İzmir Menemen'de bir haftadır kayıp olan 15 yaşındaki Ahmet Coşkun'un cesedi su kuyusunda bulundu. Genci, üvey babasının öldürdüğü ortaya çıktı


İzmir Menemen'de yaşayan 15 yaşındaki Ahmet Coşkun isimli lise öğrencisinden bir haftadır haber alınamıyordu. Alınan bilgiye göre dedesine gideceğini söyleyerek evden çıkan Coşkun'a ailesi bir daha ulaşamadı. Çocuklarına ulaşamayan aile durumu polise bildirdi. Polis ifadeler sonrası Coşkun'un üvey babası M.M.'yi  gözaltına aldı.

Üvey baba sorgusunda cinayete itiraf etti. Coşkun'un başına keser sapıyla vurduğunu ve öldürdüğünü söyleyen üvey baba, cesedi de kırsal alanda bulunan içi su dolu bir kuyuya attığını anlattı.


5 saat sonra ulaşıldı


Üvey babasının ifadesi doğrultusunda gösterilen kuyuda arama çalışmaları başladı. AFAD ve itfaiye ekipleri, kuyunun içindeki suyu boşalttı. 5 saat çalışan ekipler, daha sonra da Coşkun'un cesedine ulaştı.

Kuyudan çıkartılan Coşkun'un ayağına taş bağlı olduğu da dikkatleri çekti.

İlk incelemede çocuğun vücudunda darp izlerine rastlandı. Ekipler ölüm nedenini belirlemek için Coşkun'un cesedini morga kaldırdı.

M.M. ile Coşkun'un annesinin geçtiğimiz ağustos ayında evlendiği ve annenin hamile olduğu öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

ÜVEY BABASI İTİRAF ETTİ

Lise öğrencisi Ahmet Coşkun'un cesedinin, ayağına taş bağlanmış halde kuyuda bulunmasıyla ilgili üvey babası M.M. gözaltına alındı. Poliste sorgulanan M.M.'nin şüpheli ifadeleri üzerine yapılan detaylı sorgulamada, cinayetle ilgili tüm detayları anlattı. M.M.'nin, Ahmet Coşkun'un annesine aşık olduktan sonra, ilk önce liseli genci evliliğe ikna ettiği, ardından da Coşkun annesini ikna etmesini sağladığı ortaya çıktı.

Oğluna çok düşkün olan Elif M.'nin evliliği düşünmemesine rağmen oğlunu kırmamak için evliliği kabul ettiği belirtildi.

Bir gözü protez olan ve eşinden 10 yaş küçük olan M.M.'nin bu nedenle kompleks yaşadığı, Elif M.'nin oğluna olan düşkünlüğü nedeniyle de cinayete karar verdiğini itiraf ettiği ortaya çıktı.

PİKNİĞE GÖTÜRECEĞİNİ SÖYLEMİŞ

Katil zanlısı M.M.'nin, doğayı çok seven derslerinde de oldukça başarılı olan Ahmet Coşkun'u, kayıplara karıştığı gün pikniğe götürme bahanesiyle aldığı, ardından olayın yaşandığı kendi köyü olan Recepli Köyü'ne götürdüğü, burada da arkasından saldırıp sopayla başına defalarca vurduğu belirlendi. Bir nalburdan aldığı sopayla bayıltıncaya kadar vurduğu talihsiz liseliyi henüz ölmeden yine nalburdan aldığı çuvala koyup içine de taş dolduran M.M.'nin, daha sonra çuvalı su kuyusuna attığı tespit edildi. M.M.'nin sopayla çuvalı aldığı nalbura polis tarafından ulaşıldı.

AHMET'İ ARADAN ÇIKARTMAK İSTEMİŞ

İzmir Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin sürdürdüğü soruşturma kapsamında, sorgulanan M.M.'nin, Elif M.'nin oğluna olan düşkünlüğü nedeniyle Ahmet Coşkun'u rakibi olarak görmeye başladığını ve onu ortadan kaldırırsa Elif M. İle daha güzel bir hayatının olacağını düşündüğü söylediği ileri sürüldü.

