İzmir’de aralarında Halkların Köprüsü Derneği, Mülteci-Der ve Suriyeli Mültecilerle Dayanışma Derneği’nin de bulunduğu 17 sivil toplum kuruluşu, Suriyelilerin yaşadığı zorluklara dikkat çekmek için bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, İzmir’in sokaklarında yaşam mücadelesi veren Suriyeli çocuklar ve aileleri de katıldı. Suriyelilerin yoğun olarak bulunduğu Basmane Meydanı'nda, Kültürpark 9 Eylül Kapısı önündeki açıklamayı, grup adına Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi yaptı. Mülteciler ve insan hakları üzerine çalışma yapan dernek ve kurumlar olarak, mültecilerin haklarını dile getirmeye devam edeceklerini belirten Terzi, “'İzmir Valiliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Konak Belediyesi, bir kez daha burada karşınızdayız ve yine dile getiriyoruz. Başta Suriyeli mülteciler olmak üzere hiçbir mülteci yalnız değildir. Haftalardır yanıbaşınızda yaşanan bu insanlık dramına sessiz kaldınız, görmezden geldiniz, duymak istemediniz, dile getirmediniz. Yok sayarak, yardım etmeyerek yok olacağını düşündüğünüz mültecilerin dramı, her geçen gün büyüyerek artıyor.” dedi.

KÜLTÜRPARK'A SURİYELİLER İÇİN ÇADIR KURMA ÇAĞRISI

Suriyeli sağınmacılar için bulunan çözümlerin, hukuku çiğnemekten öteye gitmediğini savunan Dernek Başkanı Terzi, “Mültecileri İzmir’e sokmadınız, yüzlerce mülteciyi zorla kamplara yolladınız ve Basmane Meydanı’nda yaşayan mültecileri ara sokaklara süpürdünüz. Siz engel olmaya çalışsanız da yeni mülteciler İzmir’e geldi ve gelmeye devam ediyor.” diye konuştu. Kültürpark'ın kapılarının kapatıldığı sığınmacıların sokakta, cami avlularında yaşamaya mecbur bırakıldığını söyleyen Terzi, şöyle devam etti: “Fuarın içindeki ağaç gölgelerini, suyu ve tuvaletleri esirgediniz bu insanlardan. Mültecilere kapattığınız fuarın kapılarını, bir kez daha şirketlere açtınız. Fuar yarın sona erecek ama mülteciler hala burada, karşımızdaki caminin avlusunda, ara sokaklarda, parklarda, Konak’ta sahilde, yakıcı güneşin altında yaşam mücadelesi veriyor. Artık bu dramı görmezden gelmeyiniz. İzmir Valiliği’ne, Büyükşehir Belediyesi’ne ve Konak Belediyesi’ne sesleniyoruz. Öncelikli olarak fuarın kapılarını mültecilere açın ve sokakta yaşayan mültecileri, burada kurulacak çadırlara yerleştirin. Su verin, tuvalet, banyo imkanı sağlayın. Gıda dağıtın. Salgın hastalıklara karşı sağlık taramasından geçirin.'' dedi. Bütün bunların, İzmir’in çekim merkezi haline getirilmemesi için yapılmadığını da iddia eden Terzi, uluslararası topluma ise mültecileri insan kaçakçılarının eline terketmeme çağrısı yaptı.

'KARDEŞLERİMİN, ARKADAŞLARIMIN ÖLMESİNE İZİN VERMEYİN'

Ailesiyle birlikte İzmir’e gelen 10 yaşındaki Anvar Abdülkerim isimli kız da denizde boğulan Aylan Kurdu ve diğer çocuklarının resmini çizdiği bir kâğıdı taşıdı. Okumak, rahat yaşamak istediğini Türkçe olarak ifade eden küçük kız, “Ben okuma yazma öğrenmek istiyorum, rahat yaşamak istiyorum. Hayatımın kötü olmasını istemiyorum. Anlıyor musunuz beni? Ben ve benden yaşça küçük arkadaşlarım, kardeşlerim ölüyor. Lütfen onların ölmesine izin vermeyin, hepimizi koruyun. Bizler savaştan dolayı buraya geldik. Bizim ölmemize izin vermeyin. Bizi görmezden gelmeyin. Lütfen, okumak istiyoruz. Başkanım, lütfen duy sesimizi. Bekliyorum okulumuzun açılmasını ama sizin yardımınıza ihtiyacımız var.'' dedi.

Basın açıklamasına katılanlar ve Suriyeliler, "İzmir Fuarı’nın kapılarını da, ülkelerin sınırlarını da mültecilere açın", "Biz denizde ölüm istemiyoruz", "Çocuklar için ilaç istiyoruz, okul istiyoruz", "Teşekkürler Türkiye" yazılı pankartlar taşıdı. Açıklama sırasında sivil polisler, çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Grup, açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.