Ali Budak- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, partisinin il binasında Türkiye’deki işsizlik durumuyla ilgili açıklamalarda bulundu. ‘İşsizlik Sosyal Cinayettir’ başlığı altında yaptığı konuşmada önemli bilgiler veren Beko’ya, İl Başkanı Deniz Yücel, İl Sekreteri Birgül Değirmenci, il başkan yardımcıları, il yöneticileri ve çeşitli sendika temsilcileri eşlik etti.

“Ülkede halkın ve politikacıların gündemi farklı!”

Halkın ve politikacıların gündeminin farklı olduğunu belirten Beko, “Mayıs ayından itibaren seçim çalışmalarındayım. Üç aylık yaptığımız seçim çalışmaları sürecinde, köy köy, kasaba kasaba, ilçe ilçe, insanlarla görüşme fırsatı buldum. Burada üzülerek söylüyorum, halkın gündemi ile politikacıların gündemi örtüşmüyor.  Dolayısıyla, gittiğimiz yerlerde, ülkenin kanayan büyük bir yarasının işsizlik olduğunu gördük. Buralardan aldığımız mesajla, Türkiye’deki işsizliğin hangi noktaya geldiğini sizlerle de paylaşmak istedik” dedi.

Rakamlarla işsizliğin boyutu!

Türkiye’de gerçek işsizlik oranı yüzde 17,3 olduğunu ifade eden Beko, konuşmasını rakamlarla sürdürdü: Yani; geniş tanımlı işsiz sayısı 5 milyon 872 bin, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 17,3 olarak hesaplandı. OECD içinde en yüksek dördüncü işsizlik Türkiye’de… Gerçek işsiz sayısı 5 milyon 872 bin. Ne eğitimde ne istihdamda olan genç sayısı 2,5 milyonu aştı ve oranı da yüzde 21,3 oldu. Kentsel genç işsizliği yüzde 19. Kadın işsizliği yüzde 12,6, genç kadın işsizlik oranı yüzde 22 olarak gerçekleşti. Kentsel genç kadın işsizliği oranı ise yüzde 25. Yükseköğrenim işsizliği yüzde 10,9. Dar tanımlı standart işsizlik yüzde 9,6’ya düşmüş olmasına rağmen, mevsim etkilerinden arındırılmış işsizlik 10,3 olarak gerçekleşti ve bir önceki aya göre 0,4 puan artış gösterdi. Mevsim etkilerinden arındırılmış standart işsiz sayısı 103 bin artarak 3 milyon 188 binden 3 milyon 291 bine yükseldi. Mevsim etkilerinden arındırılmış tarım dışı işsizlik yüzde 12,2 olarak gerçekleşirken, mevsim etkilerinden arındırılmış genç işsizliği 17,9 olarak gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu’nun Şubat verilerine göre ise ülkemizde 6 milyon 327 bin işsiz var. Bu rakam çok ciddi bir rakamdır.

İşsiz sayımız 19 Avrupa ülkesinden fazla

“19 Avrupa ülkesinin nüfusu, ülkemizdeki sadece işsizlerin nüfusundan azdır” diyen Beko, “Örnek vermek istiyorum. Türkiye’deki işsiz sayısı, devletin resmi rakamlarına göre bile 6 milyon 327 bin iken; Danimarka’nın nüfusu 5 milyon 754 bin; Finlandiya’nın nüfusu 5 buçuk milyon, Slovakya’nın nüfusu 5 buçuk milyon, Norveç’in nüfusu 5 milyon 300 bin, Hırvatistan 4 milyon, Moldova 4 milyon, Bosna Hersek 3 buçuk milyon, Arnavutluk 3 milyon, Litvanya 1 milyon 900 bin, Kosova 1 milyon 800 bin, Estonya 1 milyon 300 bin. Nüfusu 1 milyonun altında olan 8 Avrupa ülkesi daha var” açıklamasında bulundu.

İşverenle tehlikeli pazarlık yaplııyor!

Askerden gelen binlerce gencin işverenlerle pazarlık yapmak zorunda kaldığını belirten Beko, şöyle devam etti: Emeklilik yaşı 65 olduğundan dolayı, emekli olma umudu olmadığı için ve asgari ücret de geçinebileceği bir standartta olmadığı için, gençlerimiz işverenlere ‘sigortamı yatırma, vergi ve prim ücretlerini de bana ver’ diyerek tehlikeli bir pazarlık yapmak durumunda kalıyor. Geleceğin sahibi olan gençlerimizi bu hale getirenler utanmalıdır. Hükümet aklını başına almalı, ülkemizi kendi dünya görüşü ve dar bir ekibin menfaatleri doğrultusunda dizayn etmekle uğraşmaktan bir an önce vazgeçerek, halkın gerçek sorunlarına yoğunlaşmalıdır. Hükümetin bu hali, gençlerimizin geleceğe dair umutlarını karartmakta, hatta sadece işsizlik nedeniyle bile intihar vakaları hızla artmaktadır. Milyonlarca gencimiz işsizlik belası ile intiharın eşiğinde yaşıyorken, yüz binlerce baba evine ekmek götüremiyorken, emeklilik hayal haline gelmişken; sizler şatafatlı saray düzeninizde nasıl huzurla yaşıyorsunuz?

Çözüm önerileri sundu!

“Eğer siyasi iktidar, bu sosyal cinayeti çözmeye yönelik irade göstermek istese, iddia ediyorum işsizlik sorunu kısa sürede çözülür” diyen Beko, işsizliğe karşı çözüm önerilerini de şöyle sıraladı: İş başında eğitim adı altında çırak, stajyer, kursiyerlerin ve bursiyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmeli. Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37,5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir. Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır. İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır. Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilerek tüm taşeron işçilere kadro verilmeli. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalı. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalı. Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimî işçi statüsüne geçirilmeli. İşsizlik Sigortası Fonu’nun amaç dışı kullanımına son verilmeli. Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.