Ali Budak- HAAS Taş Sanatları tarafından yapılan taş tablolar ve taşlarla yapılan el sanatları ürünleri 24. MARBLE-Uluslararası Doğal Taş Teknoloji Fuarı'nda sergileniyor. Ürünlerin fuarda yoğun ilgi gördüğünü ifade eden HAAS Taş Sanatları Proje Müdürü Sümeyye Duran, 'HAAS Taş Sanatları bünyesinde daha önceden mermer ve mozaik üretimi yapılıyordu. Fakat firmaya katılmamla birlikte taş tablolar ve taş el sanatları alanında da gelişim başladı. Birlikte beraber ortak kararlar aldık ve tasarımlar ürettik. Biz bunu Türkiye'ye ve dünyaya yaymaya çalışıyoruz. Bu alanda öncüyüz ve Türkiye'de ilki gerçekleştiriyoruz' dedi.


Türkiye'de ilkiz

Adıyaman Üniversitesi Mimari Dekoratif Sanatlar Programı mezunu olduğunu söyleyen Sümeyye Duran,  'Bölümüm dolayısıyla bu alanda çalışmaya başladım. Memleketimin Hatay-Antakya olması ise artı avantaj sağladı. Okul bitiminde mozaik atölyesinde staja başladım. Ancak staj hocam bu alanı ve tasarım sürecini öğretmek istemedi. Kaçamak bakışlar ve merakla öğrendim. Öğrendim kadarıyla ve sonrasındaki çalışmalarımla yani yaklaşık 6 yıl boyunca bunun üzerine çalıştım. Hem kendimi eğittim hem de başkalarına eğitim verdim. 2 yıl önce de HAAS Taş Sanatları ile çalışmaya başladık. Şimdi ise işin ve talebin önünü alamıyoruz. HAAS Taş Sanatları bünyesinde daha önceden de mermer ve mozaik vardı. Ancak bu kadar değildi. Birlikte ve ortaklaşa aldığımız kararlar ve sonucundaki tasarımlarımızla ciddi talep oluşturduk. Bu sanatı yani mozaiğimizi Türkiye'ye ve dünyaya yaymaya çalışıyoruz. Bu alanda öncüyüz ve Türkiye'de ilkiz' diye konuştu.


Resimlerin birebir aynısı

Eserlerin üretiminin tamamında yüzde 100 doğal taş kullanıldığına vurgu yapan Duran, şöyle devam etti: Eserlerimizi resimdeki görseli ve renk perspektifini bozmayacak şekilde tasarlıyor ve üretiyoruz. Eserlerin her biri orijinalinin bire bir kopyasıdır. Çok hoşumuza giden ya da müşterimizin hoşuna giden resmi ya da eseri alıyoruz. Önce analizini yapıyor ve tasarımını oturtuyoruz. Sonrasında ise işleme başlıyoruz. Bazılarında daha büyük doğal taş basılarında çok küçük taş kullanarak eserlerimizi ortaya çıkarıyoruz. Zaten renk konusunda hiçbir sıkıntımız yok. Bu işte en önemli sorun renkli taş oluyor. Bir yerde resmin aynısını kopyalıyorsunuz. O nedenle renk çok önemli. Türkiye'nin ve dünyanın her yerinden taşlar toparlıyoruz. Dünyada mozaik firması çok. Zaten Türkiye'de mozaiği dünyaya yayan da tek firmayız.

Sanat icra ediyorlar

Bir eserin üretiminde metrekareye 10 bin parça taş düşecek şekilde de çalıştıklarını söyleyen Duran, 'Bu aslında bir çeşit yapboz. Bir eser metre karede küçük küçük 20 bin taşta alabilir 50 bin taşta alabilir. Burada ise mikromi çalışıyoruz. Eserler arasında işçilik farkları var. O yüzden eserlerde taş sayılırı değişiyor. Bu eserleri atölyedeki 30 arkadaşımızla birlikte üretiyoruz. Her bir arkadaşımız en az 15 yıl deneyime sahip. Birlikte üretiyoruz. Aslında hepsi birer sanatkâr. Emekleri, sanata bakışları farklı. Hepside birbirinden özel ve yetenekli insanlar. Çift vardiya şeklinde çalışıyorlar. Akşam bununla yatıyor sabah bununla kalkıyoruz. Üretim sürekli devam ediyor. Üretimimiz, Hatay-Antakya'da devam ediyor. Mozaik üretiminde her yıl yüzde 20 artış gösteriyor. Büyüyerek gideceğiz. Burada taşı bir yerde yapboz yaparak sanat icra ediyoruz' ifadelerini kullandı.