KONUŞMALARI SİLİP MESAJ ATMIŞ

Katil zanlısı M.M.'nin, olayın ardından önce kendi cep telefonu ve Ahmet Coşkun'un cep telefonundan yaptıkları konuşmalara ait kayıtları sildiği, ardından da hiçbir şey yaşanmamış gibi cinayetten sonra "Canım oğlum bu Cuma bana mesaj atmadın, seni çok özledim nasılsın" diye mesaj gönderdiği tespit edildi. Baba hasretiyle büyüyen Ahmet Coşkun'un yakınları, talihsiz gencin çok sevdiği ve annesiyle evlenmesini istediği M.M.'ye babası gibi davrandığını kaydetti.

ÇELİK YELEK GİYDİRİLDİ

Menemen İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında tutulan M.M., Elif M., cinayete yardım ettiği gerekçesiyle yakalanan M.M.'nin arkadaşı Y.K.'nın işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Gözaltına alınan üvey baba M.M. yoğun güvenlik önlemleri altnda adliyeye sevk edildi. Çelik yelek giydirilen M.M. polis otosuna bindirilirken Menemen İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde toplanan kalabalık katil zanlısına tepki gösterdi. Polis kalabalığı güçlükle kontrol etti. Ahmet Coşkun'un cesedine ise yarın otopsi yapılacak.

KOMŞULARI ACI HABERLE YIKILDI

Liseli Ahmet Coşkun'un yıllarca yaşadığı dedesinin evinin bulunduğu sokaktaki komşuları acı haberi alınca adeta yıkıldı. Dede Ahmet Koç ile aynı sokakta oturan Hatice Kurnaz, "Bütün gün buradaydı, o gece işi halledip gelmiş. O gün hiçbir kıpırdama olmadı, sonrasında aramaya gitti. Kişiliğini çok beğenmedik, biraz farklı bir yapısı vardı. Ahmet çok sakin bir çocuktu, annesinden izin almadan hiçbir yere gitmezdi. Ahmet yurtta kalıyordu, Çiğli'de bir cemaate ait yurtta kalıyordu. Hocası önce onu ikna etmiş. Görünüşe göre Ahmet'i çok seviyordu" dedi.

Ailenin karşı komşusu Duygu Burcu Gür ise, "Böyle bir canilik olamaz. Çocuk çok efendiydi, hiçbir arkadaşıyla kavgası olmazdı. Bu süreçte biz her gün birlikteydik komşular olarak, babası olacak o kişi kadınların yanından ayrılmadı, Elif ablanın telefonunu elinden bırakmadı ve onun konuşmasına izin vermedi. Gayet rahat tavırları vardı, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Her yere Ahmet'in dayısıyla koşturdu. Ahmet ailesiyle sorunu olmayan birisiydi. Annesi evlenmek istememişti, Ahmet vesile olmuş, 'Ne olur anne sen bu kişiyle evlenir misin' demiş. Böyle bir acıyı yaşadığımız için çok üzgünüz. Neden yapmış olabileceğini bilmiyoruz. Gayet soğuk kanlıydı, Elif ablanın, kayınpederinin ve kayınvalidesinin yanındaydı. Elif abla hamileydi" diye konuştu.

"KATİLİ BESLEMİŞİZ"

Ailenin yan komşusu Güllü Mısırlı "O caniyi burada yedirip içirdik, ama katili beslemişiz. O anneyi nasıl sorguya alıyorlar. Gelsin mahalleye sorsunlar onun hiçbir suçu yok. 'Aşkım aşkım aşkım' diyerek Elif'i hastaneye götürüyordu. Belki Elif'in annesi babasını da öldürecekti, sürekli eve girmek istiyordu" dedi.

Yakınları ve komşuları Ahmet Coşkun'un din eğitimi almak için zaman zaman Çiğli İlçesi'nde bir cemaate ait yurda ortaokul çağlarından bu yana gittiğini; burada ders veren hocası M.M. ile annesinin evlenmesi için annesine istekte bulunduğu kaydedildi. Elif M. ile M.M.'nin geçen Ağustos ayında evlendikleri, Elif M.'nin bu evliliğinden 4.5 aylık hamile olduğu bildirildi.

Bu arada, Elif M.'nin ilk eşi Mustafa Ali Coşkun'dan liseli Ahmet henüz 15 aylıkken geçimsizlik nedeniyle boşandığı, o tarihten ikinci evliliğini yaptığı tarihe kadar babası Ahmet Koç'un evinde yaşadığı; evliliği düşünmediği ancak oğlunu kırmamak için evlenmeyi kabul ettiği belirtildi.