Ali Budak-K2 Güncel Sanat Merkezi tarafından 2007 yılından bu yana 3 kez düzenlenen ve bu yıl 4'üncüsü düzenlenen Portİzmir4Uluslararası Güncel Sanat Trienali, Austro-Türk Tütün Deposu'nda başladı. K2 Güncel Sanat Merkezi'nin 2003 yılından beri İzmir'de aktif olduğunu ve kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyleyen K2 Güncel Sanat Merkezi Direktörü ve Portİzmir Direktörü Ayşegül Kurtel, 'Portİzmir projeleri ile, uluslararası güncel sanat platformu üzerinden, İzmir kentinin sanat ve kültür dinamiklerini harekete geçirmeyi ve sanatı daha geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturmayı hedefliyor. İlk Portİzmir 2007 yılında Emmy de Martelaere küratörlüğünde 'Serap ve Arzu' başlığıyla, ikincisi 2010'da Dr. Necmi Sönmez küratörlüğünde 'Sessizlik-Fırtına' başlığıyla, üçüncüsü ise 2013-2014 yıllarında Saöa Nabergoj küratörlüğünde 'İnsaf' başlığıyla düzenlenmiştir' dedi.

Kalıcı ürünler bırakacak

2017-2018'de 'Nefes' başlığıyla düzenlenen dördüncü Portİzmir'in tamamen alan çalışmaları şeklinde gerçekleştirilmesinin uygun bulunduğunu söyleyen K2 Güncel Sanat Merkezi Direktörü ve Portİzmir Direktörü Ayşegül Kurtel, 'Portİzmir4, sanatın farklı disiplinlerine yer veren ve üretim sürecinin görünür olmasına özen gösteren uluslararası projeler aracılığıyla 'doğaya eklemlenen yapılı çevre, yapılı çevreye eklemlenen doğa' yaklaşımı ile İzmir kentinin yaratıcı potansiyeline dokunarak doğada ve kentte bir nefes alanı yaratmayı hedefliyor. Üretim sürecinin görünür kılındığı deneysel içerikli projelerin, laboratuvar disipliniyle gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Projeler ileriye dönük kalıcı ürünler bırakacaktır. Portİzmir4, tüm projelerin üretim sürecine ilişkin dokümantasyonun sergilenmesiyle de sona erdi. İnsanın doğayla ilişkisini vurgulamak amacıyla, Portİzmir4'te yer alacak projelerin takvimi belirlenirken ekinoks ve gündönümü tarihleri esas alınmıştır. Süreç; 20 Mart 2017 – Tohumlama, 21 Haziran 2017 – Filizlenme, 23 Eylül 2017 - Meyve Verme, 21 Aralık 2017 – Hasat ve 21 Mart 2018 - Pazara Çıkma olarak tamamlandı. İzmir'in Urla ilçesinde yer alan 45 dönümlük nitelikli tarım alanı, Portİzmir4'ün kullanımına tahsis edilmiştir. Bu arazinin tasarımı, ekolojik mimarlık ve tarım projelerinin uygulama alanlarını belirleyecek ve İzmir içinde pilot bölge olarak tespit edilen izdüşümü üzerinde projeler geliştirilecektir' diye konuştu.

'Ürünlerimizi pazara çıkardık'

Bu etkinlikte, bir yıllık süreçte ortaya konan ürünlerin bir şekilde pazara çıkarılmasının amaçlandığını belirten Kurtel, şöyle konuştu: 1 yıl boyunca yaptığımız bütün çalışmaları yani hasadımızı bugün ortaya koyuyoruz. Ürettiğimiz her şeyi sergiliyoruz. Etkinliği takip edenler film, fotoğraf, bilimsel ve deneysel sonuçları görecek. Portİzmir4 farklı bir güncel sanat etkinliği oldu. Portİzmir'lerin hepsi deneyseldi. Bu dördüncüsü oldu. İlkinden itibaren yavaş yavaş kente yayılma, kenti ve kentliyi işin içine katma, kenti sanat üretim platformuna dönüştürmek ve son olarak da kent üzerinde yeni bir mimari ve ekolojik yöntemlerle yeni bir yaşam biçimi oluşturma önerisiyle çalışmalarımızı tamamladık. Portİzmir4 ile, İzmir kentinin yaratıcı potansiyeline dokunarak doğada ve kentte bir nefes alanı yaratmayı hedefliyoruz.
Portİzmir'in hedefinin Urla'da sanat ve sanatçılara tahsis edilen arazinin, sanatçı yerleşkesine dönüşmesini sağlamak olduğunu ifade eden Kurtel, 'Nefes alanı dediğimiz bu alanda, kentten ve kentin sıkışmışlığı duygusundan sanatı ve sanatçıyı kurtarma daha doğrusu bu alana yöneltme çabasındayız. Bir nefes alanı yaratmak istiyoruz. Bu çalışmalarımızda da kent ve kırsal arasındaki bağlantıyı, tabiatla ilişkimizi sorguluyoruz. Sanatı kırsal alana çekerek, tabiatla ilişkimizi onarmayı öneriyoruz. Sadece tabiatla da değil. İnsanın kendisiyle ve başka insanla olan ilişkisini de onarmayı öneren bu projeler üzerine bir yıl çalışıldı. Bu süreçte ise bir sürü farklı ilişki de oluştu. Bu süreç bir üzüm salkımı ya da sarmaşık gibi insanı ve ilişkileri sardı' dedi.