Kişiye özel üretim

Dünya pazarında ciddi bir potansiyele sahip olduklarını ve aylık 150 metrekare mozaik taş eser üretimi yaptıklarını ifade eden Duran, sözlerini şöyle sürdürdü: Üretimimiz dönemsel olarak değişiyor. Ancak ayda en az 50 metrekarelik üretimimizi ihraç ediyoruz. Satışları internet üzerinden gerçekleştiriyoruz. Niyetimiz bayilikler verip, satışımızı artırmak. Sipariş üzerine de çalışıyoruz. İstenilen resimleri ya da eserleri mozaik haline çeviriyoruz. Kişiye özel üretimler yapıyoruz. Fiyatlarımız metrekare ve âdete göre de değişiyor. Dört farklı kategorimiz var. Kategorilere göre fiyatlarımız değişiyor. Ancak fiyatlarımız bin lira ile 2 bin 500 lira arasında değişiyor. Böyle bir işçilik açısından baktığımızda fiyatlarımız çok değil. Düşünün evinizde sevdiğiniz bir eser ya da resim mozaik tablo olarak duvarınızı süslüyor.

Arabistan bu eserlerin delisi

Önceden sürekli olarak dış pazara yönelik çalıştıklarını ama artık hem iç hem dış pazara yönelik çalışmalarını sürdürdüklerini belirten Duran,  'Bu sene itibari ile iç pazara yönelik çalışmaya başladık. Şu anda başa baş gidiyoruz.  Dış pazarda batı, doğu bizim için fark etmiyor ama doğudan yoğun talep var. Özellikle Arabistan bu eserlerin delisi. Kanada, Avustralya gibi ülkelerden de yoğun ilgi görüyoruz. Her ülkenin kendi hoşuna giden motifler var. Örneğin bir çiçek motifini Amerikalı da alabilir Arabistanlı da. Arabistanlı bir sureti almaz, alsa bile sadece kendi suretini alır. Figürleri almaz. Ortadoğu genelde belirli resimleri alıyor. Amerikalılar daha farklı eserlere ilgi gösteriyor. Biz bölgeye göre mozaik çalışıyoruz' ifadelerini kullandı.


Özel günlere taş işliyor

Doğada milyarlarca yıl içinde oluşan doğal taşı işleyerek mücevhere dönüştüren, dünya çapındaki 40 master ustadan biri olan ve Türkiye'yi uluslararası alanda temsil eden ilk ve tek kişi olan taş işleme ustası Gülay Atıcı Ertan, 'Doğal taşı, mücevhere dönüştürüyorum. Genellikle özel günleri için bu taşları tercih eden insanların, mutlu günlerinin bir anlamda sembolleşmesi için çalışıyorum' dedi.

Değerli taş kesim ustası Gülay Atıcı Ertan, doğal taşı işleyerek ortaya çıkardığı mücevherleri 24. MARBLE – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı'nda sergiliyor. İzmir'de yaşayan, Türkiye'de çıkartılan değerli taşların kesimini yapan Ertan, doğal taştan yarattığı mücevherleriyle ziyaretçilerden yoğun ilgi görüyor. Yaptığı mücevherlerle dünya çapında taş kesim ustası olan Ertan, 'Dünya çapında düzenlenen değerli taş tasarım yarışmalarının Pre-master kategorisinde dünya birinciliğim, master kategoride de dünya üçüncülüğüm var. Sertifikalı 40 master ustadan biriyim. Türkiye'de sertifikalı ve uluslararası alanda temsil eden ilk ve tek kişiyim' dedi.

