Türkiye, geçen hafta, internetten alınan ruhsatsız av tüfeğiyle İstanbul'da liseli Helin Palandöken'in öldürülmesinin şokunu yaşarken, Prof. Dr. Timur Demirbaş ruhsatsız av tüfeği kullanımına dikkat çekti. Demirbaş, "Mevcut yaptırımların herhangi bir caydırıcılığı bulunmadığı için bu silahlar kasten öldürmeden, yağmaya kadar birçok suçta rahatlıkla kullanılabiliyor. Nasıl 6136 Sayılı Kanun’da tabanca gibi ruhsatsız silahları taşımanın cezası 3 yıla kadar varan hapis ise daha öldürücü güce sahip olduğu halde namlu içinde yiv ve set bulunmadığından bu kanun kapsamında değerlendirilmeyen ruhsatsız av tüfekleri için de 2521 Sayılı Kanun’da yapılacak düzenleme ile hapis cezası getirilmeli" dedi.  Prof. Dr. Demirbaş, yaptırımların caydırıcı hale getirilmesi ve etkin mücadele durumunda, bu suçlarda azalma olacağını söyledi.

Her gün gerek Türkiye'de gerekse de dünyada silahlanmanın boyutunun geldiği aşamaya ve insanların mağduriyetine tanık olunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Timur Demirbaş, bunun son üzücü örneğinin, geçen hafta İstanbul Pendik'te meydana geldiğini hatırlatarak, "Sokaklarda yaşanan çatışmalara, düğünlerde, asker uğurlamalarında rastgele ateşlenen ve de çoğunluğu ruhsatsız silahlarla işlenen cinayetlere tanık oluyoruz. Pek çok masum insan bu nedenle ne yazık ki yaşama veda ediyor" diye konuştu.

EN ÇOK TÜFEKLER KULLANILIYOR

Demirbaş, Umut Vakfı'nın 'Silahlı Şiddet (Cinayet) Haritası' verilerine göre, 2016 yılında meydana gelen 2 bin 720 bireysel silahlı olayda 2 bin 56 kişinin öldüğünü 1961 kişi de yaralandığını belirterek, "Baktığımızda bu olayların yüzde 78’inde ateşli silahların kullanıldığını görüyoruz. Yüzde 43’ünde de tüfeklerle bu suçların işlendiği ortaya çıkıyor. 2017’de 22 Eylül’e kadar olan dönemde de ulusal ve yerel basını izleyerek tutulan istatistiklerden oluşan rapora göre, yaşanan 2 bin 525 olayda 1575 kişi öldü, 2 bin 670 kişi de yaralandı. Bu olayların, yüzde 41.86’sını oluşturan 1057’sinde tüfek, 90’ında beylik tabancası, 866’sında tabanca kullanıldığını görüyoruz" diyerek olayın boyutlarına dikkat çekti.

HAPİS CEZASI ÖNERİSİ

Özellikle pompalı tüfeklerin, internet sitelerinden ve sosyal medyadan hiçbir sorgulama yapılmadan, rahatlıkla 300- 400 liradan başlayan fiyatlarla alınabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Timur Demirbaş, "Ruhsatsız tabanca taşıyan kişi hakkında 6136 Sayılı Kanun’un 13. maddesi kapsamında 3 yıla kadar hapis cezası istenebiliyor. Silah veya mermilerin sayı veya nitelik bakımından otomatik tabanca vb. gibi vahim olması halinde işlem yapılması durumunda ise bu ceza 8 yıla kadar çıkabiliyor. Bu gibi cezalar caydırıcı olurken ruhsatsız av tüfeği ya da pompalı tüfek yakalatan kişilerin ve onlara bu silahları sorumsuzca hiçbir belge talep edilmeden satanların, 2521 sayılı Avda ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı Satımı ve Bulundurulmasına Dair Kanun kapsamında, yalnızca idari para cezası alması, caydırıcı olmuyor. Birçok suçta bu gibi tüfeklerinin kullanıldığı görülüyor, çünkü suçlular bu silahlara çok kolaylıkla ve ucuz bir şekilde ulaşabiliyor. Bunun önüne geçilmesi için, mevcut 2521 Sayılı Kanun’un cezaların düzenlendiği 13'üncü maddesi, 6136 Sayılı Kanun’un 13'üncü Maddesinde ön görülen hapis ve adli para cezaları aynen alınarak yeniden düzenlenebilir. Böylece, kamu düzeni ve insanların can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ruhsatsız pompalı ya da ruhsatsız av tüfeklerine hapis cezası ön görülmesiyle caydırıcılık artacaktır. İnternetten ya da sosyal medyadan satışın yasaklanması ve yalnızca izinli işyerlerinden belli kurallar çerçevesinde satın alınması da kesinlikle değerlendirilmelidir" diye konuştu.

ŞEHİR MAGANDALARINA YÖNELİK DÜZENLEME

Demirbaş, 6136 Sayılı Kanun’da silahları yasa dışı olarak satanlar hakkında da çeşitli hapis cezaları öngörüldüğünü hatırlatarak, 2521 Sayılı Kanun’da yapılacak düzenleme ile aynı cezaların kanuna uygun satış yapmayanlar için de uygulanması gerektiğini ifade etti. Düğünler, asker uğurlamaları gibi törenlerde magandaların, genellikle ruhsatsız silahlarla ateş ederek birçok kişinin hayatını kaybetmesine ya da yaralanmasına neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Timur Demirbaş, "Türk Ceza Kanunu'nun 170'nci Maddesinde, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçunda ‘Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda’ silahla ateş edenlerin 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları yaptırımı mevcut. Ancak ceza miktarına göre cezaların yerine paraya çevirme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi seçenekler uygulanıyor. Yine 6136 ve 2521 sayılı kanunlarda yapılacak düzenlemeyle bu gibi durumlarda direkt hapis cezası uygulanarak ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmaması ya da para cezasına çevrilememesi uygulaması getirilebilir. Bu da caydırıcı olacaktır" dedi.