakanlığı'nın da alana kurşun atıkların geçici olarak depolanması yönünde izin verdiğini 2007 yılına ait zararlı nükleer kirleticilerin ortaya çıkması ile durumun sorumluların ceza alması gerektirğinin altını çizdi. Cangı, 'Dolayısıyla yasak olan bir eyleme lisans verilemez. Çevre bakanlığı da kurşun atıklar için geçici lisans vermiş durumda. Alan ana depolama alanı değil, geçici depolama alanı. Atıkların İzaydaş'a götürülmesi gerekiyor. 2006-2007 zaman diliminde fabrikada nükleer atık ortaya çıkmış. Bu da aslında atıkların 2005 yılındaki çevresel atıklara yönelik yasanın yürürlüğe girmesinden sonra atıldığı anlaşılıyor. Bu atığı atanlar fabrikanın sahipleridir 
Mahkemenin aldığı bu kararla, nükleer santral olmadan nereden geldiği, nasıl getirildiği açıklanmayan atıkların sorumluları cezasız bırakıldı. Karar kesinleşirse yasadışı atık ticareti ve depolamasının önüne geçilemez. "Herkesin sağlıklı çevrede yaşama hakkının olduğu, devletin ve vatandaşın çevre kirlenmesini önleme ödevi bulunduğuna" dair anayasanın 17. ve 56.maddeleri yok sayıldı' dedi.