Bütün taşları kesiyorum

2000 yılında değerli taşların ham hallerini toplamaya başladığını ve aslına bu serüvene bir koleksiyoner olarak başladığını belirten Gülay Atıcı Ertan, '2002 yılında ise bu doğal ve değerli taşların nasıl mücevhere dönüştüklerini merak ederek, bu konuda küçük araştırmalar yapmaya başladım. Bu süreçte taşların mücevhere dönüşüm serüvenini öğrendim. Daha sonra makine alıp, değerli taşı mücevher taşına dönüştürmeye başladım. 2006'dan beri de ticari yaşamım devam ediyor. Taş kesiyor ve günlük mücevherler yapıyorum. Elmas hariç bütün değerli taşları kesiyorum. Çünkü elmasın tezgahı farklı. Safir, yakut, zümrüt gibi aklınıza gelebilecek tüm mücevher taşların faset kesimini yapıyorum. Daha önce görüştüğüm kuyumcular bu işi yapabileceğimi düşünmediler ve taşları kestikten sonra bu işi yaptığımı ispat etmek anlamında kestiğim taşları götürdüm. İnanamadılar. Satın aldığımı düşündüler. Bir dükkan tutma zorunluluğu hissettim. Masa sandalye ve makinemden ibaret bir dükkanla işe başladım' diye konuştu.

'Noktaları birleştiriyorum'

'Meetpoint faceting' adı verilen özel bir teknikle değerli taş kesimi yaptığını belirten  Ertan, şöyle devam etti: Nokta birleşimi esasını göz önünde bulunduruyoruz. Mücevher taşçılığında en kabul görmüş teknik budur. Bir desen yaratırsınız taş keserken, her bir taşın da ışığı yansıtma derecesi farklıdır. Taşınızı deseninizi ona göre tasarlarsınız. Bu nokta birleşimi esasında her taş kesiminde bir desen yaratırsınız. Her taşın ışığı yansıtma derecesi farklı olduğundan dolayı taşınızdaki deseni de ona göre tasarlarsınız. Bu teknikte de en önemli olan bu. Taşa işleyeceğiniz desen sayesinde taşın kendini göstermesini sağlıyorsunuz. Aldığı ışıkla birlikte de taş kendini gösteriyor.

Sertifikalı ilk ve tek usta

Taş işlemeciliğinde uluslararası alanda pek çok ödül kazandığını dile getiren Ertan, 'Amerikan Taş Kesimciler Birliği'nin her sene düzenlediği değerli taş tasarım yarışmaları var. Dünyadan birliğe üye bütün taş kesimcileri bu yarışmalara katılıyor. Bu yarışmaya 3 kez katıldım. Pre-master kategorisinde dünya birinciliğim, master kategoride de dünya üçüncülüğüm var. Sertifikalı 40 master ustadan biriyim. Türkiye'de sertifikalı ve uluslararası alanda temsil eden ilk ve tek kişiyim. Bu sertifika aslında işi standartlarında ve doğru yaptığınızı gösteriyor. Bir anlamda bu alanın oscarı olarak düşünün' ifadelerini kullandı.
Doğal taş ile olan bağını anlatırken, aslında binlerce yılda oluşmuş bir materyalle uğraştığını,  eline geldiğinde taşın hikayesine farklı bir boyut kazandırdığını söyleyen Ertan, konuşmasını şöyle sürdürdü: Kullanıma sunarken aslında taşın geçmişini de düşünüyorum. Doğal taş aslında milyarlarca yılda oluşan bir materyaldir. Onun bir yaşam serüveni var. Sizin elinize gelene kadar çok uzun bir zaman yaşamış. Siz ise bu taşın kesimcisi olarak farklı bir boyut kazanmasını sağlıyorsunuz.

Sektöre dönüşmeli

Değerli taş işlemeciliği ve kesimi hakkında zaman zaman atölyesinde eğitim verdiğini söyleyen Ertan, 'Zaman zaman seminerler veriyorum. Taş kesiminin ülkede yaygınlaşmasını ve sektöre dönüşmesini çok istiyorum. Aslında en büyük hayallerimden biri. Bunun için de çokça girişimim oldu fakat henüz devletin desteği olamadı. Bana göre bunun ülkede bir sektöre dönüşmesi ivedi olarak gerekli. Ama bu noktada devletin de desteği gerekiyor. Gerekli görüşmelerde de bulunuyorum ama henüz olumlu bir geri dönüş alamadım' dedi.