Kendi içinde filizlenen bir süreç

Her projenin, proje koordinatörleri tarafından sürdürüldüğünü söyleyen Kurtel, şöyle devam etti: Kendi alanında uzman kişiler ya da sanatçılar tarafından yürütülen projelerle ciddi çalışmalar ortaya çıktı. Bugün aslında bu sürecin sonu değil. Bu proje, bu süreci bundan sonra da sürdürülebilir bir olguya dönüştü. Çoğu proje kendi içinde filizlenen bir süreç oldu. Bu süreçten mutlu ve umutluyuz. Bu sayede yeni nefes alanları ortaya çıkardığımızı düşünüyoruz. Artık her alanda çok ciddi bir sıkışmışlık yaşanıyor. Sanatın bir yönü de farkındalık alanı olmasıdır. Artık yaşadığımız sorunların farkındayız ve bu sorunlara çözüm üretmeye çalışıyoruz. Çözümü de tabiatta buluyoruz. Tabiata yönelmek ve tabiatla ilişkimizi düzelterek yeni bir yaşam alanı doğurmak zorundayız. Bu noktada Urla'daki arazi odak noktamız oldu. Bu arazinin çevresinde ciddi bir yapılaşma söz konusuyken o araziyi tamamen ekolojik ve komün hayatında yaşam sürdürmeyi öneriyoruz. Sanatçıların bir arada yaşayacağı bir formata dönüştürmeye çalışıyoruz. Onarma ve direnme sürecini devam ettireceğiz.
Port'un liman ve kapı anlamında olduğunu vurgulayan Kurtel, 'İzmir'de de çok ciddi bir sanat potansiyeli var. İzmir'de de bunu harekete geçirmek istiyoruz. Bu nedenle bu süreci başlattık. İzmir'e herhangi bir kavram içine almak istemiyoruz. Sanatın İzmir'deki bu gücü ortaya çıkarmasını bekliyoruz. İzmir'de iyi ki kurumsallaşan bir şey yok. Bu avantajı da değerlendirmek istiyoruz. Bütün genç sanatçılarla birlikte İzmir'i sanat için yaşayan bir kente dönüştürmek istiyoruz' dedi.
 

kutu kutu


Nefes alanı yaratmak mümkün

Uluslararası olan Portİzmir4'ün enteresan bir güncel sanat trienali olduğunu belirten Portİzmir4 Güncel Sanat Trienali Genel Koordinatörü Begüm Tatari, 'Portİzmir4, enteresan bir güncel sanat trienalidir. Çünkü 1 yıla yayılması, ilginç ve alışılmadıktır. İkincisi ise bitmiş sanat eserlerinin sergilenmesi değil üretim süreçlerini önemseyen bir yapıya sahiptir. Etkinlikte, her biri farklı disiplinden oluşan 20 proje yer alıyor. Her birinin ayrı koordinatörü var. Bu koordinatörler de kendi ekipleriyle çalıştı.  Bu sergide de bütün projeleri anlattığımız bir dokümantasyon sergisi oldu. Bu sergiyle de Portİzmir4'ü bitirmiş oluyoruz. Çok disiplinli olması nedeniyle çok zengin bir yapı oldu. Sanatçıların birbirleriyle ve izleyicileriyle etkileşimleri sayesinde çok değişik bir yapı oluştu. Nefes temasını ortaya koymaya çalıştık. Artık doğayla ya da birbirimizle olan ilişkilerimizde nefes alacak yerimiz kalmadı. Nefes alanı yaratmanın mümkün olduğunun da bilincindeyiz. Bunun içinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu proje hala nefes alarak yaşamanın mümkün olduğuna yönelik insanlara ümit vaat ediyor' diye konuştu.
 

Kutu Kutu Kutu


Sanatçı insiyatifiyle oluştu

K2 Güncel Sanat Merkezi tarafından yapılan Portİzmir'in kurumsallaşmış bir yapısı olmadığını ve güncel sanat anlamında ne yapabilir kaygısını taşıdığını belirten Kurtel, insanlarla iletişime geçmek ve devam ettirmek üzerine yoğun bir çaba sarf ettiklerini ifade ederek 'Sanatta sürdürdüğümüz deneysel süreçlere devam edeceğiz. Çok sayıda sanatçıyla iletişim halinde olacağız. Örneğin Sarp Keskiner tarafından Urla'da bir orman orkestrası kuruldu ve ormana eklenen aletlerle ormandaki hareket kayıt altına aldı. Bu ise inanılmaz performansları ortaya çıkardı. Sanat bir iletişim sorunu ya da sürecidir. Bu süreçte de Portİzmir'le de bir şeyleri harekete geçirmeye çalışıyoruz. Bu da bizi çok heyecanlandırıyor. Portİzmir, sanatçı insiyatifiyle oluştu. Kurumsal kimliği yok. Temel amacımız; sanatla, insanların birbiriyle ya da doğa ve şehirle iletişim kurmasını sağlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte de dünyanın farklı ülkelerinden sanatçı değişimi (değiş-tokuş) yapmaya çalışıyoruz. Sanat eserinden ziyade sanatçının kendisinin bir değişimi yaratacağına inanıyoruz. Bu nedenle de bu süreci destekliyoruz. Urla Nefes Alanı'da o şekilde çalışacak. Orada sanat sürekli devam edecek. Orası sürekli bir kuluçka merkezi olacak. Orada her gün sanatsal bir faaliyet olacak. Sanat ve sanatçının gelişimi ve yerleşimi için bir alan olacak. K2'nin kurulma süreci de böyle olmuştu. İlk amacı, İzmir'deki genç sanatçıları desteklemek ve bir araya gelmelerini sağlayarak ortaya birlikte çalışmalar yapmalarını sağlamak istiyorduk' ifadelerini kullandı.