Ali Budak- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından organize sanayi bölgelerindeki elektriğe son 4 ayda yüzde 18 zam yapıldığını belirten İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, ‘Türkiye’nin doğalgazı ithal etmesinden dolayı sürekli olarak elektrik fiyatlarında bir artış yaşanıyor. Ancak bu artışlar özellikle sanayiciyi ciddi olarak zora sokmaya başladı. Bu zamlar kabul edilemez. EPDK’nın aldığı bu zam kararı yanlış. Hem organize sanayileri destekliyoruz diyorsunuz hem de organize sanayidekilere daha çok zam yapıyorsunuz. Ne yapalım, organize sanayi dışına mı çıkalım?’ dedi

‘Son 4 ayda yüzde 18 zam yapıldı’

Türkiye gibi güneş cenneti olan bir ülkede güneş, rüzgâr vb. gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmanın çok daha doğru bir karar olacağına vurgu yapan İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş, ‘Güneşlenme süresiyle Avrupa’nın çok önünde yer alamsına rağmen enerji üretimi konusunda çok gerisinde yer alıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına olan yatırımları daha çok desteklemek gerekiyor. Tabi ülkede buna uygun altyapı da bir an önce yapılmalı. Bu da tabi işin diğer kısmı. Bu Yenilenebilir enerjiden Türkiye’nin asla vazgeçmemesi gerekiyor. Ancak bu sayede enerjideki bağımlılıktan kurtulabiliriz. Bunun dışında doğalgaza yapılan zamlara baktığımızda ise, yıllık 300 metreküpün altındaki tüketicilere zam yapılmazken bu tüketici organize sanayi bölgesi içinde yer alıyorsa zam yedi. Şimdi 1 Nisan’da da ikinci bir zam daha yapıldı. Burada da yine yıllık 300 metreküpün altında tüketim yapana zam yok ama organize içindeysen zam var. Bu zamların toplamına baktığımızda ise çok ciddi bir zamla karşı karşıyayız. Son 4 ay içinde sanayicinin kullandığına yüzde 18 zam geldi. Bu kabul edilebilir bir zam değil’ diye konuştu.


‘Durumun düzeltileceği sözü sonrası zam geldi!’

‘Bu yapılan zammın nedenlerine baktığınızda enflasyonla açıklayamıyorsunuz’ diyen Uğurtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: Üreticinin enerji maliyetlerinin çok artması sonunda da tüketiciye yansımasına neden olacak. Bu da enflasyonu daha da tetiklemesi demek oluyor. Bu kadar yüksek zammı sanayicinin kaldıracak gücü de yok aslında. Ama zammın nedenini de anlayamıyoruz. EPDK, olumlu yönde düzenleme yapacağını söylemişti. Ancak aldığı bu karar ise çok yanlış. Hem organize sanayileri destekliyoruz diyorsunuz hem de organize sanayidekilere daha çok ama dışarıdakilere daha az zam yapıyorsunuz. O zaman organize sanayi dışına mı çıkalım? EPDK, durumu düzeltmek yerine yeniden zam yaptı.


‘İAOSB santrali zararına çalışıyor’

Küçük ölçekli doğalgaz santrallerinin artık kapatıldığını da belirten Uğurtaş, ‘Çünkü çalıştıran firmalar zarar ediyor. Sadece İAOSB’nin ve Manisa’nın var ve çalışıyor. Biz de zararına çalıştırıyoruz. Kapasite artırımı falan da yapmayacağız. Zaten sanayi sitemiz olmasa o santral yaşayamaz. Her yıl 10 milyon lira sermaye artırımı yaparak borçlarını ödemeye çalışıyoruz. 120 milyon dolarlık yatırımı var. Bugünkü enerji fiyatlarıyla 120 senede amortismanını sağlayamazsınız. O tip santrallerde doğalgazdan üretilen enerjinin fiyatıyla piyasada oluşan fiyat makası nedeniyle ürettiğimiz enerji maliyetinin üzerine kar koyarak satamıyoruz. Zararını satıyoruz’ diye konuştu.  

Güneşten enerjiyle dışa bağımlılıktan kurtulabiliriz

Doğalgazın ithal edilmesi ve doğalgaza yapılan sürekli zam dolayısıyla bu sürecin devam edemeyeceğine de dikkat çeken Uğurtaş, şöyle devam etti: Bu konuda rüzgar, güneş gibi yenilebilir enerji kaynaklarına hızla yönelmesi ve sürekli yatırım yapılması gerekiyor. Almanya enerjisinin yüzde 50’lık kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlıyor. Portekiz, Danimarka, İspanya gibi ülkelere baktığınızda da aynısını görüyorsunuz. Türkiye’de ise bu durum yüzde 10 civarlarında. O nedenle yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak süreç içinde enerjideki dışa bağımlı halden kurtulmalıyız. Olay budur.


‘Nükleer enerjiye karşıyım’

Türkiye’nin kendi enerjisini üreteceği söylemiyle Mersin’de Rusya ortaklığıyla yaptığı Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin ilk betonunun da atılmasını sorduğumuz Uğurtaş, nükleer enerjiye karşı olduğunu belirterek, ‘2023 yılında ilk reaktörün tamamlanmasıyla da burada üretilen enerji sayesinde ülkenin enerji ihtiyacının yüzde onu karşılanabileceği belirtiliyor. Ancak nükleer santrallere karşıyım. Hem inanılmaz bir bedelle enerji alacaksınız hem de ülkenin çok ciddi bir riskle karşı karşıya bırakacaksınız. Nükleer enerjinin ne kadar riskli olduğu ortada. Bu dünya tarafından da çok iyi bilindiği için Avrupa ve Uzakdoğu hızla bu santrallerden uzaklaşıyor. Bu bize çok mu lazımdı? Bu enerjiyi daha risksiz olan yenilenebilir enerji kaynaklarından da sağlarız.  O nedenle bu yatırımı tasvip etmiyorum’ ifadelerini kullandı.