Çevre için alınan önlemlerin yeterli olmadığını belirten Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, böyle giderse kirliliğin katlanarak artacağını ve dünyada yaşamanın zorlaşacağını söyledi. 6. Uluslarası Ege Enerji Sempozyumu ve Sergisi’nde Bornova Belediyesi’nin başlattığı çevre seferberliğini anlatan Başkan Sındır, enerji kullanımında tasarruf yapma çağrısında bulundu. Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi’ne imza atarak 2020 yılına kadar ilçedeki karbondioksit salımını yüzde 20 düşürmeyi taahhüt ettiklerini hatırlatan Başkan Sındır, “Bu hedefe ulaşmak için Bornova’da adeta bir çevre seferberliği başlattık. Öncelikle kişi başına düşen yeşil alan miktarını yeni projelerle Avrupa standardı olan 7 metrekareye yükselttik. Her ay düzenlediğimiz Temiz Çevre ve Güvenli Gıda panelleriyle halkımızı bilinçlendirdik. Atık yağ toplama kampanyası düzenleyerek sularımızın kirlenmesini önlemek üzere önemli bir adım attık. Bu kapsamda yaptığımız atık yağ yarışmasına vatandaşlarımızın katılımını sağladık. Geçen yıl başlattığımız katı atıkları kaynağında ayrı toplama projesinin kapsamını genişlettik. Belediye hizmet binalarında çevre dostu olan led aydınlatmaya geçtik. Organik tarımı destekleyerek bu ürünlerin satılabileceği pazaryerini hizmete açtık. Kadınlarımıza organik oyuncak yapmayı öğreterek onların dikkatini bu yöne çektik. Bornnva’ya özgü olan ve uluslararası literatüre giren misket üzüm çeşidinin yaygınlaştırılması adına 5 dönüm arazide bağ oluşturduk. Bornova Belediyesi olarak sürdürülebilir yaşam adına çalışmalarımızı tüm hızıyla devam ettiriyoruz. Amacımız çocuklarımıza bizden sonra da yaşanılabilir bir dünya bırakmak” dedi.

Bornova Belediyesi’nin örnek gösterilen çevre çalışmalarını Brezilya’da düzenlenen Rio+20 zirvesinde de Türkiye’den katılan tek belediye başkanı olarak anlatan Sındır şunları söyledi: “Küresel ısınmaya karşı hiç önlem almazsak çevremiz hızla bozulmaya devam edecek. Dünyada yaşamı sürdürmek için yeni önlemler almamız gerekirken öngörülen önlemleri bile yeterince uygulamadığımızı ve her gün daha da kötüye gittiğimizi görüyorum. Havamız gibi suyumuz da aynı kirlilik tehdidi altında. Yaşamı sağlayan enerji kaynaklarımızı hızla tüketiyoruz. Bu nedenle her şeyden önce bireysel sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Herkes üzerine düşeni yaparsa dünyamızın ömrünü uzatmamız hala mümkün olabilir.”